S2B11| Dondurma

1.5K 82 259
                                    

Selam, n'aber?

Dün bölüm atamadım, kusura bakmayın. Panomda yazmıştım "Kendimi iyi hissetmiyorum." diye ama görmeyenler için buradan da yazayım sebebini.

Bu bölümü o kadar beğenmedim, o kadar içime sinmedi ki, anlatamam. Ama elimden gelenin en iyisini yazmaya çalıştım. Bakalım neler bekliyor sizi, umarım severek okursunuz.

İyi okumalar.

💜🧚🏼‍♀️

Tatillerinin 2.günündeydi Asiye ve Doruk. Onlar bahçedeki büyük beyaz koltukta yan yana otururken biraz ileride birlikte oynuyordu çocuklar da. "Ya ben burada oturmaktan sıkıldım." diyen Doruk'a çevirdi Asiye, bakışlarını. "Dışarı mı çıksak biraz? Hem yemeği dışarda yeriz bugün." "Olur aslında ya, hazırlanıp çıkalım. Hem biraz gezeriz de."

"Yardım etmemi ister misin?" diyen Doruk'a anlamadan baktı Asiye. "Anlamadım, neye yardım edeceksin?" "Hazırlanmana işte. Belki kıyafet seçemezsin, belki giyemezsin, belki de aslında giymene hiç gerek yoktur." Asiye hızlıca çocuklara dönüp kontrol ettikten sonra tekrar Doruk'a dönerken "Şaşırdın herhalde Doruk," dedi. "Çocukların yanında nasıl konuşuyorsun öyle?" "Ne olacak canım, anlamaz onlar." "Olsun, yine de deme öyle." "Olur, demem öyle." dedikten sonra "Zaten bu işler konuşarak olmuyor." diye devam edince "Doruuuk!" dedi Asiye.

"Sevgilim, biz '3.çocuğu yapalım.' demedik mi? Niyet ettik, kendi kendine olmasını mı bekliyoruz?" "Biz demedik Doruk, sen dedin, hatırlatırım. Heveslenme, demiştim ben sana hatta." "Ya ama Asiye, bizim böyle küçücük elleri, ayakları olan bir bebeğimiz olsa fena mı?" "O dediğinden bizde var zaten Doruk, bak oynuyor orada." "Onu diyorum zaten ben de. Hazır çocuklar oynuyorken biz onlara kardeş yapalım, gel hadi."

"Doruuuk!" "Ne Doruk ama ne Doruk?" dedi Doruk gülerek. "Bizim bu genleri çoğaltmamız lazım Asiye, muhteşem DNA dizilimimizi yabana atamayız."

Asiye birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra "Bu kadar çok mu istiyorsun gerçekten?" deyince "Çok istiyorum." dedi Doruk gülümseyerek kafa salladıktan sonra. "Tamam o zaman." diye cevap veren Asiye'ye "Ciddi misin?" diye sorunca ellerini, onun ellerinin üzerine koydu Asiye ve "Evet, ciddiyim." dedi. Doruk "Allah be!" dedikten sonra oturduğu yerden kalkarak Asiye'ye uzattı elini ve "Hadi yürü, gidip yapalım." dedi.

Sonra ise Asiye bir şey demeden "Böyle olmaz." dedi kendi kendine konuşur gibi. "E olmaz tabi Doruk. Gündüz vakti olmasını geçtim, çocuklar uyanık." "Yok yok, onu demiyorum. Ben istiyorum diye çocuk mu yapacağız, olmaz. Sonuçta ikimizin bebeği olacak, sen onu karnında taşıyacaksın, sancılarını çekeceksin, doğuracaksın. Sadece ben istiyorum diye olmaz. Sen ne zaman istersen o zaman olur, tabi hiç istemeyedebilirsin."

Duyduğu şey karşısında gülümsedikten sonra "Ben sana aşığım Doruk, birlikte mutluyuz. Her şeyimsin sen benim, baharı getirenimsin. Çocuklarımın babası olduğun için kendimi dünyanın en şanslı kadını gibi hissediyorum. Bana hissettirdiklerin bu kadar eşsizken bir çocuğumuz daha olmasını ben de isterim. Sadece Umut daha küçük olduğu için tereddütlerim vardı ama sen her zaman yanımdasın zaten. Hem şimdi olsa bile doğana kadar Umut neredeyse 2 yaşında olacak." dedi.

"Ya ben çok aşığım sana." diyen Doruk'a güldükten sonra "Rüya hadi gel anneciğim, üstünü değiştirelim." diyen Asiye'ye "E 3.çocuk?" dedi Doruk. Asiye, onun tavrına gülmemeye çalışarak "Doruk, çocuklar uyanık hayatım, uçma istersen." deyince "Ya ben var ya, senin yüzünden pilotlara küskünüm zaten. Hem bizim çocuklarımızın neden öğle uykusu alışkanlığı yok? Şimdi birkaç saat yatsalar ne güzel olurdu."

Asiye oturduğu yerden kalktıktan sonra Doruk'un yanağına bir öpücük bıraktı ve "Şimdi uyurlarsa gece uyumazlar." dedikten sonra yanına gelen kızının elini tutup eve doğru yürümeye başladı. "Doruk, Umut'u alıp gel sen de." dedikten sonra içeri girdiler.

Leukemia ✓Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang