S2B3| Bakıcı

1.5K 90 334
                                    

Selam, n'aber?

Bölüm diğerlerine göre biraz kısa ama finalini bu şekilde kurguladım ve uzatıp saçmalamak istemedim.

ARKADAŞLAR.BELA.GELİYORUM.DİYOR.

Bölüm sonunda buluşalım.

İyi okumalar.

💜🧚🏼‍♀️

Asiye sıkıntıyla bir nefes verip koltukta yanına otururken gözlerini ondan çekmedi Doruk. "Ne oldu güzelim?" deyince "Ya Umut'un bakıcısının bir yakını hastaymış, yarın gelemeyecekmiş. Benim yarın bir sürü işim var, kalamam ki onla." diye cevap verdi Asiye.

"E bir günlüğüne Rüya ile birlikte kreşe bıraksak olmaz mı?" "Nasıl olsun Doruk? Daha 11 aylık çocuk nasıl duracak orada? Hem oğlunun huyunu bilmiyorsun sanki, huzursuz olur orada." "Pardon da neden kötü huylarından bahsederken benim oğlum da iyi huylarından bahsederken senin oğlun?" "Benden alabileceği kötü bir huyu yok çünkü."

"Bak bak, Asiye Hanım'a bak. Ben desem 'Egoistsin Doruk, bir insan kendini bu kadar sevemez.' derdin." Asiye, ona yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurduktan sonra "Var mı kötü bir özelliğim?" deyince "Tövbe haşa, hiç öyle şey olur mu karıcığım? Aşk olsun yani." dedi Doruk.

Asiye tekrar arkasına yaslanırken "Boş ver şimdi aşkı meşki." dedi. "Yarın kim bakacak Umut'a?" "Ben bakarım, derdim ama yarın Berk şantiyeye gidecek, benim ofiste olmam lazım o yüzden." "Of!" "Ya bir dur, buluruz elbet. Aybike'ye falan bırakamaz mısın?" "Aybike'nin kendine bakacak hali yok ki, hamileliği kötü geçiyor, biliyorsun. Ama Melisa'ya bırakabilirim eğer müsaitse." "Hah işte bak, gördün mü? Sakin kafayla düşününce nasıl buluyorsun."

Asiye telefonun açılmasını beklerken Doruk'a öpücük atınca gülerek karşılık verdi Doruk ve emekleyerek kendisine gelen oğlunu kucağına aldı. Umut, elindeki oyuncağı kafasına vurunca yüzünü buruşturdu ve "Yine geldi dayak saatim." dedi. "Oğlum, Ömer dayına yapsana bunları babacığım."

Asiye gülerek kafasını iki yana sallarken karşıdan Melisa'nın "Efendim Asiye?" diyen sesini duyunca "Melisa," dedi. Umut, Doruk'un omzuna yasladığı başını kaldırıp bakışlarını odanın içinde gezdirmeye başlayınca güldüler onun tepkisine. "Ya direkt konuya gireceğim. Biliyorum, taşınma telaşın falan var ama Umut'un bakıcısının işi çıkmış, yarın gelemiyormuş. Benim de Doruk'un da işleri var yarın. Müsaitsen sana bıraksam olur mu?"

"Olur, olur tabi. Halasının paşası o, güzel güzel oyun oynarız birlikte." "Çok sağ ol ya, valla nasıl rahatladım anlatamam." "Ne demek canım, alt tarafı birkaç saat bebek mıncıracağım." Asiye gülerken "Yarın ben size uğrarım o zaman Süeda'yı okula bırakırken. Hem Rüya'yı da bırakırım hem de Umut'u alırım." diyen Melisa'yı "Çok iyi olur ya. Ben işimi elimden geldiğince çabuk halletmeye çalışacağım zaten." dedi Asiye. "Ya canım benim, sen rahat rahat yap işini. Biz takılırız hala-yeğen birlikte."

Bir süre daha konuştuktan sonra telefonu kapattı Asiye ve kendisine bakan oğlunu kucağına aldı. Doruk'un asılan suratı karşısında gülmemek için kendini zor tutarken "Aman git annene, sıkılınca yine gelirsin ama." demesi ile engel olamadı kıkırtısına. "Asiye gülme ya, kendi çocuğumla çıkar ilişkim var resmen."

"Doruk abartma istersen hayatım." "Neyi abartacağım ki? Bizim Umut ile abartabileceğim bir ilişkimiz yok. O canı sıkılınca ya da sen onunla ilgilenmeyince benimle vakit geçiriyor sadece. Ama bildiğin aşık sana, bir çocuk annesini bu kadar sevmemeli. Hamileyken bu kadar yakın değildiniz birbirinize, öyle diyeyim." "Doruk kalk bir gören olacak." "Çok komiksin Asiye." "Biliyorum sevgilim."

Leukemia ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora