32| İyi ki

1.7K 111 350
                                    

Yeniden merhaba, nasıl keyifler?

Bu bölüm olay yok, sakin bir bölüm. Ama geriye kalan bölümler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hepsinde ayrı bir olay var, gardınızı alın.

Aslında soft olarak planlamıştım bu bölümü ama işin içine Rüya'nın hastalığı girince duygusal bir bölüm çıktı ortaya. Ben severek yazdım, umarım severek okursunuz.

İyi okumalar dilerim.

💜🧚🏼‍♀️

1.5 Ay Sonra

Odayı süsleyen balonlara yüzündeki gülümseme ile bakarken elindeki balonu da bağlayıp diğerlerinin yanına attı Doruk. Yan tarafa döndüğünde Rüya'nın yatağının kenarına elindeki balonu bağlayan Asiye'yi görünce yüzünde büyüyen gülümsemesi ile yanına gitti ve bir öpücük kondurdu yanağına.

Asiye, kendisine döndüğünde yüzündeki buruk ifade ile kaşları çatılırken "Ne oldu?" diye sordu. Bir nefes verdikten sonra "Bu Rüya'nın kutlayacağımız son doğum günü değildir, değil mi Doruk?" diyen Asiye ile gözlerinin yandığını hissederken gülümsemeye zorladı kendini. "Değildir tabi güzelim."

Asiye'nin gözünden düşen yaşı silerken "Çok korkuyorum nakil de işe yaramayacak, onu kaybedeceğiz diye." demesi ile elini Asiye'nin karnına koydu ve "O bizim umudumuz Asiye." diye cevap verdi. "Umudumuzu kaybetmek üzereyken geldi o, her şeyin düzeleceğinin habercisi gibi."

Açılan kapı ile oraya döndüklerinde içeri kucağındaki küçük oğlu ile giren Oğulcan, onların gözyaşları ile ıslanmış yüzleriyle karşılaşınca "Böyle olmaz ki ama." dedi. "Bakın bugün bizim Rüya'mızın doğum günü. Hep beraber mutlu olacağız bugün, eski günlerdeki gibi. Söz verdik, unuttunuz mu?"

"Oğulcan..." diyen Asiye'nin sözlerini "Asiye'm biliyorum onu kaybetmekten korktuğunuzu ama içimden bir ses çok az kaldığını söylüyor. Her şeyin düzelmesi için biraz daha sabretmemiz gerekiyor sadece. Ondan sonra her şey eskisinden daha güzel olacak."

"İşte bak, doğru motivasyon bu." dedi Doruk neşeli tutmaya çalıştığı sesiyle. "Her şey eskisinden daha güzel olacak. Yıllar önce bugün tamamlanmıştık biz, kızımıza bugün kavuşmuştuk. Şimdi o günü böyle gözyaşlarıyla hatırlamak olmaz. İkimizin de en mutlu olduğumuz gündü o gün."

Asiye'nin yüzüne bir gülümseme yayılırken "Birazdan kızımız gelecek Asiye. Sımsıcak kucağımıza alacağız onu yine, sarıp sarmalayacağız. Yıllar önce olduğu gibi hoş gelecek ve hoş karşılayacağız. Devamı ise ilkinden çok daha güzel olacak."

Asiye gülümseyerek bakarken elini bebeklerini hissetmek isteyerek Asiye'nin karnına koydu Doruk. Yüzünde bir gülümseme oluşurken "Hem bu sefer oğlumuz da var." deyince Asiye de elini onun elinin üstüne koydu gülümsemesine eşlik ederek.

Sinem ve Oğulcan'ın oğulları Sinan, elini Asiye'ye uzatarak "Hala!" deyince "Halam." dedi Asiye gülerek. Onun küçük eline bir öpücük kondururken, Sinan diğer eliyle saçını kavrayıp çekiştirmeye başlayınca gülmeyle karışık saçını kurtarmaya çalıştı Asiye.

Oğulcan "Oğlum, ne yapıyorsun?" derken, Doruk aralarındaki birkaç adımlık mesafeyi kapattı ve Sinan'ın kapalı duran elini açarak Asiye'nin bir tutam saçını aldı avcundan. Ardından onu Oğulcan'ın kucağından ayırıp kendisi alırken "Bak küçük adam," dedi. Sinan'ın ciddiyetle kendisini dinlediğini görünce "Seni severim, biliyorsun ama bu, sevgilimin saçlarını yolabileceğin anlamına gelmiyor."

Doruk, karşısındaki ciddi durmaya çalışan sevimli yüz karşısında ciddiyetini koruyamayıp gülmeye başlayınca Sinan da küçük ellerini onun üzerinde gezdirerek gıdıklamaya başladı kendince. Doruk, onun eğlencesine karşılık gülerek sarılırken Oğulcan'ın "Aha, geliyor bizimkiler." diyen sesini duyunca Sinan'dan uzaklaşıp gözlerini odanın içinde gezdirerek kontrol etti son kez.

Leukemia ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin