𝐌𝐎𝐑𝐒 𝐕𝐈𝐍𝐂𝐈𝐓「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」

» visiter

3 Mayıs 2001
Kovuk

       HARRY ertesi sabah esneyerek aşağı indiğinde burnuna güzel kokular gelmişti bile. Mutfaktaki masa doluydu ve etrafında aile üyeleri toplanmaya başlamıştı bile.

Dün akşam vakit geç olunca Bayan Weasley, Harry'nin gitmesine izin vermemiş ve onu eskiden olduğu gibi Ron'un odasındaki diğer yatağa yatırmıştı. 

Tüm gece fosur fosur uyuyan Ron'a karşılık Harry uykuya dalmakta güçlük çekmişti çünkü aklı kutlama esnasında düşünmemeye çalıştığı Mornshine olayına çalışmıştı. 

Çözülmemiş ve yarım kalmış şeylerden hoşlanmazdı Harry, bu yüzden bir yanıt bulmak konusunda hem aceleci hem de ısrarcı davranıyordu.

"Günaydın Harry!" dedi Molly, Charlie'nin tabağına omlet bırakırken. "Geç otur."

Harry, Ron'un ve Ginny'nin arasındaki boş yere oturduktan sonra ikisine doğru "Günaydın." dedi.

Masada Charlie ve Percy'nin konuşması duyuluyordu bir tek. Charlie "Ve ejderhayı öldürmeyi resmen kafasına koymuştu." dedi. Harry kimden bahsettiklerini bilmiyordu ve umursamamıştı. 

"Ejderhalar tehlikeli hayvanlar." dedi Percy tarafsız bir gözle. "Başına bir şey gelmiş olabilir adamın, bu yüzden öldürmek istemiştir belki."

"Ejderhaları eğitiyoruz Percy." Charlie aniden sinirlenmişti. "İnsanlara zarar veremeyecekleri bir konumdalar. Adamın hiçbir haklı tarafı yok."

Percy omuz silkti. "Benimki sadece bir bakış açısı." dedi.

"Neyse, adam kara büyülere falan çalışmış. İçeri kadar girdiğinde iki kişi yakaladık onu güçlükle." 

Harry'nin duydukları zihninde şimşek çakmasına sebep olmuştu. Başını kahvaltı tabağından kaldırıp Charlie'ye baktı. "Bir dakika!" dedi heyecanlı bir sesle ve bakışların tamamı Harry'yi buldu. "Kara büyüyle mi öldürmeye çalıştı?" 

Charlie başını salladığında Harry, Ron'a döndü. "Yeni bir teorim var." dedi. Ron onun dünkü vakadan bahsettiğini anlamıştı. "Bence her şey o kızla alakalı."

Ron, Eris'i düşünüp kaşlarını çatarken Hermione "Hangi kız?" diye sordu.

"İşle alakalı bir şey." diyerek geçiştirdi onu Harry ve tekrar Ron'a döndü. "Bence kızı araştırmalıyız."

Charlie kara büyüden bahsedince Harry'nin aklına Voldemort gelmişti ve onun Hortkuluklarını düşünmüştü. İşler yolunda gitseydi onu sonsuza kadar hayatta tutacak Hortkuluklar bir kara büyünün eseriydi.

Birini sonsuza kadar hayatta tutacak bir kara büyü varsa, birini ölümden döndürecek bir kara büyü de var olabilir miydi?

Belki de babasının yasına daha fazla dayanamayan kız uygun büyüyü yıllar sonra nihayet bulmuş ve yapmak için tereddüt bile etmemiş olabilirdi.

"Neden anlamadım." dedi Ron. "Kızla alakalı hiçbir durum yok."

Harry'nin yeşil gözleri heyecanla parlarken "Ama olabilir!" dedi. "Hadi kahvaltını et de büroya gidelim, anlatacağım."

Masada konuşamıyordu rahatlıkla çünkü Elliot Mornshine bir Adı-Ağıza-Alınmayan'dı ve üstelik ölüydü! Böyle büyük bir şeyi bir süreliğine Ron ve kendisinden başka kimse bilsin istemiyordu.

Harry ve Ron, Seherbazlık Bürosu'na girdikleri anda Harry aklındaki her şeyi anlatmıştı arkadaşına. Ron bu olasılığa pek ağırlık vermese de Harry ısrar edince "Tamam, araştıralım." demişti.