» lily's return

1.8K 232 143
                                    

7 Haziran 2001
Godric's Hollow, Harry'nin evi

       HARRY kahvesini içerken önünde duran kitabın sayfasını çevirdi ve okumaya devam etti. Canı çok sıkılmıştı okurken ve kendini güç bela tutuyordu kitabı kapatmamak için.

Kimyada dört element başlığına gelmişti ki salona giren ayak seslerini duyup başını kaldırdı ve annesiyle göz göze gelip yerinde dikleşti.

Onu her görüşünde tuhaf hissetmeden ve gerilmeden edemiyordu Harry. Yanında sessizleşiyor, pek konuşmuyordu. Lily de pek konuşmuyordu zaten. Hala yorgun ve afallamış olduğu yüzünden okunuyordu.

"Bölüyor muyum?" diye sordu Lily çekingen bir şekilde. Harry ile konuşurken kendini rahat hissetmediğinden istemeden çekingen bir tavra bürünüyordu.

Oğlu olduğu söylenen çocuğa karşı tamamen yabancıydı Lily. Bir sürü hayalinin olduğu oğlu büyümüştü ve o ona dair hiçbir şeyi görmemişti, tüm hayalleri suya düşmüştü.

"Hayır, hayır." Harry kitabı kapattı hemen. "İşle alakalı ama çok da önemli değil."

Lily başını sallayıp onun oturduğu koltuğa oturdu ama aralarında biraz mesafe bırakmıştı. "Ne iş yapıyorsun?" diye sordu merakla.

Harry hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Oğluna dair her şeyi kaçırmıştı, onun hakkında hiçbir şey bilmiyordu ve karşısındaki yetişkin adamın onun minik oğlu olduğunu kabullenmek çok zordu Lily için.

Ama o bu kadar James'e ve kendisine benzerken Harry'nin onların oğlu olmadığını iddia edemezdi ya.

"Seherbazlık." dedi Harry. 

Lily hafifçe gülümsedi. "James de hep Seherbaz olmayı planlıyordu. Yani... Savaştan sonra." diye mırıldandı. 

"Evet, Sirius söylemişti." Harry iç çekti.

"Neler olduğunu anlatabilecek misin?" dedi Lily. "Biz öldükten sonra... Sana ne oldu?"

Harry gergince annesine baktıktan sonra onun merakını daha fazla dizginleyemeyeceğini bildiğinden "Herkes Sır Tutucu olarak Sirius'u bildiği için Sirius, Azkaban'a atıldı." dedi. Lily'nin gözleri büyüdü. "Dumbledore da senin koruma tılsımının mühürlenmesi için senin kan bağının bulunduğu birine beni büyütmesi için verdi beni, Dursleylere."

"Ne?" Lily tükürürcesine konuştuğunda Harry onun surat ifadesinin komik gözüktüğünü düşündü. Tiksinmişti ama aynı oranda şaşırmıştı da. "Petunia ve kocasına mı?"

Harry başını salladı. "Onların yanında büyücülük dünyasından habersiz büyüdüm." dedi. Onlarla yaşadıklarına değinmemişti, bilmesine gerek yoktu. Kız kardeşinin kendisine nasıl davrandığını bilmesinin yararı olmazdı. "Sonra Hogwarts mektubum geldi, ben de Hogwarts'a gittim."

"Ama- Sirius?" diye sordu Lily. "Azkaban'dan nasıl çıktı?"

"Kaçtı." dedi Harry ve Lily tekrar şaşkınca ona baktı. "Animagus şekline bürünerek kaçtı, ben üçüncü sınıfa gidiyordum. Sonra beni buldu. O esnada da Voldemort geri dönmüştü, Yoldaşlık toplandı." 

"Ya sonra?"

"Sonrasında savaş oldu, Voldemort'u tamamen yok etmenin bir yolunu bulunca da onunla uğraştık bir yıl ve nihayet ebediyen öldü." dedi Harry kısa bir özet geçerek. Savaşla alakalı detayları vermeye gerek yoktu.

Çekilen acılar, yaşanan kayıplar paylaşmak istediği şeyler değildi. Lily'nin bunları bilmesi hiçbir yarar sağlamayacaktı zaten, o yüzden hoş olmayan detayları kendine saklamıştı Harry.

𝐌𝐎𝐑𝐒 𝐕𝐈𝐍𝐂𝐈𝐓「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」حيث تعيش القصص. اكتشف الآن