» eyes

1.9K 252 340
                                    

6 Haziran 2001, 10.27
Diagon Yolu, Kaos Modaevi

       HARRY iki elindeki kese kağıtlarıyla kapıyı açtığında gördüğü görüntüye gülümsemeden edemedi.

Eris bir mankenin üzerindeki açık gri ceketi iğneleyerek kusurlarını tarıyor ve yapacağı işlemleri belirtmesi için farklı renkteki toplu iğneler batırıyordu kusurların üzerine.

Yakasına iliştirdiği toplu iğne batırma yastığı, boynuna astığı mezura ve dudaklarının arasında tuttuğu toplu iğneyle ceketin etrafında dolanıyordu.

Alev kızılı saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırmıştı rahatsız olmamak için. Tüm odağı işindeydi.

"Günaydın." diyerek onun dikkatini çektiğinde zehir yeşili gözler Harry'ye döndü. Harry'yi gördüğü anda da ışıl ışıl parlamıştı.

Üzerinde Bakanlık pelerini vardı ama altına yine beyaz bir tişört giymişti. Eris onun bu rahatlığına asla şaşırmıyordu.

Dudaklarının arasındaki toplu iğneyi çıkarıp yakasındaki yastığa batırdı ve "Günaydın!" dedi neşeli bir şekilde.

Harry ile sabah kahvaltı etmek için önceki geceden sözleşmişlerdi ancak Eris, Harry'nin tasarımını tamamlamak için sabah erken saatte dükkana gelmek istediğinden Harry pastaneden aldığı kahvaltılıkları modaevine taşımıştı.

"Ne üzerinde çalışıyorsun?" diye sordu kese kağıtlarından birini açıp içinden tabak ve çatal çıkarıp boş masaya koyarken. Plastik bardakları da çıkarıp ortaya koydu.

"Senin tasarımın." dedi Eris ve Harry'nin bakışları mankene döndü. "Takım dikiyorum demiştim. Bu ceketi. Nasıl sence?"

Harry açık gri cekete baktı. Kesimi gayet güzeldi, tek düğmeliydi ve düğmesi de açık griydi. Mendil cebinin ucunda kırık beyaz bir şerit vardı, tek hareket buydu ceketteki.

"Gayet güzel." dedi Harry. "Geri kalanı nerede?"

"İçeride. Gömlek ve pantolon hazır. Pelerinle cübbeyi çizdim ama kafamda oturmayan bir şeyler var onlarla ilgili. Kol düğmesi, kravat ve ayakkabıyı da çizdim, üretime geçeceğim."

"Bu kadar uğraşmana gerek yoktu. Ceket yapsaydın bile yeterdi." dedi Harry. Onun bu kadar abartacağını hiç düşünmemişti.

"Bir şeyi yapıyorsam eksiksiz yaparım." dedi Eris.

Genellikle tembel diye nitelendirilebilecek bir kızdı. Her şeyi erteler, yapana kadar günlerini öldürürdü.

Ama sevdiği ve ilgisini çeken bir şey söz konusu olduğunda Eris tembel olamazdı. Mükemmelliyetçi olduğu için uğraştığı şeyin mükemmel olması için deli gibi efor sarf ederdi.

Belki de bu eforu sarf etmemek için tembelliği seçiyordu.

Harry'nin beline doladığı kollarını hissedince gülümsedi. Çenesini omzuna yaslamıştı. "Ben bunu nerede giyeceğim peki?" diye sordu, nefesi kızın boynuna çarpmıştı. "Resmi davetlerden nefret ederim."

"Stil danışmanın mı olayım bir de?" dedi Eris sırıtarak ve Harry'nin kollarını kendinden hafifçe uzaklaştırdı. Onun yüzüne dönebilmek için uzaklaşmıştı.

Sevgilisinin güzel yeşil gözlerine karşı gülümsedi Eris ve kollarını onun boynuna doladı. "Ben sana anlatırım nerede giyeceğini."

"Yanımda sen varken kıyafet en ufak sorunum olacak desene." Harry'nin ellerini belinde hissetti güzel kız.

𝐌𝐎𝐑𝐒 𝐕𝐈𝐍𝐂𝐈𝐓「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」حيث تعيش القصص. اكتشف الآن