» tonks' decision

1.2K 191 149
                                    

16 Ağustos 2001
Londra, Lupinlerin evi

Remus kucağındaki Teddy ile onun odasına girdiğinde oğlu küçük ellerini babasının boynuna sarmış "Baba bugün yeşil tişörtümü giyebilir miyim?" diye sormuştu. "Onu daha çok seviyorum."

"Tabii ki giyebilirsin." dedi Remus oğlunu yatağın üzerine bırakırken. Üzerindeki beyaz bornozla ve ıslak saçlarıyla onu yeni yıkamıştı, mis gibi şampuan kokuyordu.

Kıyafetlerinin bulunduğu çekmecelerden en üsttekini açınca yeşil tişörtü anında tanıdı Remus. Onu ve beyaz kot şortu alıp, bir çift de çorap çıkardı. 

Alttaki çekmeceden de iç çamaşırlarını aldıktan sonra oğlunun yanına dönüp onu giydirmeye başladı. "Bugün Harry'ye gidelim baba! Lütfen!" dedi.

"Harry'nin işleri olabilir Teddy." Remus onun şortunun düğmelerini iliklerken söylemişti. "Sormamız lazım."

Teddy dudak büktü. "Onu uzun zamandır görmüyorum ama. Beni unuttu mu?" 

Remus oğlunun küskün küskün sorduklarına sırıtmadan edemedi, o kadar tatlı bir surat ifadesiyle sormuştu ki bu soruyu ona kıyamadı. "Çok çalışıyor o." dedi. "Ama her anını sana ayırıyormuş."

Harry'nin Teddy'ye ne kadar düşkün olduğunu Andromeda defalarca anlatmıştı, sürekli onunla ilgileniyor ve bağlarını sıkı tutuyordu.

Onun harika bir vaftiz baba oluşuna karşılık gururlanmıştı Remus, James görse o da gururlanırdı.

Teddy omuzlarını şımarık bir şekilde silkerek "Bana ne, bana ne. Harry'ye gidelim." demişti.

Oğlunu giydirmeyi bitirdikten sonra hafif ıslak olan turkuaz saçlarını geriye taradı Remus ve gülümseyerek "Önce yemeğini ye." dedi. "Harry ile ben konuşacağım tamam mı?"

El mecbur başını salladı Teddy ve yataktan inerek odasından çıkacakken "Aaa, anne!" dedi neşeyle. "Burada mıydın?"

Remus arkasını döndüğünde kapının önünde dikilen Dora'yı görüp gülümsedi. Dora oğlunun yanağını okşayarak "Evet, canım." dedi. "Hadi yemeğini ye. Geliyorum ben birazdan."

Teddy annesini onaylayıp odadan çıktığında Dora onun biraz uzaklaşmasını bekleyip Remus'a döndü. Remus onun yüzüne baktığı anda bir şeylerin yanlış olduğunu fark etmişti.

Her daim gülen yüzünde bir gerginlik ve üzüntü barınıyordu şimdi.

"Konuşalım mı?"

Remus, Teddy'nin yatağına oturup Dora'nın yanına gelmesini bekledi. İkisi yan yana oturduklarında Remus "Bir şey mi var?" diye sormuştu merakla.

Dora başını ağır ağır sallayarak "Evet." dedi. "Çok düşündüm Remus, doğruyu yanlışı iyice anlayabilmek için uzun uzun düşündüm."

Ne olduğuna anlam verememişti Remus. Bir şeyi yanlış yapıp yapmadığını düşünürken "Ve?" dedi.

"Ve benim için ne kadar üzücü olsa da bir sonuca vardım nihayet." dedi Dora, şimdi gözlerini Remus'a çevirmişti. "Bu senin için de benim için de ve elbette Teddy için de en doğrusu."

Remus gerginliğin somut bir özellik kazanarak kalbini sıkıştırdığını fark ederek yutkundu. Bir şeyler oldukça ters gözüküyordu.

"Beni ne kadar sevdiğini biliyorum. Gerçekten, hiç şüphem olmadı bu zamana kadar." dedi Dora. "Ancak... Sirius'la bu konuda yarışamayacağımı da biliyorum."

𝐌𝐎𝐑𝐒 𝐕𝐈𝐍𝐂𝐈𝐓「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Where stories live. Discover now