» mama

2.1K 258 219
                                    

4 Mayıs 2001
Esrar Dairesi, Sihir Bakanlığı

       HAYATIN bahşettiği güzellikleri düşündüğünde çok karmaşık şeyler geçiyordu Harry'nin aklından. Onun için güzelliklerle kabuslar iç içe geçmiş bir yumaktan başka bir şey değildi çünkü.

Hogwarts ve büyücü olmak muhteşem bir güzellikti ancak büyücü olmanın getirdiği Seçilmiş Kişi yükü görülebilecek en korkunç kabuslardan birisiydi. Sirius'a, ailesinden kalan son kişiye kavuşmak çok güzeldi, ölümünü gözleriyle görmek ise dünyanın kararmasıydı. Arkadaşlarla çevrilmek ve sevilmek bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydi ama kendisi yüzünden sevdiği ve onu seven herkesin ölüm tehlikesiyle burun buruna olması yıkıcıydı.

"Nymphadora Tonks dirilmiş."

Kingsley'nin söyledikleriyle Harry durmuş ve hayatın getirdiği bir güzelliği daha büyük bir heyecanla kabul etmişti. 

"Ne?" dedi Hermione şaşkınca. "Ne zaman?"

"Sabah erken saatlerde sanırım, Andromeda Tonks bize yeni haber verdi." Kingsley, Harry'ye baktı. "Oraya gitmek üzereydim, siz de gelin." 

Harry başını salladı. Aklına Teddy gelmişti, annesi ölümden dönmüş olan üç yaşındaki vaftiz oğlu. 

Eris bir an ne yapacağını bilemez bir şekilde onların gidişini izledi, sanki üçünün zihni de tek bir şeye odaklanmış gibiydi. Fakat geride kalmak istemediğinden peşlerinden ilerledi.

Tonks kimdi tam olarak bilmiyordu Eris, Hogwarts Savaşı'nda savaşan bir Seherbaz olduğunu biliyordu yalnızca ve tüm bildikleri bundan ibaretti. Bir de kadının Merlin Nişanı vardı.

Esrar Dairesi'nden çıktıklarında Kingsley, Eris'e dönerek "Bayan Mornshine, siz evinize gidin lütfen." dedi. "Ve rica ediyorum, Bakanlık'ın çok gizli işlerine gizlice karışmaya devam ederek daha fazla suç işlemeyin."

Eris karşısında Bakan olduğunun bilincinde olsa da kaşlarını kaldırmadan edememişti. Birkaç saniye yeşil gözleri adamın üzerinde durdu ve "Siz nasıl isterseniz Bakan Bey." dedi düz bir sesle.

Karışmaya devam edeceğini gayet iyi biliyordu.

Harry bir Kingsley'e bir de Eris'e baktıktan sonra "Eris'in de bizimle gelmesi gerekiyor." dedi ve tüm bakışlar ona dönmüştü. Zehir yeşili gözlere baktı Harry bir tek. "Babasıyla Tonks arasında bir bağ var mı öğrenebiliriz."

"Bunun için Mornshine'a gerek yok." dedi Hermione. "Tonks zaten sarsılmış olmalı, sorgulamayı daha sonra yaparsın Harry."

"Bence de benim gelmeme gerek yok." diyerek Hermione'ye destek çıktı Eris. "İşe gitmem gerekiyor zaten, yetiştirmem gereken iki resmi cübbe var."

Bunun üzerine Harry bir şey söylemeden başını salladı. Tekrar yürümeye başladıklarında Harry Kingsley'nin peşinden önde giden arkadaşlarına göz atıp Eris'in bileğini tuttu ve onu durdurdu.

Aniden durdurulan kızıl kız ne olduğuna anlam veremediği için Harry'ye baktı, bileğini kavramış parmaklar hala çekilmemişti.

Harry tekrar giden üçlüye kısa bir bakış attıktan sonra Eris'e doğru yaklaştı, bedenleri arasında çok az mesafe kalmışken sesini alçaltarak "Yarın ofise gel." dedi. "Babanın dosyaları gelecek, birlikte bakarız."

Eris bakışlarını yukarı kaldırıp Harry'nin gözlerine baktığında onun bu kadar yakın olması içinde heyecanlı bir titremeye yol açmıştı.

"Bakan uzak durmamı söyledi. "dedi o da kısık sesle konuşarak.

Harry tek kaşını alaycı bir ifadeyle kaldırarak "Gerçekten mi?" diye sordu. Eris'in nasıl bir kişiliği olduğunu bilmiyordu ama kızda söz dinleyecek bir enerji yoktu, bunu Esrar Dairesi'ne girmeyi kabul etmesinden anlamıştı.

𝐌𝐎𝐑𝐒 𝐕𝐈𝐍𝐂𝐈𝐓「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Where stories live. Discover now