𝐌𝐎𝐑𝐒 𝐕𝐈𝐍𝐂𝐈𝐓「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」

» final

18 Ekim 2001
İngiltere

Harry pistin ortasındaki kalabalığa bakarken yüzünde yamuk bir sırıtış vardı. Çoğunlukla kızların oluşturduğu kalabalıkta ikizlerin kızıl kafaları dikkat çekiyordu, onlar da araya karışmıştı.

"Delirmiş bunlar." dedi Ron, Ginny'nin yanındaki sevgilisine bakarken. "Bu kadar önemli mi sahiden?"

Lily "Önemli tabii." dedi. "Gelin çiçeğini tutan kişinin sıradaki evlenecek olan olduğuna inanılır."

"Bu gerçek olamaz." Harry annesine baktığında Lily omuz silkti. "Bizim düğünümüzde Sirius tutmuştu, gerçek olmadığı konusunda hemfikir olabiliriz."

Sirius'u gelin çiçeğini yakalamak için zıplarken hayal edince sırıttı Ron. 

Eris elinde beyaz güllerden oluşan gelin çiçeğini sallarken "Büyüyle hile yapmak yok!" demişti. "Beyler, size söylüyorum!"

George sırıtarak "O çiçeği hakkımızla kapacağız Eris!" diye bağırmıştı.

Harry sevgilisinin -hatta üç saat önce ilan edildiği gibi karısının- neşeyle kahkaha atışını yüzünde bir gülümsemeyle izlemişti. Onun ışıl ışıl parlayan cildindeki gülümseme o kadar değerliydi ki kendisi için.

Kızıl kız arkasını dönerek "Atıyorum!" diye seslendi, birkaç kere atar gibi yaptı ancak atmadı ve bekleyenleri kandırdı.

En sonunda yakın arkadaşı Ashley "Hadi Eris!" dediğinde Eris oyun oynamayı bırakmış, çiçeği havaya atıvermişti.

George ve Fred çiçeği kapmak için birbirlerinin üzerine çıkarken çiçek hiç beklenmeyen bir kişinin kucağına pat diye düştü, Eris heyecanla arkasını dönüp çiçeği kimin aldığına baktığında gördüğü görüntüyle kaşlarını kaldırmıştı.

Beyaz güllerle dolu buketini Ginny Weasley tutuyordu.

Ron ağzı açık bir şekilde kardeşinin elindeki çiçeğe bakarken "Bunu kabul etmiyorum!" diye bağırmıştı. "Kesinlikle kabul etmiyorum!"

Ginny şoktan sıyrılarak abisine döndü ve elindeki çiçeği gösterip tek kaşını kaldırdı. "Görünüşe bakılırsa çiçek beni kabul ediyor Ron!" 

"Bir daha at Eris!" dedi Ron ancak Eris sırıtarak omuz silkti. "Çiçek, sahibini seçti Ron. Çok geç." demişti.

Ron yüzünü asarak kız kardeşine çiçeği Hermione'ye vermesini söylemek için yanlarından uzaklaşırken Harry de karısının yanına ilerlemişti keyifli keyifli.

Eris kendisine doğru damatlık içerisinde gelen Harry'ye bakarken gülümsedi. Siyah damatlığı ile nefes kesici gözüküyordu, bu adamla evlendiği için ne kadar şanslı olduğunu kendine defalarca hatırlatmak istiyordu.

Harry de aynı fikirdeydi doğrusu. Eris'in bedenine oturan, aşağıya doğru narince salınan dantel gelinliği onun güzelliğinin her bir noktasını açığa çıkarıyor, yüzündeki hafif makyaj ve serbest bıraktığı dalgalı saçları onu doğal bir gelin haline getiriyordu.

Onun yanında durduğunda sırıtarak "Çiçeği bir an George'un tutacağından çok emindim." dedi. Eris gülerken Harry bir elini onun beline sarıp sevgilisini kendine çekmişti. Burun buruna geldiklerinde "Seni çok seviyorum Bayan Mornshine." dedi.

Eris sırıttı ve Harry'yi öpmeden önce "Bayan Potter, aslında." diye fısıldayıp onu öptü.

Harry onun öpüşüne coşkulu bir karşılık verirken diğer eliyle Eris'in sırtını tutup onu kendine daha çok bastırmıştı. Eris kollarını onun boynuna sarıp alt dudağını esir aldığında evli olduklarına inanamıyordu.