HYPERİON

6. İZ VE YARA

Kapıyı çarpıp evime girdiğimde hala sinirliydim. Neye bu kadar sinirlendiğimi anlayamadığım için ise daha çok sinirleniyordum.

Hmm. Bu bana sanki Arez'in seni kavgadan çıkarttıktan sonra kontrolünü kaybettiğindeki sinirini hatırlattı. Yoksa sende mi bir anda kontrolünü kaybedip adamı şişelerin, Arez'i de yüz kiloluk korumanın altında ezdin?

Hmm. Bence sen biraz çeneni kapalı tutabilirsin ha?

Kahretsin!

Artık işsiz kalmamın yanı sıra bir de rezil olmuştum oradaki gösterimizden sonra. Polisler ne zaman kapıma dayanıp beni hapse tıkacaklardı acaba darp olayı için? Ya da o üç katır herif nasıl mahkemede benim gibi elli beş kiloluk bir kızın onların biletini kestiğini izzah edeceklerdi?

"Buna ben bile inanmam. Hakim nasıl inansın?" diye homurdandım.

Kameralar ve tanıklar Meva, kameralar ve tanıklar.

Ben sana sus dememiş miydim?

Kolumdaki çantayı koridorun orta yerine fırlatıp çığlık attım. Ellerimi saçlarımın arasında gezdirip banyoya çıktım. En iyisi duş almaktı.

"Tanrı'nın cezası domuz herif! Pislik! Bana söylemek hiç mi aklına gelmedi?! Aslında o hızlı refleksin olmayacaktı nasıl da kafanı eziyordum o şişeyle!"

Bir süre sonra azıcık sakinleştiğimde düzgün düşünmeye başladım. Belki de barı satın aldığından beri tanıyordu beni. Saçmalık. Bir hafta öncesindeki tüm kayıtları gözlerim kanayana kadar izlemiştim. Ne yakışıklı arabası ne de o, o masaya oturduğu ilk geceden önce oraya hiç gelmemişlerdi.

Onunla aynı dünyada büyümüştük. Daha önce görmüş müydüm hiç? Ya onun Hyperion'la zerre ilgisi yoksa? Ben kafamda kuruyorsam?

Ya Hyperion'un altın çocuğu teorisi tamamıyla yanlışsa ve o sadece Hyperion'un fişini çekeceğini ve bir kahraman olacağını düşünen bir polis ya da askerse?

Ya da siktir edip hayatıma devam edebilirdim.

Doğu haklıydı. Ne olduğu belirsiz bir adamla ne diye uğraşıyordum ki? Hem zaten o da kimseye güvenmememi söyle...

"Piç kurusu!"

En başından beri benimle oyun oynuyordu gerçekten! Artık onun o fare suratını görmek bile istemiyordum. Beyinsiz herif. Ne diye tekrar deliğinden çıkmıştı ki zaten? Hem düşününce sahibi olduğu her yeri bana bildirmek zorunda değildi ya. Ben onun muhasebecisi miydim ki?

Peki sen onun neyiydin Meva?

Bence ben regl dönemine giriyordum bu yüzden duygusal iniş çıkışlar yaşıyordum şu an. Bu saçmalıklar o yüzden kafamın içinde cirit atıyordu.

Kafamı sikeyim.

Ben onun dalga geçebileceği bir kadın değildim ve durumun bir çıkardan öteye gittiğini düşünüp bir de bununla alakalı onu adam yerine koyarak konuştuğum için kendimi tekmelemek istiyordum.

En kötüsü ise Ateş'ti. O çok sessizdi. İçimde derin bir sessizlikle, kırgınlığı da yanına alıp köşesine çekilmişti.

İlk kez ruhumu etkileyen ona benzediği için ilgisini çeken biri çıkmıştı karşıma ve şimdi onun oksijen israfı bir pislik olduğunu öğrenmiştim.

Ve artık işsizdim! Buna inanamıyordum! Bilseydim geçen gün kovulmamak için olay çıkmaması için kendimi feda edip Doğu'yla Bay Şerefsiz'in arasına girmezdim.