Episode 25

1.3K 109 25
                                    

Üste kapı sesi yankılanırken, herkes bir araya toplandı.

"Helen?" Tony odadan çıkan doktoru gördüğü an çöktüğü köşeden bir çırpıda kalktı. O kadar streslenmişti ki, dengesini bir an olsun kaybetti. Yanındaki siyahi adam destek olurcasına ilerlemesini sağlarken odadan çıkan kadın mutlu gözükmüyordu.

"Üzgünüm Tony," dedi sessiz bir şekilde. O an Natasha Romanoff'un kıpkırmızı yüzünden bir damla daha yaş aktığında kadın yüzünü kapattı. Steve ise, ise yaramayacağını bilse de kadına sıkıca sarıldı. "Beyin ölümü gerçekleşmiş. Şu an makineye bağlı, kalbi atıyor ama bu yaşaması için yeterli değil. Hazır olduğunuzda, buna son vermeliyim." Bitkin düşmüş adam hafifçe geriye doğru çekildiğinde, yüzünde acıdan başka hiçbir şey yoktu.

Baş ucunda duran kızıl kadın adamı sakinleştirmek istercesine ona sarıldığında, Tony kadının kulağına eğildi.

"Kızı kaybettim, Pepper." Diye fısıldadığında, Pepper'ın gözleri acıyla sımsıkı kapanmıştı.

"Tony, uyumalısın." Steve Rogers, adamın tam karşısında otururken bakışları Tony Stark'ın üzerindeydi. Adam ise ölü gibi yatan kızının elini sıkı sıkıya kavramış, sadece yüzüne bakıyordu. Steve ona seslenirken kafasını hafifçe kaldırdı.

"Asıl sen uyumalısın, yüzbaşı. Yaşlı bir adamın bu saate kadar ayakta durması mucize." Olduğu en kötü durumda bile arkadaşlarına yıkık gözükmemek için kendini şakaya vuruyordu. Sorun şu ki, herkes yıkılmıştı. Steve, gözlerini zar zor açık tutsa da uyumayacaktı. Tony de en az onun kadar inancıydı.

"Melisa çayı getirtmemi ister misin, uyuyabilmen için?" Dediğinde, adamın gözleri hafifçe kısıldı. Kızının elini daha sıkı kavrarken sessizce konuştu.

"Bunu nereden biliyorsun?" Kendine özel kalmasını isteyen çocuk edasıyla konuşunca, Steve burukça gülümseyip gözleriyle uzun bir uykuda olan Amaris'i işaret etti. Tony'nin bakışları tekrar kıza döndü.

"Amaris'in içinde olduğu herşeyi biliyorum." bu kez, Tony alayla cevap verdi.

"Her şeyi mi? Abartma yüzbaşı. Kızım hakkında en çok bileceğin şey Peter Parker'dan hoşlandığıdır. Onu da ikisinden başka anlamayan kalmamıştır." Steve, Tony konuşurken düşündü.

Belki tümörü söylemek için tam da zamanıydı.

"Yeri gelmişken," dedi hafifçe boğazını temizleyerek. Mavi gözleriyle adama dikkatlice bakmaya başladı. "Tony..Amaris'te bir sorun vardı." Dedi yavaşça. Karşısındaki adamın kaşları çatıldı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Steve daha fazla merakta bırakmayarak devam etti.

"Beyninde tümör vardı." Tony duyduğu şeyle bugün kaçıncı olduğu bilemediği yeni bir şokla öylece bakakaldı.

"Ne?" Biraz zaman geçtikten sonra, yutkunup anlamamış gibi sordu. Ancak Steve'in tekrar söylemeye niyeti yoktu. Tony, sinirle adamın yüzüne baktı.

"Ne zamandır biliyorsun?"

"Geldiğinden beri. Ama son aylarda dördüncü evredeydi." Dediğinde adamın gözünden bir damla yaş aktı. Bunca zaman yanında olan arkadaşı, ilk defa buna şahit oldu.

Ancak şu an Tony'nin aklından geçen sadece kötü bir baba olduğuydu. Bunca zaman bu kadar riskli bir şeyi bilememesi canını acıtırken aynı zamanda kızının son zamanlarında olduğunu fark etmişti.

luz de la luna || marvelWhere stories live. Discover now