⚓46. Bölüm⚓

645 70 82
                                    

Oy ve yorumlarınızı sabırsızca bekliyorum.

(🌸-İyi okumalar-🌸)

Normal bir günü ibadetle kapatmak kadar güzel bir şey yoktu. Bugünün yoğunluğu beni öylesine yormuştu ki her bir kısmı gerilen vücudumu daldığım iki saatlik ibadet gevşetmişti. Uzun zamandır ara verdiğim bu ruhani dinlenmeye ne kadar ihtiyacım olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Dünyalık işlerin ve dertlerin beni ne kadar meşgul ettiğini bir kez daha anladığımda derin bir nefes verip ayağa kalktım. Katladığım seccademi koltuğun kenarına kaldırırken içeriden bıkmadan seslenen abime bakmaya gidiyorum. Umarım birkaç gündür durmadan tekrar ettiği kek isteğini yinelemezdi. Odaya girdiğimde dudaklarını kıvırıp dişlerini gösterdi ve içtiği çayını bana gösterirken benim de kendime çay almamı ima ediyordu. Neyse ki iyi günündeydi ki bu sefer bana zorluk çıkarmamıştı.

"Gel hadi, yeni demledim" dedi. Çayını sehpaya bırakırken televizyonda kanalları gezmeye başladı. "Ne oldu senin o proje, yüzüne hasret kaldığımıza değdi mi bari?" Birkaç haftadır aralıksız çalıştığım proje yüzünden ailemden veto yediğim doğruydu. Çoğu zaman yoğun çalışan bir insan olmuş olsam da arada bir yaşam belirtisi gösterdiğim oluyordu ama bu proje tüm hayattan kısa süre soyutlanmama neden olmuştu.

"Çay alınca karşılığında bir şey istemeyeceksin değil mi?" Söylediklerim karşısında kötü bakışlarını bana kaldırırken kınar gibi bir bakış attı. "Neyse ki projem bitti ve dün gece teslim ettim yani bir süre daha isteklerini alabilirim." Dediklerimle gözleri parlayan adamın bana dönüşü beni korkutmadı desem yalan olur. Erken mi konuştum acaba? Az önce 'ne zaman bir şey istedim' diyen bakışlarının yerinde yeller esiyordu.

"İşte bana bunlarla gel canım kardeşim, o zaman vezirparmağı ile başlamaya ne dersin?" Hata bende ki ona seçme şansı vermiştim. Elimi alnıma vurup ona dik dik baktığımda tatlı olduğunu düşündüğü gülümsemelerinden birini attı ama bana sosrarsanız kesinlikle tatlı değildi. "Fazla şansını zorlamadan farklı bir şey mi istesen Abicim? Beni de uğraştırmayacak bir şeyler hani..." Yok, söylediklerime burun kıvırmaktan başka bir şey yapmayıp açtığı bir belgeseli izlemeye devam etti. "İsteklerimi yerine getireceğini söyleyen kendisiydi" ağzının içinden homurdansa da onu çok net duyuyordum ve gülerek karşılık verdim. Mutfağa giderek önce tatlı şerbetini koydum ve bir bardak çay alıp salona döndüm. Abimle uzun zamandır konuşmadığımız için açıkçası onun sohbetini özlemiştim, birbirimizle kapışmalarımıza bile o malum olay dışında hiçbir zaman bu kadar ara vermişliğimiz yoktu. En iyisi biraz gidip abime sataşmaktı, bir şekilde bu tatlının intikamını almam gerekiyordu değil mi?

*****

Heyecanla bir o yana bir bu yana giderken geçen bir haftadan sonra yarışma sonuçlarının açıklanma zamanı gelmişti. Yarışmaya katılan sosyal medyadan oluşturduğumuz öğrenci grubu kendi aralarında tartışmaya başlamıştı bile. Bazı öğrencilerin kendinden emin projelerinden bahsedip arkadaşlarını küçük düşürücü cümleler kurması sonucu kızıp grubu sessize aldım. Açıkçası derece alabileceğimi pek sanmıyorum ama yine de heyecanlanmadan edemiyorum. Maillerimi ara sıra kontrol ettiğimde bile hiç düşmeyen bildirim yavaş yavaş heyecanımın sönmesine sebep oldu. Dayanamayıp sessize aldığım gruba tekrar girdiğimde hızlıca akan mesajaların benim aleyhime olduğunu fark ettim. Sandalyeme çöküp geriye yaslandığımda külçe gibi olduğum yerde hareketsiz bir şekilde bekledim.

Bizim okuldan sadece biri ikinci olarak dereceye girmişti, diğerleri başka üniversitede okuyan öğrencilerdi. Bu da demek oluyor ki beklediğim gibi hiçbir derece elde edememiştim. Boğazımda oluşan yumruyu yutmaya çalırken acıttığı için yutkunmayı bıraktım. Bilgisayarıma düşen mail artık beni heyecanlandırmadı büyük olasılıkla projemin başarısız olduğuna dair bir mesaj atılmıştı. Gözlerimi yere dikerken her şeyden önce hayırlısını dilemiş olsam da üzülmeden edemiyorum. Aileme üzerinde çalıştığım proje hakkında bu kadar bahsetmemiş olsaydım belki de bu kadar üzülmüş olmazdım. Ya da Fırat hoca durmadan bana güvendiğini bu kadar söyleyip durmasaydı bu kadar mahçup hissetmezdim. Her şeyi bir kenara bıraktığımda farkında olmadan kazanacağıma o kadar inandırmıştım ki kendimi büyük bir hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf ediyorum.

BELİRSİZ KURTULUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin