⚓47. Bölüm ⚓

487 64 56
                                    

Oy ve yorumlarınızı sabırsızca bekliyorum.

(🌸-İyi okumalar-🌸)

Her gün soğuk ve rüzgarlı olan hava bugün karşı yarışa girip kazanmış gibi oldukça sıcaktı. Günü gününü tutmayan hava durumu ve tahminleri insanları biraz şaşırtmış ve herkesin üzerinde montları, ellerinde şemsiyeleri duruyordu; güneşli havaya güvenip hazırlıksız gelmek çoğu kişinin yapacağı şey değildi. Bunu bilen iki kişi de aynı diğer insanlar gibi üzerlerine aldıkları ince montlarla İstanbul'un sokaklarında yavaş yavaş sohbet ederek yürüyordu.

Uzun zamandır görmediği arkadaşını görmenin memnuniyeti ile gözleri parlayan adam birlikte ilerlediği arkadaşının omzuna kolunu atıp kendine çekti. "Ulan ne özlemişim be! Bir yıl oldu yüzüne hasret kaldık" dedi yarı sitem yarı özlem dolu bir sesle... Fırat arkadaşının sözlerinin üzerine dudağının tek kenarını kıvırıp yandan bir bakış attı. "Biliyorsun, benim işim sınırların dışında" diye yanındaki adamın da bildiği bir şeyi tekrar etti.

"Anladık havalı Kaptan, seni kara parçaları açmıyor. İlla bir macera peşindesin" diye kendisiyle alay eden arkadaşına sesli bir şekilde gülmekle yetindi. Sıcak hava kendilerini bunalttığı için gidecekleri yere bir an önce yetişmek için adımlarını hızlandırıp büyük AVM'ye geçiş yaptılar. İkisi yarı serin havanın tadını duyduğunda rahat bir nefes verdiler.

"Bu nasıl bir Aralık ayı, Güneş kızartacak bizi neredeyse" diye sitemde bulunan arkadaşına kesinlikle katılıyordu Fırat. Bugün normal günlerden oldukça sıcaktı ve bu hesap etmedikleri bir şeydi. "Mevsimsler birbirine karışıyor kardeşim, Allah sonumuzu hayretsin" diye sözünü tamamlayan Fırat'a arkadaşı başını sallayıp koluna girdiği adamı ilerletti.

"Abi onu boşver de ben çok heyecanlıyım ya, iki yıldır görüşüyoruz ama hala kabul edecek mi endişesi var." Fırat Musa'nın heyecanla çıkan sesine eşlik ederken bu haline gülmeden edemedi. Musa iki yıldır konuştuğu kadına evlenme teklifi etmek istiyor ve bunun için Fırat'ı buraya sürükleyip biraz akıl almak istiyordu.

"Neden emin değilsin? Zaten birbirinizi seviyorsunuz ve ciddi bir ilişki içinde değil miydiniz?" Fırat aklındaki soruyu yönelttiğinde birlikte amaçsız bir şekilde yürümeye devam ediyorlardı. Normalde dışarıda gezmeyi tercih ederlerdi ama bu serin yerde dolaşmak daha mantıklıydı. Fırat'ın sorusu üzerine durup arkadaşına baktı Musa, baştan aşağı süzdüğünde karşısında duran arkadaşını işaret etti. "Abi sen baya asosyal bir şey olmuşsun, her görüşen ciddi mi düşünüyor?" Fırat bu soru üzerine kaşlarını biraz kaldırıp arkadaşının omzuna hafifçe geçirdi.

"Oğlum sevmediğin etmediğin kişiyle neden görüşür insan?" Gerçekten reel hayattan çok uzak kaldığını düşünmüyordu ama aşkın bu kadar basit bir konuma indirgenmesine tepki göstermişti. "Haklısın Abi de bu zaman böyle maalesef, herkes bir amaç güderek bir araya gelmiyor. Dahası sadece iyi vakit geçirmek için günlük ilişkiler yaşanıyor. Ama bu konuda bu kadar katı olman beni şaşırttı doğrusu, hayırdır biri mi var yoksa?" Sonlara doğru çıkan muzur sesine engel olmadan arkadaşına alttan alttan bakıp süzdü.

Fırat onun bu son sorusuna gözlerini devirirken cevap verme gereksiniminde bulunmadı, cevabı o da bilmiyordu. Ha sen önce bakışma, flört, çıkma gibi olayları herkesin yaşadığını düşünüyorsan yanılıyorsun. Bu sözler aklında yankılandığında ilk defa öfkesini tüm çıplaklığıyla gördüğü kızı düşünmeye başladı. Acaba bu kız mı kendisini değiştirmişti. Hayata bakış açısı eskiden de böyle miydi emin olamadı. Çakmak çakmak bakan gözler aklına düştüğünde yüzündeki gülümsemeden habersiz ilerlemeye devam etti.

BELİRSİZ KURTULUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin