42. Bölüm ☁ Uyku Hapı

16.4K 975 51
                                    

Nazan yere yığılırken ellerimin titremeye başladığını hissedebiliyordum. Merdivenlerin başında duyduğum tıkırtıyla korkum katlanarak büyümeye başlamıştı. Nazan'ın kollarından çekiştirerek çamaşır odasına sokup kapıyı kapattığımda ecel terleri dökmeye başladığımı farkındaydım.

Kalbim çok kötü atıyordu.

Yiğit merdivenleri çıkarken hala korkudan titriyordum.

Hemen arkasında İpek vardı.

''O gürültü neydi?'' diyen Yiğit'e bakamıyordum. Sanki gözlerimden her şeyi anlayacak gibi hissediyordum ama İpek çoktan ters giden bir şeyler olduğunu anlamıştı.

''Vazo...'' diye mırıldandığım da İpek'in ve Yiğit'in gözleri yerdeki vazo parçalarına kaymıştı.

''Hemen toparla buraları,'' diye kesin bir sesle talimat verdiğinde başımı sallayarak yere eğilmiştim. Yiğit merdivenleri inerken İpek'te yanıma eğilmişti.

''Neler oluyor?'' diye fısıldadı gözlerini gözlerime dikerken.

''Nazan bana biriyle oynaşırsam beni direk şikayet edeceğini söylemişti. Kuzey'e bir şey söylemek için o lavaboya girerken bende peşinden girdim,'' dediğimde İpek tek kaşını kaldırarak bana bakıyordu. ''Sadece konuşmak için girmiştim. Nazan'da bunu gördü ve beni tehdit etti. Şimdi odada baygın bir şekilde yatıyor,'' dediğimde İpek şaşkın ağzını eliyle kapatmışı.

''Uyandığında ne olacak? Onu bu işten uzak tutmalıyız,'' dediğinde tedirgin bir şekilde kafamı salladım ve cebimden telefonumu çıkartıp mesaj kısmına girdim.

Nazan... evdeki diğer hizmetçi. Bizi birlikte lavaboya girerken gördü ve şu anda baygın çünkü kafasında bir vazo kırdım. Eğer işiniz bittiyse onu bir şekilde evden çıkarmamız lazım.

Mesajı attıktan sonra telaşlı bir şekilde beklemeye başladım.

Bizim işimiz bitti. Aşağıya in. İçki servisi istediğimi söyleyeceğim. Levent'in odasında uyku hapı bulabilirsin çünkü uyku problemi yaşadığını biliyoruz. Hızlı ol!

Ondan mesaj geldiğinde bir şeyden emin olmuştum. O telefon kullanmaya başlamıştı. Evet böyle bir anda bunu düşünüyordum ama telefon kullanmaya başlamıştı ve bende numarası vardı!

''İpek... sen burada dur. Merdivenlerden biri çıkacak olursa... ne bileyim bir şekilde oyala işte. Levent'in odasına girmem lazım,'' dediğimde İpek kaşlarını kaldırarak soru sorar gibi baktı. ''Sanırım onlar derin bir uykuya dalmadan Nazan'ı buradan çıkartamayız. Levent'in odasından uyku hapı bulmam lazım,'' dediğimde İpek sıkıntılı bir şekilde nefesini geri verdi.

''Pekala... hızlı ol!'' diye ikaz ettiğinde hemen Levent'in çalışma odasının yanında kalan odasına girdim. Çalışma odası daima kilitliydi ama kendi odası... açıktı. Demek ki yatak odasında önem içeren hiçbir şey yoktu.

Odaya girip yatağının iki baş ucunda duran çekmecelerden birini karıştırmaya başladım. İlk çekmece de bir cinayet romanı vardı ve ayracı üstünde duruyordu. Demek ki daha okunmaya başlanmamıştı. Bir alt çekmeceye geçtiğimde yine işime yarar bir şey bulamamıştım. Yatağın diğer tarafına geçip yine karıştırmaya başladım. Orta çekmeceye geldiğimde iki kutu ilaç bulmuştum. Biri vitamin diğeri uyku hapıydı. Kapağını titreyen ellerimle açıp avucumun içine birkaç tane almıştım. İlacı tekrar yerine koyarken İpek'in telaşlı bir şekilde koridorun başında beklediğini görmüştüm.

Son kez odada bozuk bıraktığım bir şey var mı diye baktım ve ışığı kapatıp kapıyı arkamdan çektim. İpek kapının sesiyle bana dönmüştü.

Gel de Sil İzleriniWhere stories live. Discover now