8. Bölüm ☁ Karanlık

36.3K 1.7K 75
                                    

Şu an güncel olan hikayelerim, Geçmişten Gelen ve Arı Kovanı'na bir şans vermenizi tavsiye ederim ♥

Gerçekten aklıma yapabileceğim en ufak bir şey bile gelmiyordu. Üstelik bu sefer çok daha değişik şeyler hissediyordum. Korku gibi. Nasıl böyle bir şey olabilirdi ki? Ona karşı olan düşüncelerim nasıl böyle bir boyuta sürüklenebilirdi?

O sadece gizemli ve bilinmez değildi. O tehlikeliydi.

O benim tanıdığımdan çok çok daha fazlasıydı. Hiç böyle düşünememiştim.

Korkuyla evin içinde tekrar gözlerimi gezdirdiğimde duvarların ne kadar eski ve odanın ne kadar dağınık olduğuna tekrar şahit olmuştum. Elbette ondan maddi bir beklenti haline girmemiştim ama dış görünüşü böyle bir ortamı reddediyordu. Bu çok değişikti. 

Tek istediğim şey buradan hemen çıkıp gitmekti. Hızla odanın kapısına doğru döndüğümde Kuzey'in omzunu kapının pervazına yaslamış bir şekilde bana baktığını gördüm. Ağzım bir çlöü andırmayacak kadar kurumuştu ve kurabilecek tek bir cümlem bile yoktu.

Kelime haznem öyle bir çökmüştü ki bir cümle kurmaktan bile aciz olduğumu hissedebiliyordum. Ve bu sefil durumumu onun alaycı bakışları bile bana unutturamıyordu.

''Malı mı beğenmedin?'' dediğinde sesinin alaycılığı ve kelimeleri yuvarlaması yüzünden hafifçe kaşlarımı çatmadan edememiştim ama hala titrediğimi fark edebiliyordum.

''Çekil önümden. Gideceğim,'' dediğimde tam yanından geçmek için kolumla omzundan ittirmiştim ki kolumdan tutarak beni kendi önüne doğru çekti. Geriye doğru yalpalarken hala sinirle ona bakıyordum.

''Beklentilerin boşa mı çıktı? Yüzünde hayal kırıklığına uğramış gibi bir his var?'' dediğinde oldukça koyu bir hal alan ela gözlerine bakıyordum. Sesi az öncekine nazaran oldukça ciddi ve keskin çıkıyordu. Onu bu sefer gerçekten sinirlendirmiş olmalıydım.

''Beklenti falan yok. Hayal kırıklığıda yok! Yeterki çekil önümden gideyim,'' dediğimde tekrar güldü.

''Ama biliyor musun? Ben hep bunu yaparım. Hayal kırıklığına uğratırım. Bunu hep yaparım. Beklentileri boşa çıkarırım. En başından beri hayatıma girmek için çırpınıyorsun. Sana istediğini vereceğim ama istediğini almak senin elinde. Artık hayatımdasın,'' dediğinde tekrar kolumu çekmeye çalıştım ama başarısız olmuştum.

''Senden hiçbir şey vermeni ya da bir şeyler almayı istemiyorum. Tek istediğim bu evden de hayatından da çekip gitmek,'' dediğimde gülmüştü. ''Çık önümden, hatta hayatımdan.''

''Hayatıma girmeye çalışan sendin. Kötü haber: artık hayatımdasın,'' dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. Bir sırrı fısıldar gibi konuşması sadece daha çok üspermeme sebep oluyordu. ''Hayatımdan ve bu evden çıkmak emin ol girmekten daha zor,'' dediğinde kolumu ittirir gibi bırakmıştı. 

Korkmuş ve şakın gözlerle ona bakarken hiç vakit kaybetmeden bir adım uzaklaşmam üzerine onunda alaycı sırıtışı da hiç vakit kaybetmeden yüzündeki yerini almıştı. Onun yanından hızla geçerek dış kapıya doğru koşar adımlarla yürümeye başladığımda gerçekten çok kötü hissediyordum.

Gecenin üstünde dolaşan derin soğukluk tenimi ısırmaya başladığında derin derin nefesl alıp vermeye başlamıştım. Kalbim hala çok hızlı atıyordu ve ben korkuyordum. Onun yapabileceklerinden. 

Sonuçta daha önce hiç uyuşturucu kullanan birinin evine girmemiştim. Belki de İpek haklıydı. Onun bilinmezliğinin beni baştan çıkarmasına izin vermemeliydim. Bu... Ondan olabildiğince uzak durmalıydım. Yoksa hiç istemediğim şeyler olabilirdi ve ben bundan korkuyordum.

Gel de Sil İzleriniWhere stories live. Discover now