BÖLÜM 19

72.4K 4.2K 1.4K
                                    

Haftaya vizelerim başlıyor... ağlamak...

Lütfen bol bol yorum yapmayı unutmayınnnn<3

**


Bir karar vermiştim.

Çınar'ın gözündeki çirkin imajımı silecektim.

Bu bana ne mi kazandıracaktı? Belki hiçbir şey ama en azından ben kendimi rahat hissedecektim.

Onu engellemek eğlenceliydi. Her şeyi söyleyip engelleyince kapıyı suratına kapatmışım gibi tüm kelimeleri içinde kalıyordu.

Sırıttım. Yaşım kaç olursa olsun sürekli onu sinir edecek şeyler yapmaya devam edecektim galiba.

"Kız sen niye telefona bakıp bakıp sırıtıyorsun? Hayırdır, birini mi buldun yoksa?" diyen annemle birlikte telefonu kapattım ve gülümseyerek anneme baktım.

"Anne, sence bu mümkün mü?"

"Niye mümkün olmasın? Mis gibi kızsın. Ne güzel doğurmuşum," dediğinde kıkırdadım.

"Yani, herkesin güzellik algısına uymak zorundayım diye bir şey yok tabi ama genelde ben beğenmiyorum."

Annem elindeki kahvesinden bir yudum aldı. "Neymiş senin beğendiğin oğlanlar?"

Ben de kahvemden bir yudum aldım ve birkaç saniye düşündüm. "Uzun boylu olacak bir kere. Kırmızı çizgim. 1.85 altı kurtarmaz."

"E herhalde, boyun uzun senin." diyerek bana destek çıktı. Ben ise kriterlerimi saymaya devam ettim.

"Gözleri renkli olacak. Bayılırım renkli göze. Böyle boncuk boncuk... Tercihim yeşil. Ay o ne güzel gözdür yarabbim!"

"Tövbe," dedi annem ve bana garip garip baktı. "Şimdi de olmayan birinin gözlerine yükseliyor bu kız."

Kıkırdadım. "Esmer tercihim ama kumrala da hayır demem."

Özellikleri saymaya devam edecekken durdum.

Ufak bir aydınlanma yaşadım.

Ben neden Çınar'ın özelliklerini sayıyordum?

Annemin dediği gibi, tövbe.

"Öyle birini bulursan bana da haber ver," dediğinde gözlerimi fal taşı gibi açarak anneme baktım.

"Anne!" dedim inanamazcasına. "Tövbe estağfurullah. Babam duymasın."

Annem bana yemin ederim geri zekalı bu çocuk dercesine baktı.

"Saçma saçma konuşma Başak. Senin için diyorum, bulursan söyle diyorum. Nereden ne çıkartıyorsun."

Rahatlayarak derin bir nefes verdim ve kahvemden bir yudum daha aldım.

Kahvem olmadan yaşayamazdım. İmkansızdı.

"Saçımı kestireyim diyorum," dedim ve elimle omuzumun biraz aşağısına gelen saçlarımla oynadım.

"Kestir. Yakışıyor sana. Da, nereden çıktı şimdi?"

"Eski fotoğraflarıma baktım. Yine geldi saç kestirme perileri." Hiç sekmezdi. Her seferinde bu sefer uzun kullanacağım diyor ve kendimi kuaförde buluyordum.

Kısa saç rahatlığına alıştıktan sonra bırakmak mümkün değildi.

"İyi bakalım. Birazdan Gonca'ya gideceğim. Gelecek misin?" dediğimde başımı iki yana salladım. Gonca Hanım benim teyzem oluyordu.

CEBİMDEKİ ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin