BÖLÜM 25

60K 4.1K 2.1K
                                    


Biz geldikkkkk❤️

Bir önceki bölümü 15k kişi okumuş. Bunun için görmek istediğim yorum sayısını biraz daha arttırıyorum. 1.5k yorumu geçer miyiz? Bence çok rahat geçeriz<3

Keyifli bölümleerrrrr

🍃

Bacaklarımı kendime çekerken derin bir şekilde oflamıştım. Hemen yanımda oturan Çınar'a çaresiz çaresiz bakıyordum.

"Sadece masum bir alet çantası yüzünden gözaltına alınmamıza inanamıyorum..." diye mırıldandım ve başımı dizlerimin arasına gömdüm. Başımı da yana çevirip Çınar'a bakmaya devam ettim. Onun burada olduğunu bilmek bir miktar kendimi iyi hissetmeme neden oluyordu. "Ben daha önce hiç karakola bile gelmemiştim. Şimdi hapisteyim. Düştüm mapus damlarına. Babam, kurtar beni..."

"Hiç hatırlatma bana bak. Geliyorlar bana," dedi Çınar ve eliyle hafif çıkan sakallarını sıvazladı. "Sen niye atlıyorsun adamın üzerine? Neden?"

Bana biraz sinirli gibi gözüküyordu ama neden böyle olduğuna da bir anlam verememiştim. "Hakkımda saçma sapan konuşanlara ne yapmamı bekliyordun?"

Bana ters ters baktı. "Ben ikisini de hallederdim."

"He hallederdin," diye homurdandım ve önüme gelen kısa saçlarımı geriye itekledim. "Adamlardan biri şak diye bıçak çekse sana, o zaman nasıl hallederdin acaba?"

"Başak. Sus lütfen. Bak zaten sinirliyim. Lütfen."

"Sinirliysen bana mı sinirlisin sanki? Ne yaptım ben de sinirlisin? Allah Allah! Konuşmayınca daha fena oluyorum."

Çınar bana cevap vermeden başını duvara yasladığında gerçekten şu an konuşmak istemediğini anlamıştım. Israrcı davranmadım ve bende sustum.

"Abla bıçağımız yoktu ya." Şerefsizlerin varlığını unutmuş olmamızdan mıdır nedir onların sesini duyar duymaz Çınar'la aynı anda keskin bir şekilde yan tarafımızdaki parmaklıkların arkasına bakmıştık. Çınar adamları fena dövmüştü, gözleri şişmişti, dudakları patlamıştı. Çınar beni adamın sırtında görünce beni yavaşça oradan indirip o adamı daha çok dövmüştü. Garip, korkunç ama çok heyecanlı bir andı.

Bizde bir şey yoktu. Benim saçım bile bozulmamıştı.

O sırada yoldan gelen araba vardı ya hani. Onlar hemen polisi aramıştı. Telefon nasıl çekmişti hiçbir fikrim yoktu. Sanırım bu da hayatın bize bir yerleriyle gülme şekliydi.

"Kes lan sesini," diye yükseldi hemen Çınar. Bu sırtına atladığım adamdı.

Adam ona ters ters baktı ama yediği dayaktan nasibini almış olmalıydı ki sustu ve önüne geldi. Hemen içerideki masada oturan polis abi de bize ters ters bakmış ve sustuğumuzu görünce önüne dönmüştü. Çınar'a biraz daha yaklaşıp kollarımızı birbirine değdirdim yine.

Çınar ona yapışan halime bakıp dudağının ucuyla gülünce sinirli hali birden dağılmış gibi olmuştu. Sırıtarak bakışlarını benden çektikten sonra kolunu aramızdan çekti. Kaşlarımı çatıp ne yaptığını anlamaya çalışırken kolunu omuzuma bıraktı ve beni biraz daha kendine çekmiş, başımı omuzuna yaslamama neden olmuştu.

Yutkundum. Kalbimin hızı saçma bir şekilde hızlanırken bunu duymasından korktum ama yerimden memnun gibi omuzuna biraz daha yerleştim.

Birkaç dakika ikimiz de bu şekilde oturduk ve hiçbir şey konuşmadık. Sanki bu yakınlık onu sakinleştirmiş gibi, gerilen bedeni gevşemişti.

CEBİMDEKİ ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin