BÖLÜM 40

26K 2.5K 1.1K
                                    





Biz geldik! Lütfen okurken bol bol yorum yapmayı unutmayın❤️

1k yorumu geçelim mi? Çok mutlu olurum <3

Keyifli bölümler...



*




"Geldim!" diye seslenirken koşar adımlarla merdivenden iniyordum. Şıkır şıkır giyinmiştim. Çınar'ın gönderdiği glosslarımdan sürmüş, Burak'a aldırdığım parfüm ve kremi kullanmıştım.

"Şükür," dedi babam evin kapısından çıkarken. "Sanırsın düğüne gidiyor. Alt tarafı karşı eve geçeceğiz, kime acaba bu hazırlık."

"Ben biliyorum kime," dedi Burak sadece benim duyabileceğim kısık bir sesle. Kaşlarımı çatarak ona döndüğümde hızla yanımdan kaçtı. Abim Burak'ın ne dediğini duymamıştı ancak deli kovalamış gibi birden koşmaya başladığı için arkasından ne günah işledik ki der gibi bakıyordu.

"Bu çocuk niye böyle oldu sence Başak?" diye sordu abim Burak'ın arkasından dertli dertli bakarken. "Kime çekti acaba? Biraz fazla salak sanki."

"Abi Burak'ı sana benzetirlerdi ama sen bilirsin tabi," dediğimde bana döndü. Gözlerini kısarken "Sen bana laf mı çarpıttın?" diye sordu. "Sen? Bacak kadar boyunla?"

"Bacak kadar boy senin a-"

Annemle göz göze geldiğimizde söyleyeceğim tüm lafları yuttum. Abim bana gülerken öne geçti ve ilerlemeye başladı. Arkasından suratımı asıp bakarken benim de evden çıkmamla annem kapıyı kapatmıştı.

Gergin değildim.

Kesinlikle değildim.

Asla değildim.

Ne vardı ki canım? Alt tarafı Beyza geldiği için birlikte yemek yiyecektik. Sanki daha önce hiç yememişiz gibi niye gerileyim ki ben?

"Sen niye tırnaklarını kemiriyorsun Başak? Gergin olduğunda kemirirsin," dedi annem yan tarafımdan. Hangi ara ağzıma götürdüğümü bilmediğim elimi hemen ağzımdan çektim.

"Niye gergin olayım anneciğim?" dedim tatlı bir sesle. "Nereye gidiyoruz sanki."

"Demi," dedi gözlerini kısarken. "Yemek yiyeceğiz alt tarafı. Bir süslenmişsin, dışarı mı çıkacaksın?"

Yutkundum. Bu kadın neden polis gibiydi ki?

"Anne ben ekmek almaya bile giderken böyle giderim. Sanki beni tanımıyorsun," dedim ve adımlarımı hızlandırmamak için kendimi sıktım. Şimdi yanından hızlıca uzaklaşırsam anlardı kesin bir şeyleri.

"Doğru da ne bileyim. Sen son zamanlarda bir garipsin sanki."

"Aaa, anne!" dedim kızar gibi. "Sen de Allah aşkına. Ne garipliğimi gördün?"

"Öpücük atıyorsun rüyanda kendi kendine."

Gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Ne?" diye sordum.

Bu sırada Çınar'ların evinin önüne çoktan gelmiştik bile. Babam kapıyı çalarken terleyen ellerimi üzerime sürttüm.

"İki gün önce üstünü açmışsındır diye örtmeye geldim. Bir baktım deli deli öpücük gönderiyor etrafa." Burak büyük bir kahkaha koparırken kapıyı Beyza'nın açmasıyla gülüşü birden bıçak gibi kesilmişti.

"Bu aralar fazla aşk romanı okuyorum anne. Ondandır," dedim ve daha fazla bir şey sormasına izin vermeden hızlıca yanından uzaklaştım.

Bu sırada kapının önüne çoktan Çınar'da gelmişti. Kalbim inanılmaz derecede hızlandığında yutkundum ve bakışlarımı ondan çektim.

CEBİMDEKİ ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin