BÖLÜM 36

33.7K 2.8K 1.8K
                                    


Önceki bölüme gelem yorumlar için teşekkür ederim💗 bu bölümde sınırları biraz daha zorlayalım mı? 1.5k yorum olsun bu sefer hedefimiz. Okunma sayısına bakarak çok rahat geçilir<3

Aşırı aşırı aşırı zevk alarak yazdığım bir bölüm oldu. Sizin düşüncelerinizi çok merak ediyorum 💘

Bir de bölüm sonuna yazdığım açıklamayı okuyun lütfen...

Keyifli bölümler


Kaan Boşnak - Seni Buldum Ya


Dudaklarımda hissettiğim yumuşak dudakları yüzünden nefes almakta zorluk çekerken Çınar birkaç saniye şoktan olsa gerek bana tepki vermemişti. Beni öpmediği her saniye boyunca bedenimi bir utanç duygusu kaplıyordu. Pişman olmamıştım, kesinlikle onu öpmek hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biriydi. Fazla güzel hissettiriyordu. Kokusunu bu kadar yakından solumak ve dudaklarını öpmek... Bunca zamandır birbirimizi neden bundan mahrum bıraktığımı düşündürecek cinstendi...

Saniyeler geçti, dudaklarımız öylece durdu birbirinin üstünde. Çınar'dan karşılık alamadığım için geri çekilmek üzereyken bedenimi duvara sertçe yasladı ve dudaklarını aralayarak beni öpmeye başladı. Titrek bir nefes verirken, becerebildiğim kadar ona karşılık vermeye çalıştım. Dudaklarımı araladım. Dudakları alt dudağımda durdu. Alt dudağımı emdiğinde dudaklarıma doğru inledi. Elim saçlarının arasına karıştığında birkaç saniye daha beni öptü ve ardından nefes almak için geri çekildi. Alnını alnıma yaslarken "Başak..." diye fısıldadı. "Sen bana ne yapıyorsun?"

Eğildi, dudaklarıma yeniden bastırdı dudaklarını fakat bu sefer küçük bir öpücük kondurup geriye çekilmişti. Biraz benden uzaklatştı, boşlukta olan elimi kaldırarak kalbinin üzerine koydu. Yerinden çıkacakmış gibi atan kalbiyle birlikte yutkunurken gözlerimi karanlıkta belli olmayan fakat parıldayan yeşil gözlerine çevirdim. İçi gidiyormuş gibi gözlerime baktı.

"Seni seviyorum," diye fısıldadım gözlerine bakarken. Tekrarlama ihtiyacı hissettim. "Seni seviyorum, Çınar."

"Başak..." diye fısıldadı. İsmimi söylemek ona iyi geliyormuş gibi ismimi mırıldanmaktan başka bir şey söyleyemiyordu. "Teşekkür ederim," dedi içten bir sesle.

"Ne için teşekkür ediyorsun?" diye sordum bakışlarımı kaçırırken. Hafifçe güldü ve çenemden tutarak gözlerimi yeniden gözlerine sabitledi.

"Kendini bana açtığın için," dedi. Bu sırada gözleri yüzümün her yerinde geziniyordu. Yüzümü ezberlemek istermiş gibi... "Beni sevdiğin için, beni öptüğün için... Çocukluğumun en güzel anlarını oluşturduğun için... Seni düşündükçe hızlı çarpan kalbime karşılı verdiğin için..." Gözlerini kapatırken yeniden alnını alnıma yasladı. "Bana verdiğin her şey için sonsuza kadar teşekkür edebilirim. Teşekkür ederim güzelim."

Ben de gözlerimi kapatırken "Çınar," diye mırıldandım.

"Efendim sevgilim?" dedi içten gelen bir sesle.

Kalbimin atışını yeniden kulaklarımda hissederken "Sevgilim mi?" diye mırıldandım.

"Beni öptüğüne göre, kardeşim mi demeliydim?"

Kıkırdarken başımı biraz geriye ittim ve gözlerine baktım. "Sevgilim daha makul gibi."

Gülerken elini kaldırdı ve burnumu iki parmağı arasına sıkıştırdı. "Zahmet ettiniz hanımefendi."

Güldüm, burnumu elleri arasından kurtardım ve "Ben de teşekkür ederim," diye mırıldandım.

Bu sefer de elini kaldırıp hafifçe saçlarımı okşarken "Sen neden teşekkür ediyorsun?" diye sordu. Sanırım kendisi bir temas bağımlısıydı. Yutkundum.

CEBİMDEKİ ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin