BÖLÜM 41

27K 2.3K 1K
                                    


Selamlarr, biz geldiikkk<3

Önceki bölümde yorumlar beklediğimden az gelmiş, bu bir tık beni üzdü açıkçası. Lütfen okurken bol bol yorum yapmayı unutmayın, bu bölümde 1k yorumu geçersek çok mutlu olurum 💗

Keyifli bölümleerrrrr<3

*



Mutfakta bulaşıkları toparlıyordum.

Misafirliklerin yazılı olmayan kuralıdır. Nereye gidersen git mutfağı toplamak kızlara kalır.

Oldum olası bu düşünce yapısından nefret etmiştim. Bir kere hep sorguladığım şey, yemek hep birlikte yenirken neden bulaşıkların yalnızca kızlara kalıyor oluşuydu. Babamın gelip burada temizlik yapmasını beklemiyordum tabi ancak ağabeyim veya Burak yardımcı olabilirdi mesela bana. Temizlik kadınların görevi değil, insanların göreviydi çünkü. Temel ihtiyaçtı. Sen kızsın, yaparsın denmesi beni inanılmaz sinirlendiriyordu.

Ben kızım, yemek yaparım, temizlik yaparım, işimde çalışır kendi paramı kazanırım, gece arkadaşlarımla dışarıya çıkabilirim, özgürce gülebilirim. Bu toplumun kadınları kısıtlama çabasını her gördüğümde inadına daha çok yapasım geliyordu.

O erkektir yapar derlerdi bir de. Bu zihniyetin hâlâ var olduğunu bilmek bir şeylerin değişeceğine karşı olan umudumu yerle bir ediyordu.

"Hayırdır Sakar, ne düşünüyorsun kara kara?" diye soran sevgilimle düşüncelerimden çıkarken bakışlarımı ona çevirdim ve gülümsedim.

"Neden bu kadar beceriksiz olduğunuzu düşünüyordum," dediğimde Çınar neye uğradığını şaşırarak olduğu yerde durdu ve usulca şöyle bir tepki verdi. "Ha?"

Kıkırdarken sudan geçirdiğim tabağı makineye koydum. "İçten içe erkek nefreti beslerken yakaladın beni."

"Bebeğim," dedi kısık bir sesle ve elindeki tabağı tezgâhın üzerine koydu. "Yakarsın bizi bak, düşünme öyle şeyler."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken "Neden?" diye sordum. Çınar ciddi olup olmadığımı sorgularcasına bana baktı.

"Sen şimdi kafanda kuracaksın kuracaksın sonra erkek olduğum için gelip bana çatacaksın biliyorsun değil mi?" diye sordu ve yan tarafıma geçip bulaşıkları işaret etti. "Hadi sen sudan geçir bana uzat."

Gözlerimi kırpıştırırken "Ne?" diye sordum.

"Bulaşıkları diyorum, sudan geçir de uzat. Makineye dizeceğim."

"Ay sen bana yardım mı edeceksin?" diye sordun resmen neşeyle şakıyarak. Çınar neden bu kadar çok sevindiğimi anlayamamış gibi bana baktı.

"Evet güzelim, sana yardım edeceğim," dedi tane tane açıklayarak. Bakışlarımı ondan çekerken sırıttım ve bir diğer tabağı sudan geçirdim.

"Seninle evlenmek şart oldu," dedim tabağı ona uzatırken. Çınar uzattığım tabağı tutamayıp düşürmek üzereyken gözlerim kocaman açıldı ancak neyse ki son anda tabağı tutabilmişti.

"Bak böyle ani hareketler yapma," dedi kısık bir sesle. "Uygun ortamda da değiliz zaten."

"Uygun ortamda olsak ne yapacaktın ki?" diye sordum dudağımı hafifçe ısırırken. Aslında bu kocaman sırıtmamanı engellemeye çalıştığım için olan refleks bir hareketti. Fakat Çınar bunu yanlış yorumlamış gibi "Şu dudağını ısırma," diyerek bana çıkıştı.

Bakışlarımı ona çevirdiğimde o kapıya baktı. Kimsenin gelmediğinden emin olmaya çalıştı.

"Niye ki?" diye sordum masumca.

CEBİMDEKİ ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin