BÖLÜM 23

68.1K 4.2K 2.2K
                                    


Yine uzun bir bölüm oldu. Bu yüzden sınırları iyice zorluyorum...

1k yorumu geçelim mi?

Çok rahat geçeriz bence<3 çünkü bölüm çok güzel oldu. Özellikle son sahne...

Çok uzatmadan sizi bölüme alayım, keyifli bölümlerrrrrr 💚


***


"Başak! Sen kalkmadın mı daha?" Annemin sesi güzel rüyalarımın katili olurken ofladım ve yatağıma biraz daha gömülüp battaniyemi üzerime iyice çektim. Yazın ortasında bile olsak üzerimde bir şey olmadan uyuyamıyordum. Bunun rahatlığı bir başkaydı.

Uykumun bölünmesinden şu hayatta nefret ettiğim kadar başka bir şeyden nefret etmiyordum galiba. Uyumak istiyordum ben. Neden uykumu bölüyorlardı ki? İşim de yoktu, gücüm de yoktu. Neden uyanmak zorundaydım? Ben akşama kadar uyumak istiyordum. Uyuyacaktım.

Zaten açılmayan uykum tekrar derinleşirken derin bir nefes verdim ve dudaklarımdaki hafif gülümsemeyle yatağımda sağa doğru döndüm. Saat kaçtı acaba? Bilmiyordum, ilgilenmiyordum...

Tekrar uykunun kolları beni çekerken kendimi Şebnem Gürsoy gibi hissediyordum. 'Şu hayattaki en hakiki mürşit uykudur, uyku cildi güzelleştirir, selülitleri giderir...' dememe az kalmıştı.

Uykunun etkisinde ne dediğimi bilemezken "Ben Şebnem Gürsoy..." diye neden mırıldandığımı bile bilmiyordum. Sanırım fazla Kaçak Gelinler izliyordum.

"Ben de bu durumda Arda mı oluyorum Selim mi?" Gaipten sesler duymaya başladığımda yüzümü buruşturdum. Bu gaipten gelen sesin sahibi neden Çınar'dı acaba?

"Artık psikolojimi nasıl bozduysan, uykumda bile senin sesini duyuyorum," diye söylendim.

"Ona biz psikoloji bozmak demeyelim, bilinçaltına yerleşmek diyelim."

Bu adam niye uykumdayken benimle konuşuyordu lan?

Ağlamaya benzer sesler çıkarttım. Şimdi de gözlerimin önünde yüzü canlanmıştı.

"Sal beni adam, o lanet yakışıklı suratını uykumdayken görmeyeyim bari!"

Kulağımda hafif bir gülme sesi yankılandığında kaşlarımı çattım.

"Lanet yakışıklı surat mı? Hoşuma gitti bak şimdi."

Gözlerimi kırpıştırıp açmaya çalışırken sıkı sıkı sarıldığım battaniyemin ayaklarımın ucuna doğru çekilmesiyle bedenim de yataktan aşağı doğru sürüklenmişti. Dudaklarımın arasından çıkan çığlığa engel olamazken gözümdeki uyku bandını hızla çıkarttım ve yattığım yerden doğruldum.

"Geldiler Allah'ım!" Neler olduğuna anlam vermeye çalışırken elimle gözlerimi kapattım. "Akşam o son el hareketini çekmeyecektim. Sinirlendirdim tabii cinleri. Allah'ım sen beni koru!"

Bu sefer bir kahkaha sesi kulaklarıma dolduğunda korkuyla atan kalbimi sakinleştirmeye çalışırken kaşlarımı çattım ve ellerime gömdüğüm başımı kaldırıp şaşkın şaşkın etrafıma bakındım.

Hâlâ hunharca gülmeye devam eden Çınar'la göz göze geldiğimde birkaç saniye etrafa bakınıp nerede olduğumu bile anlamaya çalıştım. Odamdaydım. Benim odamda ne işi vardı?

"ÇINAR!" diye bağırırken yatağımdaki küçük yastığı kaptığım gibi kafasına fırlattım. Tabii hızlı refleksleri sayesinde bundan kurtulmuştu. Önüme gelen saçlarımı geriye attığımda Çınar gülmesini durdurmaya çalışan bir ifadeyle bana bakıyordu.

CEBİMDEKİ ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin