BÖLÜM 21

70.2K 4.8K 2.1K
                                    


Okunma sayısına göre yorumlar çok az... görünce üzülüyorum lütfen hayalet okuyucu olmayın. Siz yorum yapınca daha büyük bir istekle bölüm yazıyorum ben<3

400 yorumu geçer miyiz? Gerçekten hak eden bir bölüm oldu🤌🏻🖤

**

YAZARIN ANLATIMIYLA.

Çınar bahçede yerdeki çöpleri toplarken bir yandan da söyleniyordu.

Başak ona öyle fotoğraflar atmak zorunda mıydı? Üstelik her konuşmanın sonunda engelliyordu. Sinir oluyordu. Engellemesine ne gerek vardı?

Çınar'da önceleri onu engelliyordu ama onunki tamamen tedbir amaçlıydı. Başak'ın engellemesi tamamen fuzuliydi. Bir şey yazmak istediğinde yazamıyordu. Engelini kaldırmasını bekliyordu öylece. Tabii onu da keyfi ne zaman isterse o zaman yapıyordu.

Çınar bir oraya gidip bir buraya gidip çöpleri toplamaya devam ederken yanına bir arkadaşının geldiğini fark etmemişti bile. Kendisi daha yirmi yaşındaydı, ondan dört yaş küçüktü.

"Abi?" diyen sesle Çınar daldığı düşüncelerden çıkarken bakışlarını Muhammet'e çevirdi. Muhammet yerdeki bir çöpü alıp ona yardımcı oldu.

"Hadi benim askerliğin bitmesine daha var..." dedi Muhammet ve bakışlarını Çınar'a çevirdi. "Senin şafak kaç abi?"

Çınar'ın yerden çöpü alan elleri duraksadı. Ani bir hızla doğrulurken hiç düşünmeden "Başak'ı nereden tanıyorsun lan sen?" diye yükseldi.

Muhammet beklemediği bu tepki karşısında şaşkınca ona bakarken "Başak mı?" diye sordu şaşkınca. "Abi Başak kim? Şafak dedim ben."

Çınar birkaç saniye öylece ona baktı. Sonra yanlış anlamış olmanın verdiği sakinlikle "Başak mı dedim?" diye sordu. "Ne bileyim ben Başak kim."

Oysa en çok o bilirdi, Başak'ın kim olduğunu.

"Abi seni göndermemiz lazım artık eve. Psikolojin bozulmuş," dedi Muhammet dudak ucuyla gülerken. Çınar ona ters ters bakınca hemen toparlandı.

"Ben gideyim abi," dedikten sonra hiç beklemeden hızlıca yanından uzaklaşmaya başladı.

Çınar ise yerden aldığı sigara izmaritine bakakaldı. "Psikolojim mi bozulmuş benim? Yok ya, bozulsa yerinde duramazsın." Kendi kendisini ikna ettikten sonra kaldığı yerden işine devam etti.

Psikolojisi bozulmamıştı ama başka bir şeyler olduğu ortadaydı...

***

"Artık bana bir miktar dokunmayın. Sınavlar biraz girdi. Onun acısını sindirmem lazım," dediğimde güldüler bana.

Oysa gayet ciddiydim.

"Vizeleri  verdik kızım artık. Giren girsin napalım, bitti," dedi Semih kolasından bir yudum alırken.

Vizelerden önce oryantasyon haftasını yapmıştık. Zaten oryantasyonla alakası olmayan bir hafta olmuştu. Onun okulun başlarında yapılması gerekiyordu ama biz tamamen eğlencesine bir şeyler düzenlemiştik.

"Eve gideceğim, bir ay da yokum," dediğimde Güney bana şaşkınca baktı.

"Tatil iki hafta lan, bir ay ne alaka?"

"İki hafta da devamsızlığımı kullanırım."

Semih bana baktı. "Emin misin? Sonra lazım olmasın devamsızlıkların?"

Omuz silktim. "Zaten sadece bir derste devamsızlığım var. Diğerlerinde devamsızlık yapmamıştım."

Anladım dercesine başını salladı. Bir şey söylemek istiyor gibiydi ama söylemekten de vazgeçti.

CEBİMDEKİ ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin