14. İçe Bakan Uyanır

489 56 174
                                    

Troye Sivan- Rush

"Çünkü karşısındakini böyle yücelten bir tutku, bir kadına en saf haliyle bile yöneltilse, bilinçsizce de olsa fiziksel bir birleşmeyi hedefler, doğa azami birliktelik için bu iki bedeni kurgulamıştır. Ama erkeğin erkeğe yönelttiği ruhsal bir tutku, o yerine getirilemez tam birleşmeyi nasıl isteyebilir? Sürekli alevlenip yeni bir coşkunluğa evrilerek ama asla son bir adanmışlıkla dindirilmeden, yücelttiği biçimin etrafında huzursuzca dolanır durur."

Aynı geldiği ilk zamanlardaki gibi kamyonetin arkasında, sarp yamaçlardan aşağı inerken, denizden gelen tuzlu kokuyu soluyordu çocuk

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Aynı geldiği ilk zamanlardaki gibi kamyonetin arkasında, sarp yamaçlardan aşağı inerken, denizden gelen tuzlu kokuyu soluyordu çocuk.

Etrafındaki konuşmalar kulaklarını rahatsız etmiyor, onu sinirlendirmiyordu geçen seferkinin aksine. Geri planda çalan şarkılar gibi, rahat hissettiriyordu. Rüzgarın tenini yalaması, omzunda yatan kızın saçlarının ara sıra suratına çarpması da hoşuna gidiyordu.

Menaf tenine değen sıcaklıkları sevdiğini fark etmişti. Bazen kim olduğunu umursamıyordu fakat tek bir kişi vardı ki, onun tenine değmek çok farklı hissettiriyordu.

Gözleri kafasını kamyonette geri vererek, parçalı bulutlu gökyüzünü izleyen çocuğa kaydı. Boynunu gerdiği için uzun, güneşten hafif parlayan boynu ve göğsü ortadaydı. İçindeki arsız isteklere boyun eğse, ikisinin de neler yaşayacağını tahmin bile edemiyordu. Nasıl olurdu ki? Nasıl olabilirdi?

Dün gece beş dakika sarılı kalmaları bile bir şeyleri değiştirmemiş gibiydi. Çünkü Menaf da neyin değişmesi gerektiğinden emin değildi. Bir adım atsa, iki adım geri çekiliyordu. Karşılık alamadığı için miydi bu tereddütü?

Şeref şehir merkezine inerken, onları da çok bilinmeyen koylardan birine bırakacaktı. Menaf da izin günü olduğu için hayır dememişti. Kamyonetin arkasından motoruyla Eren ve Asaf geliyordu.

Sarp kayalıkların dönemeçleri diğer çocukları eğlendirirken, Duru omzunda uyuyakalmış gibiydi. Çocuk ona şöyle bir göz atıp, tekrar önündeki manzaraya döndü.

Bu sırada Eren biraz daha gaza asılarak kamyonetin önüne geçmişti, arkasında sıkı sıkı tutunan Asaf'ın yüzü kaskın arkasında kalsa da, onlara el sallarken çok keyifli olduğunu herkes anlayabiliyordu.

"Şerefsiz." Gebro gülerken söylendi. Arkadaşlarıyla böyle şeyler yapmayı seviyordu. Özellikle son günlerde araları açılmış gibi hissediyordu. Bu yüzden böyle şeyler yapmanın onları birleştirdiğini düşünüyordu.

"Sen nesin?" diyerek bacağıyla ona sataşan Şafak'ın ayağına bir tane vurmuştu. Şafak kıkırdayarak bacaklarını topladı.

"Sen de ben hariç herkesin arkasında dur Şafak." Tamamen söylenmek için söylenmiş bir söz olduğunun herkes farkındaydı. Şafak çoğu zaman Gebro'nun arkasında dururdu.

İflah Olmaz TutkularWhere stories live. Discover now