💞 Bölüm 25💞

6 2 0
                                    

Arda

 

“Bu kadar öfkelenme. Herkes senin kadar mükemmel olamıyor.” Hızla ona döndüm. Bunu gerçekten söylemiş miydi? Onu tanıyamıyordum. Gözleri eskisi gibi masum bakmıyordu. Tehlikeli bir parıltı vardı artık. Hareketleri ise çok farklıydı. Ama en çok canımı yakan şey bana eskisi gibi aşkla bakmıyor olmasıydı. O sırada telefonu çaldı. Elini uzatıp berbat bir telefonu çıkarıp açtı. “Hey, patron. Beni şimdiden özledin mi?” ellerimi yumruk yapıp sıktım. Bu kesinlikle o değildi. Bu Beste değildi. Olamazdı... “Adresi ver… Hayır, bu gece saat iki de orada olurum… Kim? Hey, o morukla uğraştırma beni. Her seferinde gözleri üstümde oluyor… Hayır, Yıldız’a sor. O müsait olur… Tamam, o zaman dörtte ben iş başına geçiyorum… Anlaştık, patron. Dikkatli ol!”

 

“İkimizin bir evi var!” dedim ona yaklaşarak. “Bunları yapmak zorunda değilsin. Hem herkes seni merak ediyor. Haftalardır seni bulabilmek için yapmadığım şey kalmadı. Yasin sonra o barı söyledi. Kimse bir şey söylemedi ama para her şeyin ilacıdır. Parayı görünce senin mal sattığını söylediler…” derin nefes aldım. “…buna görene kadar inanmadım. Ama buradasın işte! Yapıyorsun!”

 

“Yalanlarını kendine sakla Arda. Birincisi ailem bana ulaşmak için elinden geleni yapmadı. İkincisi kimsenin umurunda falan da değilim.”

 

“Ama benim umurumdasın!” dedim fısıltıyla. Ona sarıldım ama o alkol kokuyordu. “Lütfen, Beste. Lütfen! Benimle gel. Sensiz olmak istemiyorum. Olamıyorum.” Elini aramıza sokup beni itikledi. Gözlerinde yine o donukluk vardı. Hiçbir duygu yoktu. Bir tane bile!

 

“Buradan git. Kimseye beni gördüğünü söyleme. Hatta mümkünse benim cesedimi bulduğunu ve hak ettiğim gibi bir çöplükte geberdiğimi söyle. Ama burada olduğumu söyleme.”

 

O sırada üç erkek kahkahalar eşliğinde ellerinde biralarla içeri girdi. Bu deri pantolon ve ceket yeni moda mıydı? “Oo, Beste!” dedi birisi gevşek gevşek. Yine yumruklarımı sıktım. “Ah, bu arada…” Dedi ceplerini kurcalarken. Bir kâğıt çıkarıp Beste’ye uzattı. Sonra da göz kırptı. “…Çok kolaydı.”

 

Beste, kâğıdı alıp içine bir göz attığında gözlerinde bir hüzün gördüm ama hemen kendisini toparlayıp kâğıdı katlayıp botuna sıkıştırdı. “Sağ ol, Abdül.” Sonra botuna tekrar eğilip para çıkarıp çocuğa attı. “Daha sonra başka bir tane daha rapor isteyeceğim.”

 

Adam sırıttı. “Her zaman.”

 

Beste birden durdu ve çocuğa seslendi. Çocuk ona baktı. “Şu geçen gün dediğin.” Dedi Beste. “Onu gerçekten de yapabilir misin? yani bunun yasal olduğunu pek sanmıyorum. Yakalanma şansın yüzde kaç?”

Bize Güven! (Büyük Sırlar Serisi II)Where stories live. Discover now