💞 Bölüm 26💞

6 2 0
                                    

Beste

 

Kalbimin acısı daha da arttı ama hayır, asla belli etmeyecektim. Beni silen insanlara artık göz yummayacaktım. Artık kimseyi sevip canımı yakmasına izin vermeyecektim.

“Aç kapıyı kardeşi.” Dedim hüznümü kahkahamda gizleyerek. “Emir büyük yerden! Kurallarına uymazsan sonra senide kapının önüne koyar. Dikkat et. Sen benim gibi bununla başa çıkamazsın.” Yasin anında önümde eğilip gözlerime baktı. Ama hayır belli etmeyecektim. Kimseye. Ne kadar üzüldüğümü. İşkence gibi geçirdiğim günleri. Hiçbiri bilmeyecekti işte. Onları sevdiğimi bilmeyeceklerdi. Artık canımı yakmayacaklardı ama abim… o karşımda duruyordu. Onu o kadar çok özlemiştim ki. Yanıma geldiğinde aldığım kokusu hala aynıydı ama kâğıt şuanda botumda duruyordu. Rapor. Beni bir kere bile anmamıştı. Üstelik babam ve Hülya ile arası harikaydı.

 

“Kızgınsın.” Dedi Yasin sanki zihnimi okumuş gibi. “Biliyorum. Herkes sana sırtını çevirdi biliyorum. Ama bunu hemen şuanda halledebiliriz. Sen bu değilsin, Beste.”

 

“Ben hep buydum.” Dedim sırıtarak. “Sende oradaydın. Herkes benden kurtulmanın yollarını aradı. Ne ilginç değil mi? hepsi bana patlayacak bomba muamelesi yaptı. Önemli değil. Kızgın değilim. Biliyordum. Benim hayatım o kadın gittiğinde bitmişti zaten. O zaman bilmem gerekirdi kimseye güvenmemem gerektiğini.” Çok fazla konuştuğumu fark edince sustum. “Hadi açın kapıyı. Nede olsa zamanı gelince yine benden kurtulacaksınız. O yüzden bunu uzatmaya gerek yok. Ayrıca ben buraya ait değilim bile. Hepiniz çok yükseksiniz.” Omuz silktim. “Benim gibi birine gerek yok.”

 

“Batu bir şeyler söylesene!” diye bağırdı Yasin.

 

Yine kahkaha attım. “Batu mu söyleyecek. Onun saat dokuzda babası ve cici annesiyle görüşmesi var.” Batu birden dönüp bana baktı. Tüh ağzımdan kaçırmıştım. Lanet çenem!

 

“Sen nereden biliyorsun?” diye sordu. Arda yavaş adımlarla yürüyüp botumdaki kâğıdı çıkardı. Hızla elinden çekip aldım.

 

“Sakın!” dedim ona. “Bir daha buna cüret etme!”

 

“O çocuk Batu’yu takip ediyordu, değil mi?”

 

“Seni ilgilendirmez.” Dedim kâğıdı botuma geri tıkarken. Bu elime ulaşan yirmi üçüncü kâğıttı. Bunu da diğerlerinin yanına koyacaktım. Gerçi bu her gece onları okuyup ağlamamı sağlıyordu ama kimse bilmiyorsa sorun yoktu. “Ayrıca sende, Yasin’de Batu’da umurumda değilsiniz. Geçmişimdeki herkes öldü benim için. Şimdi lütfen o kapıyı açta gideyim.”

 

Arda birden kolumdan tutup çekti ve bana sarıldı. Gözlerimi yumdum. Arda! Benim Arda’m. Ama layık olmadığım Arda’m. “Ben!” dedi Arda. “Seni hiç terk etmedim, Beste. Sana yemin ederim ki terk etmedim.” Alnımı omzuna yasladım. Fark edince daha da sıkı sardı. “Seni özledim!”

Bize Güven! (Büyük Sırlar Serisi II)Where stories live. Discover now