💞 Bölüm 35💞

5 2 0
                                    

Acı dolu bir çığlıkla gözlerimi açtım. Uzanıp başucu lambamı yaktım. Beste yatakta çırpınıyordu. Alnı ter içinde kalmıştı. Dudaklarını birbirine sıkıca kenetlemişti. Yatağa sadece kalçaları ve kafasının arkası değiyordu. Sırtı yay gibi gerilmişti. Hemen ona sarıldım ve alnına yapışan saçlarını yüzünden çektim.

 

“Uyan, sevgilim. Kâbus görüyorsun.” Yanağını okşadım. Dudağımı alnına bastırdım. “Hadi! Uyan!”

 

“Arda!” dedi çatlak ve titreyen sesiyle. Sonra kafasını kaldırıp etrafa bakındı. “Ağaç evde miyiz?” kafamla onayladım. “Şükürler olsun.” Dedi ve boynuma sarılıp beni sıkıca sardı. Vücudu titriyordu. “Susadım.” Hızla onu geri yatırıp ayağa kalktım. Koşarak aşağıya inip ılık su koydum. sonra dolabı açıp içine baktım. Meyveli yoğurdu bulup tatlı kaşığı da alıp yukarıya çıktım. İlk suyu içti sonra yoğurdun ağzını açıp yemeye başladı.

 

“Şimdi daha iyi misin?”

 

“Seni gördüğümde daha iyiydim zaten.” Dedi son kaşığını da ağzına atarken. Sonra birden elleri kucağına düştü. “Hayatımda beni terk etmeyen tek kişi sensin.” Dedi.

 

“Seni kimse terk etmedi, Beste. Bunları düşünme artık.” birden dudakları titredi ve bu kalbimi sızlattı.

 

“Almanya’ya gönderildiğimden beri her gün aynı anı tekrar tekrar yaşıyorum. Annemin gitmesini ve abimin bir günde büyümesini her gün yaşıyorum. Sonra o kadının gelmesini ve hayatımıza girmesinin getirdiklerini yaşıyorum.” Sonra kafasını göğsüme yasladı ve bana iyice sokulup gözlerini yumdu.

*** 

Sabah gözlerimi araladığımda yatak boştu. Ayağa kalkıp yerden kot pantolonumu alıp içinden telefonumu çıkardım. Bu eve en yakın zamanda saat almam gerekiyordu. Saat on buçuğa geliyordu. Banyoya girip yüzümü yıkadım. Dişlerimi de fırçaladıktan sonra havluya uzanıp yüzümü kuruladım. Bugün eve uğramam gerekiyordu. Babam artık beni daha sık takip eder olmuştu ve bu sinirimi çok bozuyordu. Odaya geri döndüğümde telefonumdan babamın ismini bulup aradım. Birkaç kez çaldıktan sonra açıldı.

 

“Oğlum?”

 

“Günaydın, baba.” Dolabı açıp içine baktım. Siyah düz tişört ve siyah bol kaprimi çıkarıp koltuğun üstüne attım.

 

“Akşam geliyorsun değil mi? Abinle yengeni de getir. Akşam için ailecek yemek yiyelim istiyoruz. Kopuk aile olmak hiç hoşuma gitmiyor biliyorsun.”

Bize Güven! (Büyük Sırlar Serisi II)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon