💞 Bölüm 28💞

5 2 0
                                    

Beste    

 

Gülerek arkama döndüğümde abimle Arda bana bakıyorlardı. Onların tek kelime etmemelerine sevinmiştim. Çünkü bu adamların şakası yoktu. Telefonu abime geri uzattım. Hülya’nın kirli çıkısını artık biliyordum ve bunu ortaya çıkarana kadar da pes etmeyecektim. Babam ona güvendiği için pişman olacak ve acı çekecekti. Onun acı çekmesini izleyecek ve eğlenecektim. Sırıttım. Bunun hayali bile beni mutlu ediyordu.

 

“Onların gerçekten şakası yok, değil mi?” diye sordu abim.

 

“Hayır. Hiç karışmadığınız için minnettarım. Yoksa anında çeker silahı alnınızdan vururlardı. Onlar için yeterince tehlike oluşturuyorum. Sizde eklenince şuanda tutuşmuş durumdalar. O yüzden, çok sık karşınıza çıkacaklar ama bu adamlar sözlerinin eridir. Dokunmayacağız deyip de arkadan vurmazlar. Rahat olabilirsiniz. Ayrıca Sinan’ın beni vurdurabileceğini sanmıyorum.”

 

“Neden?” diye sordu Arda kıskanç bakışlar yöneltirken. Gülümsedim.

 

“Bana âşıkta o yüzden.”

¯ 

 

Camdan yüzüme vuran ışıkla kafamı kaldırdığımda kendimi eskisi gibi hissediyordum. Üstümde beyaz ince bir askılı badi ve beyaz kot şort vardı. Belime dolanmış kollar ise sevdiğim adama, imkânsız olarak düşündüğüm adama aitti. Elimi uzatıp yüzüne dokundum. Allah’ım onu çok ama çok seviyordum. Benim için direnmiş ve pes etmemişti. Beni bulmuştu. Beni karanlık kuyudan çıkarıp almıştı. Yalnızlığıma ve acılarıma son vermişti. Hem de ben tamamıyla pes etmişken. Umudumu tamamen yitirmişken karşıma çıkmıştı. Birden yaşlar gözümden süzülmeye başladı ama bunlar tamamen mutluluktandı. Rüyada gibiydim. O kimseyi dinlememişti. Benim için her şeyi karşısına alabilirdi. Baş parmağımı o dolgun kırmızı dudağında dolaştırdım. Onu çok özlemiştim. Bir daha onu göremeyeceğimi düşünmüştüm. Görsem de bu şekilde onun kollarında olacağımı düşünmemiştim. Uyurken aldığı sakin soluklar ve kirpiklerinin elmacık kemiklerinde yayılması, o kadar değerliydi ki benim için. Kafamı göğsüne yasladım. Kalp atışlarını hissetmenin keyfini çıkarmaya başladım. Elimi göğsünün ortasına yasladım ve üstündeki tişörtü yüzünden tenini hissedemesem de sıcaklığını hissetmenin zevkini yaşadım.

 

Ah, bana sarılışı o kadar sahipleniciydi ki. Her genç kızın yaşamak istediği duyguydu bu ve ben bunu şuanda canlı canlı yaşıyordum. Duygularla o kadar yoğunlaşmıştım ki şuanda o ve ben vardım. Başka hiçbir şey yoktu. Yukarıda yatan abim ve karşı koltukta uyuyan Yasin hiç mi hiç umurumda değildi. Kafamı kaldırıp tekrar yüzünü inceleyecektim ama gözleri açık ve beni seyrediyordu.

Bize Güven! (Büyük Sırlar Serisi II)Where stories live. Discover now