💞 Bölüm 30💞

6 2 0
                                    

Arda

 

 

Beste’ye baktım. Elini karnına koymasından saniyeler sonra gözleri korkuyla açılmıştı. Korkuyordu. Korkuyordu ve yine de bunu istiyor gibi bir ifade vardı suratında ama işin en garip tarafı bende istiyordum. Onunla evlenmeyi istiyordum ve bu neden beni bu kadar çok kokutuyordu. Henüz yirmi iki yaşındaydım. Ya da birkaç ay sonra yirmi üç olacaktım. Bu düşünce çok çok erkendi benim için. O ise daha yirmi yaşına yeni girmişti. Anne olmak için o da çok küçüktü. Henüz ikimizde hayatımızın en çılgın çağlarındaydık. Evlilik bizim için çok erkendi.

 

Düşüncelerimden sıyrıldığımda Yasin ve Batu koltukta oturuyordu. Batu’nun kucağında laptop vardı ve ona iş hakkında bir şeyler anlatıyordu. Abim ile yengemde yukarı çıkmış olmalıydı. Beste. Beste neredeydi?

 

Ellerimi ceplerime sokup hava almak için dışarıya çıktım ve Beste’yi arabama yaslanmış ve düşüncelere dalmış bir şekilde buldum. Mini şortundan hoşlanıyordum. O düzgün bacakları hoşuma gidiyordu. Onun düzgün vücudu hoşuma gidiyordu. Belinin inceliği hoşuma gidiyordu. Yanına doğru yürümeye başladım. Beni fark edince dönüp gülümsedi.

 

“Sanırım sinema iptal oldu.” Dedi.

 

Omuz silktim. “Benim için böylesi daha iyi. Çünkü sen sinemadayken ben oyun salonunda olmaktan hoşlanmayacaktım.”

 

Utanıp kafasını öne çevirdi. bende onun yan profilini izlemeye başladım. Arabanın kaportasına oturup ona döndüm. Hemen sol omzunu göğsüme, kafasına da yanağıma yasladı. “Seni çok özledim, Arda. Neşeli kahkahalarını da çok özlemişim.” Kafasını çevirip gözlerime baktı. Elini yanağıma koydu. Bu kızın bana dokunmasına yakında yasak emri çıkarmam gerekecekti. Kesinlikle dokunuşlarında vardı bir şeyler ki beni bu kadar çok etkileyebiliyordu. Sakin ol Arda. Salak bir ergen gibi davranmayı kes. “Sence…” dedi ama cümlesini tamamlayamadan hızla bir araba geldi ve bizim arabaların arkasında ani frenle durdu. Beste ile arabanın kaportasından kalkıp arabaya doğru yürümeye başladık. İçinden dünkü Abdül denen adam indi. Elinde bir zarfla Beste’ye doğru yürüdü.

 

“İçinde fotoğraflar var. telefon kaydında da bir problem oldu. Hat onun üstüne değil.”

“Ne demek onun üstüne değil?”

 

“Bilmiyorum. Bana verdiğin numara Arif Yaşar diye birisine ait çıktı.” Beste ile birbirimize baktık. İkimizde böyle birini tanımıyorduk.

 

“İçeri gel.” Dedi Beste çocuğa ve benim elimden tutup içeriye doğru çekiştirdi. İçeri girdiğimizde Yasin ile Batu kafasını kaldırıp bize sonra arkamızdaki serseriye baktı. “Arif Yaşar diye birisini tanıyor musunuz?” diye sordu Beste direk. Batu ile Yasin gözlerini kıstılar ve kafalarını iki yana salladılar.

Bize Güven! (Büyük Sırlar Serisi II)Where stories live. Discover now