Bölüm 3 Tesadüf

15.4K 556 32
                                    

Merhabalar Sevgili okurlarım. Bu bölümde hikayemize yeni karakterler ekleniyor.  Umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Hikayemizin ana karakterlerinin karşılaşması yakınn 🤩 Her bir okuyucuma ayrı değer veriyor beni desteklediğiniz için teşekkür ediyorum. Sizleri seviyorumm ve keyifli okumalar diliyorum.❤

------------

Duyduğum seslerin benimle ilgili olmadığını birkaç dakika içerisinde anladım. Bir sürü adam sesi geliyordu. Sanki kavga ediyorlardı. Kendi kendime Destina o tarafa hiç bakma sessizce uzaklaş dedim. Her ne kadar kendimi telkin etmeye çalışsam da birden patlayan silah sesiyle çığlık attım. Çığlığım ile adamların konuşmaları kulağımda uğuldamaya başladı. Aralarında konuşup çığlık atan kişiyi bulmaları gerektiğini söylüyorlardı.

Hemen kaçmam lazım. Cehennemi yaşadığım o evden çıktıktan sonra sonum böyle bir yerde ölüm olmamalıydı. En azından hayatımda 1 gün mutlu bir gün geçirdikten sonra bu hayata veda etmek istiyorum. Yaralarım ve bedenimin izin verdiği ölçüde daha da hızlı koşmaya başladım. Arkamdan gelen seslerin yakınlaştığını soluk seslerinden hissediyorum ama kafamı çevirip arkaya bakmaya cesaretim yok.

Birden iki kişi kollarımdan tuttu. Beni kollarımdan kavramış güçlü kollara rağmen pes etmeyerek adamlardan kurtulmaya çalışıyorum. Adamlardan birisi sinirlenerek "Ehh yettin artık sende bir rahat dur."dedi. Hala kaçmak için çırpındığımı gördüğünde ise yanağıma bir tokat da o attı. Sabah Kerem'den yediğim dayak sonrası gelen bu darbeyle artık dayanacak gücüm kalmayarak ve artık olacaklara dayanmak istemeyerek gözlerimi kapattım.

ERAY'DAN

Bardaki odamda oturmuş viskimi içerken telefonumun çalmasıyla tüm keyfim kaçtı. Arayan Celal idi. Bu akşam onlara şerefsiz bir adamla ilgili bir görev vermiştim. Eğer ki Celal beni bu saatte arıyorsa net bir sorun çıkmıştı. Telefonu sıkıntıyla açtım.
"Eray Ağabey rahatsız etmek istemezdim ama görevde bir sorun çıktı. Bir kadın bizi görev sırasında gördü. O adamla bir bağlantısı var mı bilmiyoruz ama kadın baygın" Aldığım haberden hiç hoşlanmadım. Kendimi tutmadan Celal'e bağırdım.
" Alakası olsun veya olmasın sizi görmemesi gerekiyordu. Kadını buraya getir çabuk! "

-------1 saat sonra--------

Odamın kapısı çalındı ve ardından kucağında bir kızla içeriye Celal girdi. 

"Kızı koltuğa bırak ve şu olayı doğru düzgün anlat." 

Emrim sonrası yüzüne dahi bakmadığım kızı koltuğa bıraktı. Tam karşıma geçmiş olanları anlatacaktı ki kızı bıraktığı koltuktan acı bir inleme sesi gelmesiyle kafamı o yöne çevirdim. Ve gördüğüm yüzle şok oldum. Bu nasıl olabilirdi?

Şu an zihnim bana oyun oynamıyorsa karşımda bir yıldır aradığımız o kızı görüyorum. O kadar aramamıza rağmen bulamadığımız kız hiç beklemediğim bir şekilde şu an odamdaki koltukta yatıyor. Emin olmak için hızlıca oturduğum koltuktan kalkarak kızın yanına ulaştım. Adını dahi bilmediğim kızın bütün yüzü ve vücudu yara içerisindeydi. Üstüne başına baktığımda havaların soğuduğu şu günlerde neden bu kadar ince kıyafetlerle dışarıda olduğunu da düşünmeden edemedim.

Bu Sinirle Celal'e döndüm. "Bu kızın bu hali ne lan! Biz size kadınlara böyle mi davranmayı öğrettik ha" Celal, kadınlara şiddetten nefret ettiğimi biliyordu. Eğer ki böyle bir şeyi onlar yaptılarsa elimden çekecekleri var. "Affet ağabey bizim yeni çocuklardan birisi tokat atmış, âmâ kalanları bizden önce olmuş"

Büyük adımlarla odada volta atmaya başladım. Bir yıldır aradığımız kızı tesadüfen bulmuştuk. Fakat bu halde olmasını ağabeyime nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Daha da önemlisi ağabeyimi kızın bu halini gördükten sonra nasıl sakinleştireceğimizi bilmiyorum. Koray ağabeyim aylardır aradığı kızı bu halde bulduğunda bunu yapanları bulup hesap sormadan duramazdı. Ağabeyim gözü döndüğünde bütün yeri ateşe verirdi, pire için yorgan yakanlardandı. Çok kişinin canının yanacağını bilsem de ne olursa olsun haber vermek zorundaydım.

Önce Celal'e döndüm. "Cidden bizde sizi sadık adamlarımız diye yanımızda gezdiriyoruz. Baktığında bu kız sana bir yerlerden tanıdık gelmiyor mu?"

Celal her tarafı yara içerisinde olan kıza dikkatlice baktı. Birkaç saniye sonra gözlerini kocaman açıp derince yutkunduğunda kızı tanıdığını anladım. Celal, benim gazabımdan da korkardı ama Koray Ivan Kaplan'ın gazabı bambaşka bir şeydi. Her şeyi yakıp kül ederdi ve sanırım her şeyi ağabeyime haber verdiğimde Celal bu gazaba maruz kalacaktı.

Daha fazla beklemek istemeyerek hızlıca Koray ağabeyimi aradım. 

"Ağabey çok önemli bir konu var. Acil benim bardaki odama gel."

"Yoldaydım. Ben de seninle görüşmek için bara geliyordum. 15 dakikaya oradayım koçum"   

------

En heyecanlı yerde kesiyorum.😉

Sizce neden bir yıldır Destina'yı arıyorlardı? 

Beğenilerinizi ve yorum yaparak düşüncelerinizi söylemenizi bekliyorumm 🥰

DESTİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin