Bölüm 16 Tavşan

8.2K 335 36
                                    

Merhabalar Sevgili Okurlarım ╰(*°▽°*)╯

Hikayemin okuma sayısının her geçen gün arttığını görüyorum 😍 Aramıza yeni katılmış okurlarım hoş geldiniz 💕

Umarım hepiniz bu bölümü severek okursunuz. Yorumlarınızı bekliyorum 😘💋

----

Destina

Koray ile dışarıya çıkmıştık. Beni çok güzel bir restorana götürmüştü. Huzur bulduğum gözlerine bakarak yemek yiyordum. Tuvalete gitmem gerekti. Koray da benimle gelip kapıda beni beklemek istedi. Gerek olmadığını söyleyerek gelmesine izin vermeden masadan kalktım. 

Uzun bir koridordan geçtikten sonra tuvalete girecekken gördüğüm kişi ile dondum.
Kerem.
Onun burada ne işi var? Kerem yüzünde korkunç bir gülümseme ile hızlı adımlarla yanıma ulaştı. 

 "Benden kaçabileceğini mi sandın?" diyerek saçıma yapıştı.

 "Bırak beni" 

"Bırakmak mı? Daha kaçmanın hesabını vereceksin. Yürü " 

Kerem'in konuşmasıyla içim titredi. Beni sürükleyerek çıkışa doğru götürüyor. Son çare Koray'ın beni duyması ümidiyle bağırmaya başladım. 

"Koray beni götürüyor. İmdat" Dışarıya çıkmadan önce uzaktan da olsa son kez Koray'ı gördüm.
"Seni bırakmak istemiyorum. Koray duy sesimi. Bırakma beni"

Birden kulağımda uzaktan uğultu şeklinde gelen Koray'ın sesini duydum. 

"Destinam rüya görüyorsun aç gözlerini buradayım, yanındayım" diyordu. Koray'ın huzur bulduğum sesi ile karanlıktan aydınlığa doğru çekildim. Gözlerimi açtığımda beni güçlü kollarıyla sarmıştı. 

Her şey rüyaymış, Kerem beni bulmamış. Her şey o kadar gerçek gibiydi ki uyandığım halde hala rüyamın etkisinden çıkmadım. Kesik kesik nefes alırken Koray sakinleşmem için saçlarımı okşuyordu.

Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktığımda gözlerinde güven, endişe, huzur, aşk ve nicesini gördüm. Koray benim bu dünyadaki tek güvenli limanımdı. Gözlerine bakmam ile nefesim düzene girmeye başlamıştı. Saçlarımı öperken 

"Seni kimse benden alamaz. Bunu sakın unutma "

"Biliyorum sen varsan bana bir şey olmaz." dedim.

Biraz kendime geldiğimde yatakta nasıl bu hale geldiğimizi düşünmeden edemedim. Koray'ın gece yatağa geldiğini görmemiştim. Uyurken nasıl bu hale gelmiştik bilmiyorum ama şu an vücudumun yarısı Koray'ın üzerinde kafam omzunda yatıyordum. Normalde çok utancağım bir halde olmamıza rağmen şu an onun beni saran kollarına ihtiyacım olduğu için kalkmaya yeltenmedim.

"Destinam sabaha beni bırakma, kurtar, Koray diye sayıklamalarını duyarak uyandım." Bunu söylerken vücudu kasılmış beni saran kolları daha da güçlüce beni sarmalamıştı.

 "Hadi güzelim söyle bana kimi gördün rüyanda." Cevap bekliyordu ama sessizliğim karşısında derince bir nefes aldı. 

"Seni bulduğum günkü yaralarına sebep olan kişi mi? Söyle bana söyle ki ona göre gerekeni yapabileyim."

Cevabım yine bir boşluk olmuştu. Ne diyebilirdim ki ağabeyim beni sürekli saçma bahaneler bulup dövüyordu. Babam da ona hiçbir şey demeyip her seferinde beni suçluyordu. Hatta bazen ağabeyime eşlik ediyordu mu diyecektim. Benim açımdan bunları dile getirmek çok zor.

 Unutmak istiyorum ama unutamıyorum. Keşke o evden kaçtığım gibi zihnimden de kaçabilsem. Onlarla ilgili her şeyi unutup sadece Koray'ı hatırlasam. Ama insanın yaşadığı her şey zihnin bir köşesinde gizli sandıkta yer alıyor ve hiç ummadığı zamanlarda karabasan gibi ortaya çıkıyor.

DESTİNAOnde histórias criam vida. Descubra agora