Bölüm 36 Pişmanlık

2.6K 168 29
                                    

Merhabalar Canım Okurlarım 👼💘

Bugün Uranüs gezegeninden Cupid'in yani benim doğum günümm 🥳🎉💃 Sizlere ve kendime doğum günü hediyesi olarak bu bölümü atıyorum 🙌💕

Aslında itiraf etmem gerekirse bu kurguya başlarken doğum günümde final yapmayı düşünmüştüm ama yetiştiremedim 🤭

Bölümle ilgili yorumlarınızı bekliyorumm 🎈✨

Koray

Dün geceden beri ekipler Destina'yı arıyor. Pek ümitli konuştukları söylenemez. Benim kalbimin tamamı meğer Destina olmuş da ben fark edememişim.

Sabah oldu. Öğlen oldu. Akşam oldu. Saatler hızla geçti ama Destina'dan bir haber gelmedi. Akşam saatleri telefonum çalmaya başladığında belki bir haber vardır ümidiyle telefona baktım.

"Alo Koray Beyle mi görüşüyorum?"

"Evet siz kimsiniz?"

"Ben ..... Hastanesinden arıyorum. Dün gece buraya ağır yaralı bir hasta getirildi. Hastanın üzerinden çıkan bilgilerde size ulaştık." Dediğinde heyecanıma engel olamadım. Destina için mi arıyorlardı?

"Hastanın ismi Destina. Şimdi nasıl iyi mi?"

"Koray Bey karıştırıyorsunuz sanırım. Hastamız Adem isminde bir erkek." Dediğinde duyduğum şeyle kalakaldım. Adem mi? Ne yani Adem bana ihanet etmemiş miydi? Ona niye zarar vermişlerdi. Muhtemelen her şey sonlanınca istediklerini aldıkları için onu ortadan kaldırmak istediler.

"Anladım. Ben ilgileneceğim" dedikten sonra telefonu kapattım.

Adamlarımı Adem'in bulunduğu hastaneye işini aslını astarını öğrenmeleri için yönlendirdim. Ayrıca o benden Destina'mı almıştı, ihanetinin bedelini benim ellerimden çekmeli. Ben ona güvenmiştim ama o beni sırtımdan bıçakladı.

2 gün sonra

Artık herkes Destina'nın öldüğünü kabullenmişti, ben hariç. Ölse hissederdim biliyorum. Kalbimde bir yer hala onunla beraber atıyor, ölmüş olmaz. Öldüyse bile kabullenmek istemiyorum. Son günlerimizde yanında olamadığım, son sabahımızda ona bağırdığım için çok pişmanım. Ona daha yüzük bile alamamıştım. Aldığım çiçekleri görememişti. Aldığım güller aşkımız gibi evimizde soldu.

Bu süreçte herkese arkamı döndüm. Kimsenin desteğini sahte tesellilerini istemiyorum. Arkadaşım, dostum sandığım herkes ihanet etmemiş miydi sanki? Aldığım darbelerin hepsini uzaktan değil en yakınımdan almıştım.

Destina'nın gülüşü aklıma geldikçe delirecek gibi oluyorum. Önceden ararken en azından hayatta olduğunu biliyordum. Ona kendi ellerimle seçtiğim montla, onunla güzel anılarımız olan, onu düşünerek günler geçirdiğim dağ evinde vedalaştık.

Destinayla yaşadığımız eve doğru düzgün giremiyorum. Kokusu evin her yerine sinmiş, kokusunu duydukça çıldıracak gibi oluyorum. Çok özlüyorum. Keşke yanımda olsa yalan dese, buradayım Koray dese. Kokusunu duymak beni çıldırtsa da daha da korktuğum tek şey bir gün eve girdiğimde ona dair kokunun o evde kalmayacak olması oluyor. Sanki idareli kullanmam lazım ki kokusu beni çabucak terk etmesin.

Destina'yı bir an bile aklımdan çıkaramıyorum. Hayatıma geç girmişti ama tüm benliğimi ele geçirmişti. Bizim daha çok anımız olacaktı, çocuklarımız olacaktı. Ben hayatımda ilk defa onun sayesinde bir eş, baba olmak istemiştim. Onun gidişi demek benden geriye bir şey kalmaması demekti. O günden bu yana kimseyle doğru düzgün konuşmasam da telefonum çaldığında önemli olabileceğini düşünerek telefona baktığımda dedemin aradığını gördüm. Telefonu açtım.

DESTİNAOnde histórias criam vida. Descubra agora