Bölüm 11 Karar

11.6K 399 34
                                    

Merhabalar Sevgili okurlarımmm🥰

Hikayemi okuyup destek veren bütün okuyucularıma kucak dolusu sevgiler gönderiyorumm 💕

Bu bölümü hikayemi keşfettiği ilk günden beri yorumları ve beğenileri ile beni motive eden okuyucum  @kitabkurdu259 'a ithaf ediyorumm 💖

ERAY

Ağabeyim dedemi arayacağını söyleyince şaşkınlığımı gizleyemedim. Bunca zamandır ölecek bile olsa dedemi arayıp destek almamış her şeyimizi kendi halletmişti. Gerçi dedemin her zaman ne yaptığımızdan bir şekilde haberi oluyordu ama yardım istemeden müdahale etmez.

"Eray aslanım dedem seni ararsa gerçekleri söylemeni istemiyorum. Dedemden sadece tehdit aldığımızı mutfakta çalışacak zehir konusunda uzman bir ekip göndermesini isteyeceğim. Seni ararsa sakın beni bozma"

"Ağabey bunca zaman hiçbir şey için yardımını istemedin. Bir terslik olduğunu anlayacaktır. Ayrıca veliahtlarının onu arayıp yardım alacak kadar ciddi bir tehdit alması onu buraya getirir. Ayrıca ben söylemesem de haberi olmayacağını mı düşünüyorsun?"

"Haklısın biliyorum aslanım ama aramak zorundayım. Kimseye güvenemem. Evin içinde olanları, bardağı benim verdiğime kadar biliyorlar. Gerekirse ihtiyaç duymadığımız için kullanmadığımız savunma sistemlerini de devreye sokarız. Karşımdaki bana zarar verse bu kadar canım yanmazdı. Destina'nın yaralarına yenilerini ben eklemek istemiyorum. Dedeme haber uçuranlar olsa bile ciddi bir tehlike hissetmeden gelmez biliyorsun. Ayrıca benim ve senin lafının üstüne ona haber uçuranların lafına inanmaz."

"Haklısın ağabey, Yengem için her şeye değer. Dedem beni arayıp ağız yoklaması yaparsa bir şey belli etmem. Ben şimdi gidip bu olayda sorumlu olan herkesin defterini düreceğim. Hadi ben kaçar"

 "Unutma öldürmek yok" diyen ağabeyime " Tamam öldürmek yok anladım. Ama ölümden beter edeceğim onları" sırıttım.

Evden dışarı çıktığımda eğer ki dedem buraya gelirse çok kan akacak düşüncesiyle arabama bindim. Şimdi benim çok kan akıtma zamanıma gidiyorum. 

KORAY

Eray gittikten sonra dedemi arayıp zehir ilaç konusunda üst düzey bilgili, sadık çalışanlar istedim. Dedemin sorgulayacağını düşünüyordum ama sadece "Oldu bil oğlum. İstediğin adamlar 3 saate evinizdeki helikopter pistine inmiş olurlar." dedi.

 Sorgulamaması işime gelmişti. Dedemle olan konuşmamız sonrası hızlıca Destina'nın yanına gittim. Yeniden yanına uzandım. 

Yaklaşık 2 saat sonra ateşi tamamen düşmüştü. Sıkıca sarıldığım güzelliğimin huzur bulduğum adeta benim için endorfin olan kokusunu çekerek günler sonra gözlerimi huzurla kapadım.

Destina'nın kıpırdanması ile yavaş yavaş kendime geldim.

 "Sonunda uyanmışsın pamuk prensesim" biraz daha uyanmasaydın bu prens seni öpecekti." dememle yüzü kırmızının en güzel rengine büründü. Destina'yı utandırmayı seviyorum.

"Evet uyandım. Bana ne oldu Koray?" 

 "Gıda zehirlenmesi yaşamışsın güzelliğim ama şimdi iyisin. Tekin gerekli müdahaleleri yaptı. Nasıl hissediyorsun kendini?" dedim. Ona seni benim yüzümden öldürmeye çalıştılar demeye dilim varmadı. 

"Çok teşekkür ederim Koray. Seni yorup vaktini aldığım için çok üzgünüm." 

"Ne vaktimi alması Destinam senin yanında olmaya can attığımı senin için her şeyi yapabileceğimi şu gözlerimde görmüyor musun? "

Desitina gözlerimin içine bakarak  " Gözlerinin içine baktığımda güven görüyorum Koray. Öyle ki şimdiye kadar hiç hissetmediğim kadar güvende hissediyorum yanında. Sanki sen varsan kimse dokunamaz bana bir şey diyemezmiş gibi hissediyorum. Ama bu duygular beni korkutuyor. Hayatım boyunca hep bu hislerin ne demek olduğunu anlamak istedim. Bana bunları yaşattığın için teşekkür ederim." Gözlerimin içine bakarak derince yutkundu.

" Benimle ne zaman yan yana gelsen hep seni uğraştırıyorum. İyileşince başına daha fazla bela olmadan bırak beni gitmek istiyorum."

"Hayır, seni bugünden sonra ölsen bırakmam, arkandan gelir öbür dünyada ister cennet ister cehennemde yine seni bulurum. Seninle her şeye her yere varım."

"Ben kaldıramam Koray. Şimdi beni yanında istiyorsun ama yarın istemediğin zaman kaldırmam. Benim gibi sıradan basit...."

Destina'nın son cümlesinin gideceği yeri biliyordum. Birden dudaklarına yapıştım. Uzun uzun güzel dudaklarını öptüm. Sanki çölün ortasında susuz kalmış da suya ulaşmış kana kana su içer gibi emdim. Bal dudakları düşlerimdekinden bile enfes. 

 Sonunda ikimiz de nefes nefese kaldığımızda alnına alnımı koyarak 

" Senin için çıldırdığımı görmüyor musun Destina? Nasıl kendini bu kadar önemsiz, değersiz görebilirsin aklım almıyor. Bana şans vermeden seni bırakırsam ne yapacağını düşünüyorsun."

Elini alıp kalbimin üzerine koydum. 

"Senden önce bu kalp atmıyordu. Seni ilk gördüğüm gün kalbim can buldu. Eğer ki kalbimi yeniden öldürmek istiyorsan git. Ama eğer ki kalırsan son nefesime kadar bu kalp sonsuza kadar senin" fısıldadım. Destina'nın gözlerinin içine bakarak vereceği cevabı bekliyorum. 

-----

Vee  bir bölümümüzün daha sonuna geldik. 😇

Sizce Destina'nın cevabı ne olacak?



DESTİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin