Bölüm 6 Geçmiş

14.1K 496 17
                                    

Merhabalar Sevgili okurlarım 💖

Gecenin geç saatlerde de olsa sizlere sürpriz yaparak yeni bölümü atmak istedim.  Uyuyanlar için de sabah sürprizi olmuş olur. 😊

Bu bölümde Destina ve Koray'ın geçmişte nasıl tanıştıklarını anlattım. Umarım onların tanışma hikayesini seversiniz.  Keyifli okumalar diliyorum.😇

1 YIL ÖNCE

Destina

Hayatımda ilk defa çılgınlık yapıp evden kaçtım. Gidecek hiçbir yerim yok. Ama eğer o evde kalırsam bugün kırdığım vazonun parçalarından daha fazla kemiğimin kırılacağına eminim. Ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilmez halde iken en sonunda annemin yanına gitmeye karar verdim.

Beni evden doğru düzgün çıkarmazlardı ama Kerem'in annesi Aylin Hanım öldüğünde insanlara hizmet etmem için beni de yanlarında mezarlığa götürmüşlerdi. Babam, Kerem'in annesi Aylin Hanım ile benim annemin mezarlarının yan yana olmasını istediği için o gün ilk defa annemin mezarını görmüştüm.

Kerem o gün de bütün üzüntüsünü benden çıkarmıştı. Herkes gittikten sonra boş bir mezara beni atıp üzerime toprak atmış, saatlerce orada kalmamı sağlamıştı. Babam yine Kerem'i haklı görmüş acısı olduğu için sana ne isterse yapabilir demişti. Aylin hanımın ölümü sonrası Kerem bana karşı daha da katılaşmıştı.

O gün yaşadıklarım kötü olsa da annemin mezarını ilk defa ziyaret ettiğim için size bencilce gelebilir ama mutlu olmuştum. Belki bir gün bir daha gelme şansım olur düşüncesi ile mezarlığın adını ve yolu zihnime kaydetmiştim.

Hiç görmediğim anneme bazen beni böyle bir hayatta babam ve ağabeyim ile tek başıma bıraktığı için kızıyorum. Ama sonra yaşasaydı beni çok seveceğini düşünüyorum, eğer o yaşasaydı böyle olmazdı. Annem yaşasaydı beni çok severdi düşüncesi bana çok iyi geliyor. Kimse tarafından sevilmeyen hor görülen ben için birinin beni sevebileceği düşüncesi bile mutlu olmamı sağlıyor. 

Zihinim içinde dolanan geçmişin anı bulutlarını dağıtarak yolda yürümeye devam ettim.Mezarlığa giderken başta yolu karıştırsam da sonrasında mezarlığın ismini bildiğim için tabelalara bakarak yolu buldum. Mezarlığa girerken biraz ürperdim. Her yer bomboştu. Hızlıca annemin mezarının yanına gittim. Mezarının yanına oturup onunla konuşmaya başladım.Ne kadar içim kan ağlasa da, üzgün olsam da bunu anneme belli etmek istemiyorum. 

"Seni ziyarete geldim. Çok mutluyum anneciğim sakın beni düşünme kızının her şeyi var. Her gün yediğim önümde yemediğim arkamda. Babam gözlerimin içine bakıyor bana prensesim diyor biliyor musun? Ne istersem anında alıyor. Ağabeyim de beni çok seviyor, hiç kötü davranmıyor. Her gün sımsıcak yatağımda uyanıyorum. Üniversiteye gidiyorum, bir sürü arkadaşım da var. Sakın beni yalnız bıraktığın için üzülmee" dedim hıçkırıklarım arasında güçlükle.

Anneme hayalimi olmasını istediğim hayatımı anlatıyordum. Hiçbir zaman sahip olamayacağım o hayatı anlatıyordum. İstiyordum ki geride bıraktığı kızının acılar içerisinde olduğunu, basit bir vazodan bile değersiz olduğu bir hayat yaşadığını bilmesin. Kalbim acıyor ama en çok ruhumun derinliklerinde bir yerde sonsuz bir acı hissediyorum.

Bir şişe bulup mezarı sulamak için yavaşça yerimden kalktım. İleride bir çeşme gördüğümde o yöne doğru yürümeye başladım. Çeşmeye ulaştığımda orada bulunan şişeyi doldurdum. Annemin mezarına doğru giderken hızlıca bana doğru gelen kediyi görmem ile çığlık atmam bir oldu. "Yardım edin kimse yok mu?" bağırarak elimde su şişesi koşmaya başladım. Ben önde kedi arkamda koşuyoruz.

DESTİNAWhere stories live. Discover now