Bölüm 30 Ayna

3.7K 192 29
                                    

Merhabalar Canım Okurlarım 👼💘

Bu bölümü tamamen Daria'nın ağızından yazdım. Onun da iç dünyasını görmenizi, anlamanızı istedim. 🌼

Daria

Ağabeyim olmadan evden çıkamıyor olmam bazılarına şımarıkça geliyor olsa da benim bu hayattaki en büyük sınavım. İstesem de yanımda güvendiğim birisi olmadan dışarıya çıkamıyorum. Sanki herkes bana bakıyor, üzerime geliyor. Bana zarar vermeye çalışıyor gibi hissediyorum.

Sırf Eray da orada olacağından zorlanacağımı bilsem de çiftlik evine gitmeyi kabul ettim. Bu benim için büyük bir adım olsa da yine başaramadım. Eray'la eve, güvenli alanıma geri dönmek zorunda kaldık. Başta bu duruma üzülsem de sonraki günler benim için rüya gibi geçti. Koray ağabey ve Destina yokken Eray beni evde hiç yalnız bırakmadı.

Bana sanki bütün her şey yaşanmadan geçirdiğimiz günlerdeki gibi yani eskisi gibi davranmaya başladığını düşünüyordum. Eray bana böyle davrandıkça sevinçten elim ayağım birbirine dolaşıyor ve ne yapacağımı şaşırıyordum. Rüyam uzun sürmedi. Film izlediğimiz gece bütün hayallerim yeniden başıma yıkıldı.

Yıllar sonra ilk defa mutluluk oyunuma devam edemeyerek birinin duyacağı şekilde ağladım. Maalesef ki gözyaşlarım, ağladığımı duyan ama nedeninin kendisi olduğunu görmeyen birisi için aktı. Bütün gece ağlamaktan neredeyse içim dışıma çıkmıştı.

Sabah, gece ne kadar yıkılmış kendimi harap etmiş olsam da mutluluk oyunuma devam etme kararı alarak aşağıya indiğimde ikinci bir şok yaşadım. Destina, benim tek arkadaşım dün gece vurulmuştu. Ben her şeyden habersiz ağlarken bütün geceyi hastanede geçirmiş. Haberim olsaydı bile yanına gidemeyecek olduğumu bilmek, evden çıkmaya korkmak beni bir kez daha kahretti. Hemen yanına gidip durumunu kontrol ettim. Koray ağabeyin aldığı önlem onu ağır yaralanmaktan korusa da kurşunun geldiği yerde morluk olmuştu.

------

Destina'nın vurulmasının üzerinden beş gün geçti. Bu süreçte canım arkadaşımın bir an evvel sağlığına kavuşmasını istediğim için faydalı olabileceğini düşündüğüm her şeyi araştırıp ona yedirmeye ve içirmeye çalıştım. Eray bu beş gün içerisinde benden iyice uzaklaşıp, neredeyse benimle hiç konuşmamaya başladı. Bu duruma çok üzülsem de ona belli etmemeye çalışıyorum.

Sabah kahvaltıya indiğimde herkes masadaydı. Herkese günaydın dedikten sonra sessizce kahvaltımı etmeye başladım. Hepimiz sessizce kahvaltımızı ederken Koray ağabey masadaki sessizliği bozarak konuşmaya başladı.

"Eray senin kızıl saçlı bir kız arkadaşın vardı. Onun mesleği mimarlıktı değil mi?"

"Sinem'i diyorsun. Evet, mesleği mimarlık"

"Bugün onunla yeni yapacağımız otelin tasarımı hakkında görüşmeni istiyorum."

"Tamam ağabey ben onunla görüşüp sana haber veririm." Diyen Eray'a çaktırmadan baktım. Koray ağabey kızıl saçlı ve senin arkadaşın demişti. Kendimi tutamayarak Eray'a döndüm.

"Bugün görüşeceğin kişi film izlediğimiz gece bana gösterdiğin kız mı?" diye sordum. O gece bana gösterdiği fotoğraftaki kız da kızıl saçlıydı. İçim içimi yerken Eray soruma cevap verdi.

"Evet, sana gösterdiğim kişi kardeşim. Belki bugün başka şeyler de konuşuruz." Dediğinde kendimi zorlayarak gülümsedim.Koray ağabey ve Eray bu konuşmamız sonrası evden ayrıldılar. Onlar gittikten sonra boş bakışlarımla masaya bakmaya başladım.

"Daria iyi misin?" Bana seslenen Destina'nın sesiyle kendime geldim.

"Bugün kendimi biraz halsiz hissediyorum. Sana ayıp olmazsa odama çıkıp biraz uzansam olur mu?"

DESTİNAWhere stories live. Discover now