Merhabalar Sevgili Okurlarım 🥰
Aslında bu hafta sonu bölüm paylaşmayı düşünmüyordum. Ama Uranüs gezegeni sakinleri olarak nitelendirdiğim canım okurlarım benden yeni bölümün daha hızlı gelmesini isteyince dün gece uykumdan feragat ederek gece üçe kadar oturup bu bölümü yazdım. Sizleri kıramıyorum, hepiniz benim için çok kıymetlisiniz. 💜💜
Bölümlerin gelme sıklığı hakkında da sizleri topluca buradan bilgilendirmek istiyorum. Bölümleri elimden geldiğince hızlı yazıp yayınlamaya çalışıyorum. İlk bölümler dışı bütün bölümleri 1000 kelimenin altına düşmeden yayınlıyorum. İçime sinmeyen bir bölümü yayınlamak istemediğim için müsait olma durumuma göre haftada 1-2 bölüm yayınlayabiliyorum. Yeni bölümleri bekleyen okuyucularımın olduğunu görmek beni çok çok mutlu ediyor.😍 Daha hızlı bölüm yayınlamayı ben de çok isterim. Ama maalesef ki şartlarım bu kadarına el veriyor. Bu konuda beni anlayışla karşılayacağınızı temenni ediyorum.👼
Bu bölüme kadar eğer ki kitabı bırakmayıp okumaya devam ettiyseniz sevmişsinizdir diye düşünüyorum. Bu kitabı okuyan herkes benim yüz yüze görmeden hatta hiç tanımadan sevdiğim yol arkadaşlarımsınız. Destina'nın hikâyesini ben yazıyor olsam da sizler de desteklerinizle bu kitabı şevkle yazmamı sağlayan en özel detaylarsınız. Hepinizi kocaman öpüyorum.😘💋
Bu arada unutmadan bölümlerde geçen isimler bazı okuyucularımın canını yakmış erkeklerin isimleri olabiliyor. O okuyucularıma da buradan şunu demek istiyorum. Mevlana bir şey olursa bir hayır, olmazsa bin hayır ara demiş. Belki de karşınıza çok daha iyi birilerinin gelmesi için bazı kişilerin hayatınızdan çıkması gerekiyordur. Şu an üzgün olabilirsiniz ama her gecenin bir sabahı olduğu gibi her üzüntünün de ardından güzel şeyler geleceğine inanıyorum. Hiçkimse için kendinizi üzmeyin. Umarım bütün okuyucularımın karşısına onları çok seven kişiler çıkar.💕💕
Destina
Gece uykumdan uyandığımda Koray yanı başımda ayakta durmuş bana bakıyordu.
"İyi misin Koray? Neden kalktın ağrın mı var?"
Koray bana kızgın gözlerle bakarak "Her şey senin yüzünden oldu. Eğer dağ evine gitmemizi istemeseydin depo baskınını engelletilecektim ve yaralanmayacaktım. Bir de karşıma geçmiş iyi misin diye soruyorsun."
Ne diyeceğimi bilemeyerek "Ben sadece sana sürpriz yapmak istemiştim."
Birden odadaki masada bulunan her şeyi yere fırlatıp "Sen benim için hiçbir şey yapma istemiyorum."
Hızlıca yanına gidip ona dokunmak için elimi kaldırdığımda bir adım geri çekildi.
"Dokunma bana Destina. Dokunduğun her şeye zarar veriyorsun."
"Koray lütfen böyle yapma uyumadan önce her şey çok güzeldi."
"Biraz düşününce fikrim değişti. Her şeyin sorumlusu sensin. Seni yanımda görmek istemiyorum. Bu evden git."
Duyduğum cümle ile ağlamaya başladım. "Beni bırakmayacağına söz vermiştin."
"Her duyduğun söze inanmaman gerektiğini ailen sana öğretmedi mi? Sen gitmiyorsan ben giderim."
Kapıya doğru yöneldiğinde yaralı olmayan kolundan tuttum. "Ne olur gitme. Bir daha düşün lütfen." Onu tutan ellerimi savurdu. Bu hamlesi ile dengemi sağlayamayarak yere düştüm.
Gözlerimin içine bakarak "Sen bu eve, hayatıma uğursuz geldin. Şimdi ben gidiyorum ama döndüğümde seni görmek istemiyorum." Dedikten sonra kapıyı sertçe vurup çıkıp gitti. Fiziksel değil ama ruhsal acılar içinde yerde kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESTİNA
General FictionDestina ailesi tarafından yok sayılmış, çeşitli işkencelere maruz kalmış bir kadın. Koray tüm dünyada namı bilinen herkese korku salan hayatta kaybedecek çok az şeyi kalmış bir adam. Farklı dünyaları olan bu ikilinin bir gün mezarlıkta yollarının...