Bölüm 9 Gammazlanan Depo

12.4K 470 28
                                    

Merhabalar Sevgili Okurlarımmm 💖

Bölüm şarkımız olarak bu bölümü yazarken dinlediğim buraya bırakıyorum.

Çünkü gözlerine ay anam, gözlerine

Hastayım, aşıgım köz dillerine 💃

Eğer ki hikayemi sevdiyseniz lütfen yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin. Dönüt alabilmek daha bir şevk ile yazmamı sağlıyor. 🥰

Koray

İçime düşen kurt sonrası kafayı yemek üzereyim. Destina'nın söyledikleri ve davranışlarını birleştirdiğim zaman ortaya çıkan sonuca inanmak istemiyorum. En kısa zamanda onunla her şeyi konuşmak, sormak istiyorum. Ona şiddet uygulayan kişi veya kişileri de bir an önce öğrenmek istiyorum ki cezası daha fazla beklemesin.

Tekin üstüne gitmememi kendi kendine anlatmasını beklememi söylediği için şimdilik bekliyorum. Normalde sorulacak hesabı beklettiğim hiç olmamıştır ama bu durum farklı güzelimin üzerine gitmek istemiyorum.

Destina anlatana kadar da beklemekte zorlandığım için o anlatmadan kendim bulurum düşüncesiyle Adem'e kamera kayıtlarından Celallerin onu bulduğu gece nereden geldiğini bulmasını emretmiştim. Fakat aynı mezarlıkta karşılaştığımız günkü gibi kamera kayıtlarında geldiği yol silinmiş sadece son dakikalar gözüküyordu.

Adem mezarlıktaki o günden sonra her yerde benimle Destina'yı aramış, onu bulamadıkça o gün yanından ayrılmasına izin verdiği için pişmanlık duymuştu. En güvendiğim adamlarımdan biri olduğu için ve bu konuda suçluluk hissettiğinden Destina ile ilgili araştırmaları titizlikle yapıyor. Evden çıkınca yeni bir gelişme olup olmadığını Adem ile konuşacağım.

İçim içimi yerken Destina'nın portakal suyunu bitirdiğini gördüm. 

"Afiyet olsun güzelim" dediğimde teşekkür etti. Eray bizim konuşmamız sonrası yine gülmeye başladı. 

"Eee ağabeyciğim bu güzelliğe de afiyet olsun demek yok muu?" Bu çocuk bugün beni sinir etmek için özel çabalıyordu sanki.

"Afiyet olsun öğütücü makinesi " dediğimde Destina'nın güldüğünü görünce ben de gülümsedim. 

"Yenge aşk olsun. Demek sen de ağabeyime katıldın ama böyle olmaz ki ben ikiye karşı bir kaldım haksızlık "nidaları atıyordu.

Sonunda kahvaltı masasından ayrılıp işe gitme vaktim geldi. Evden bir saniye bile ayrılmak istemiyorum ama bugün önemli işlerim var. Destina'ya döndüm. 

"Güzelim bu evde güvendesin kimse sana istemediğin hiçbir şey yapamaz, yaptıramaz. Ben işe gideceğim yokluğumda sakın korkma. Çabuk dönmeye çalışacağım. "

"Tamam. Seni bekleyeceğim "diyen güzelim ile gülümsedim. Ulan sen beni bekleyeceğini söylemişsin ben çabuk gelmez miyim? İçimden geçirdim. 

Eray "Yenge sen böyle dedin ya ağabeyim şimdi kanat takar uça uça gelir." Eray'ın bu cümlesi ile hep beraber güldük.

Hiç istemesem de evden çıktık. Tabi ki Eray patavatsızıyla Destina'yı yan yana bırakmadım. O da benimle geliyor. Görülecek hesaplar, yapılacak görüşmeler var.

İlk olarak ofise geçtim. Adem'i yanıma çağırdım. 

"Koray Ağabey beni emretmişin."

"Seni neden çağırdığımı biliyorsun koçum. Yeni bir bilgiye ulaşabildiniz mi? Kızın kendisine sorup yaralarını deşmeden bu işi halletmek istiyorum."

"Koray Ağabey iyi haberler vermek isterdim ama sanki birileri bilerek önümüze taş koyuyor. O kadar araştırmaya rağmen sonuçsuz kaldığımız başka hiçbir olay olmadı biliyorsun."

"Biliyorum koçum şimdiye kadar senin çözemediğin hiçbir şey olmadığı için de en çok sana itimadım var."

"Yüzünü kara çıkarmayacağım ağabey gerekirse ölürüm yine de araştırmayı bırakmam"

"Sen bana ölü değil diri lazımsın Adem. Bu kurtlar sofrasında yanımızda sağlam insanlar lazım."

Tam o sırada telefonum çaldı. Sekreterim, Halil'in geldiğini söyledi. Adem'e dönerek "Bak bir tane daha sağlam insan dost geliyor şimdi sen çekilebilirsin" dedim. 

Halil ile çok uzun yıllardır arkadaşız, kardeşiz. Dostluğumuz Halil'i sokaktaki bir çetenin elinden ölümden kurtarmamla başladı. O gün bugündür arkamda değil yanımda olan kardeşimdir. İçeriye giren Halil'e ayağa kalkıp sarıldım. 

"Ooo kardeşim seni buraya hangi rüzgar attı."

"Ağabeyim konuşmamız gereken önemli bir konu var. Hem de seni ne zamandır göremiyorum ziyaret etmek istedim." 

 "Hadi len oradan önemli bir konu olmasa geleceğin yok birde ziyaret etmek istedim diyorsun." 

Halil gülerek "Vesile oldu diyelim o zaman ağabey" dedi.

"Eee dökül bakalım sorun ne?"

"Ağabey bizim sevkiyat adresini biri gammazlamış. Son anda haber geldi. Malların hemen yerini değiştirtip sevkiyatı öyle yaptırdım. Sorun çıkmadı ama içimizde bir hain var." demesiyle hızla masadan kalktım.

"Şüphe duyduğun birsi var mı?" 

"Şüphe duyduğum kimse yok ağabey ama herkesi yakın incelemeye aldım."

Biz konuşurken birden Halil'in telefonu çaldı. 

"Ağabey gammazlanan yere gönderdiğim bizim çocuklardan biri arıyor" dediğinde kafamla aç işareti yaptım. Kimdi lan kimdi benimle uğraşan. Ulan ben onu doğduğu yere sokmasını bilmez miyim? Hangi şuursuz benimle uğraşacak kadar kafayı yedi.

Halil telefonda kiminle konuşuyorsa duyduklarıyla kaşlarını çatmasından hoşuma gitmeyecek şeyler olduğunu fark ettim. Telefonu kapatmadan bana döndü "Ağabey şu an senin evinde bir yıldır aradığımız kız mı var?" dediğinde "Ne saçmalıyorsunuz siz, Destina ne alaka? Şu sesi dışarı ver."kükredim.

Halil'in sesi dışarı vermesi ile "Baştan anlat dinliyorum" dememle konuşan adamım "Koray ağabey gammazlanan depoya bakmaya geldim. Kapıda bir not buldum. Notta Koray Ivan Kaplan bir yıldır her yerde aradığını bir günde kaybetmek nasıl bir duygu? Bu sabahki kahvaltıda evindeki kızı son görüşündü. Ellerinle içirdiğin portakal suyunda ilaç vardı. Onu kendi ellerinle öldürdün. Nasıl ki senin sevdiğini kendi ellerinle öldürmeni sağladıysam, seni de kendi ellerimle ben öldüreceğim yazıyor."

-----

En heyecanlı yerde bu bölümü bitiryorumm 🙌

Sizce notta yazanlar doğru mu? Destina ölmüş olabilir mi?

Olamaz hikayenin adı Destina demeyin her an her şeyi yapabilirim. 😉

Bir sonraki bölüme kadar hepinizi kocaman öpüyorummmm😘💋

DESTİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin