-"Ne yapıyoruz şimdi?"
-"Beklediğin fırsat ayağına gelmiş. Gidip konuş."
-"Defne yoksa ne olacak?"
-"O zaman Deniz ile konuşursun sende. Unutma bir genç kızın kalbine giden yol en yakın arkadaştan geçer."
-"Beni yalnız bırakmak yok ama."
-"Seni ne zaman yalnız bıraktım. Hadi gidelim." İki genç adam Deniz'in içeri girdiği kapıya doğru yönelirken çalan telefon sesiyle birbirlerine baktılar. Dean cebindeki telefonu çıkarıp arayan kişiyi gördüğünde durumu az çok anlamıştı. Uzun zamandır başka bir muhabbetleri yoktu zaten.
-"Alex, sen içeri gir. Ben geliyorum."
-"Tamam. Sana kolay gelsin." Genç adam, arkadaşı içeri girdikten sonra çalmaya devam eden telefonu açtı.
-"Efendim anne."
-"Oğlum, senin için harika haberlerim var."
-"Öyle mi? Şimdi çok merak ettim." Genç adamın sesindeki alay bariz ortadaydı ama annesi ya çok saftı. Ya da hiç oralı değildi.
-"Sana bir kız buldum. O kadar güzel ki anlatamam. Babanın üniversiteden arkadaşının kızı geçen gün şans eseri karşılaşmışlar. Bizi yemeğe davet ettiler. Kızı bir görsen hem alımlı, hem güzel..." Genç adam bir yerden sonra annesini dinlemeyi bırakmış. Sadece sakin olmaya odaklamıştı kendini ama herşeyin bir sınırı vardı tabi ki...
-"Anne yeter artık. Sırf senin gelin sevdan yüzünden Türkiye'ye kaçtım ama sen umursamadın bile."
-"Ama oğlum..."
-"Sana son defa söylüyorum anne. Ben sevdiğim kadınla evleneceğim. Eğer bir kere daha bana böyle saçmalıklarla gelirsen bir daha yüzümü göremezsin." telefonu hızla kapatan genç adam kendini sakinleştirmeye çalıştı tekrar ama olmadı. Şuan buradan arkasına bakmadan uzaklaşmak istiyordu ama kardeşine bir söz vermişti. Onsuz buradan gidemezdi. Tekrar derin bir nefes aldıktan sonra hızla kapıyı itip kendini içeri yönlendirdi.
XxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxX
Genç adam etrafı incelediğinde burada bir kutlama yapılacağını anlamıştı. Bunu fazla umursamayıp gözleriyle Alex'i aramaya başladığında görüş alanına Deniz girdi. 'Hiç yoktan iyidir' diye düşündü genç adam. Hızlı adımlarla Deniz'in yanına ulaştığında
-"Alex, nerede Deniz?" Genç kız duyduğu aksanlı ve sert sesle önce şaşırsa da gördüğü yüzle şaşkınlığı aniden silindi.
-"Ben iyiyim Dean. Sen nasılsın? Türkiye'ye alışabildin mi?"
-"Şuan seninle uğraşamam Alex nerede?"
-"Ben sana çok meraklıyım sanki."
-"Tanrım! Sen bana sabır ver. Kızım söylesene yerini." Genç kız sinirle karşısındaki çocuğa baktıktan sonra yanlarından geçen sarı saçlı bir kıza
-"Çağla, Alex'i gördüğünde buraya yollar mısın? Manyağın biri onu arıyorda."
-"Alex, kim Deniz?"
-"Defne'nin peşinde koşan bir çocuk inan bana anlayacaksın zaten." sarışın kız hızla yanlarından ayrıldıktan sonra genç kız Dean'i umursamadan önüne dönüp hazırlamaya çalıştığı masayla ilgilenmeye başladı. Genç adam ise Deniz'in özenle masaya yerleştirdiği pastayla burada bir doğum günü kutlaması yapılacağını kesinleştirmişti.
-"Dean, iyi misin?"
-"Kötü olduğumu nereden çıkardın?"
-"Öfken 2 metre öteden belli oluyor."
-"Sinirli falan değilim Alex. Sadece buradan bir an önce gitmek istiyorum." Alex tam arkadaşını onaylayacakken
-"Evet. Bencede al arkadaşını git buradan. Ortamın havasını bozuyor." Alex ve Defne şaşkınlıkla Deniz'e bakarken Dean öfkeyle bakıyordu.
-"Deniz, sen ne dediğinin farkında mısın?"
-"Fazlasıyla farkındayım Defne." İki genç birbirlerine öfkeyle bakmaya devam ederken Defne uysal bir şekilde
-"Alex, sen Dean'i al git. Biz seninle sonra yine buluşuruz."
-"Tamam. Hadi Dean." dedikten sonra arkadaşının kolundan tutup çekmeye çalışsa da genç adam hızla kolunu çekip
-"Hiçbir güç beni buradan çıkaramaz."
-"Dean saçmalıyorsun hadi!"
-"Merak etme Alex. Gitmeme gibi bir şansı yok." Bunun üzerine daha da öfkelenen Dean kıza bir adım daha atıp aralarındaki mesafeyi iyice kapattı.
-"Öyle mi küçük hanım?"
-"Öyle büyük bey. Burasını biz kiraladık. Gece yarısına kadar da bize ait ve bizim istemediğimiz hiçkimse buraya giriş yapamaz ve inan bana ben seni burada hiç istemiyorum." Alex genç kızın söyledikleriyle şoka uğramıştı. Kendisini gayet güler yüzle karşılayan kız Dean'e niye böyle davranıyordu. Dean ise yüzüne yerleştirdiği alaycı gülümseyişle yüzünü kıza iyice yaklaştırdı.
-"Bana bak kızım. Bu kafeyi de, seni de paramla satın alırım." Genç kız duyduğu cümleyle az önce masaya özenle yerleştirdiği pastayı hızla alıp genç adamın yüzüne yapıştırdı. Bunu beklemeyen genç adam neye uğradığını şaşırırken ortamdaki sessizlik insanı korkutan cinstendi. Bu sefer genç kız yüzünü adamın yüzüne yaklaştırıp geceyi sonlandıran cümleyi kurdu.
-"Senin paran bana işlemez adi herif."
