-"Deniz." Genç adam, aralıksız çalan telefona inat uyumaya devam eden karısını uyandırmaya çalışırken çatık kaşlarla çalmaya devam eden telefona bakıyordu.
"..."
-"Deniz!" Genç kadın husursuzca yatakta döndükten sonra
-"Uyuyorum." diye fısıldadı.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
-"Bunu görebiliyorum ama ablan arıyor... 5. kez!" Genç adam, karısının gözlerini açıp kendisine bakmaya başlaması üzerine "Doğru duydun. Tam 5 kez aradı." dedikten sonra elindeki telefonu karısına uzattı. Genç kadın, derin bir nefes alıp yatakta doğrulduktan sonra kocasının elindeki telefonu alıp ablasını geri aradı. Daha ilk çalışta açılan telefon ile Deniz daha ağzını açamadan
-"Deniz, kaç kere aradım seni neden telefonları mı açmıyorsun?"
-"Uyuyordum abla."
-"Bu saatte?"
-"Ne varmış saatte?"
-"Tatlım, saatime göre saat daha 17.00." Genç kadın, istemsizce göz devirdikten sonra
-"Abla, benim saatime göre ise saat daha 09.00... Küçük bir hatırlatma ben Amerika'da yaşıyorum."
-"Yine unuttum. Akıl mı kaldı bende?"
-"Bir sorun mu var?"
-"Var. Sorun Ege. Çağla ile ayrılmışlar."
-"Ne? Ne demek ayrılmışlar? Nasıl ayrılmışlar?"
-"Bilmiyorum. Kimse bilmiyor. Ege her zamanki gibi kimseyle konuşmuyor. Bende seni bu yüzden aradım... Buraya gelebilir misin? "
-"Abla, ben...gelirim tabiki."
-"Harika. Ne kadar çabuk gelirsen o kadar iyi bizim için... Dean'e selamımı söyle."
-"Söylerim." Ablasının telefonu kapatması üzerine gözlerini kendisine meraklı gözlerle izleyen kocasına çevirdi. "Ege'nin morali biraz bozukmuş. Ablam da o yüzden..."
