DEĞERLENDİRME

9.2K 445 6
                                    

Genç adam büyük bir sıkıntıyla arkadaşının hamle yapmasını bekliyordu. Tam olarak 3 dakika 28 saniyedir.

-"Alex, oynayacak mısın artık?"

-"Biraz anlayışlı ol. Düşünüyorum burada."

-"Sorun da bu zaten. Düşünüyorsun farkında mısın bilmiyorum ama biz santraç değil, bilardo oynuyoruz."

-"Herşeye söylenmek zorunda mısın? Türkiye sana iyi gelir zannetmiştim ama hiçbir değişiklik yok. Hala gıcık Dean Brown'sun."

-"Sende hala lisedeki Alex Roberts'ın." Alex Dean'in göndermesiyle ister istemez yüzünü buruşturdu. Lisedeki hali tam bir fiyaskoydu.

-"O günleri hatırlatmak zorunda mıydın?"

-"Bu surat ifadeni görmek istiyorsam evet."

-"Tam bir eziksin Dean."

-"Bu yüzden seninle takılıyorum." iki genç adam birbirlerine öfkeyle bakarken yaptıkları kavganın ne kadar saçma olduğunu farkettiler. İlk yumuşayan her zaman ki gibi Alex olurken Dean de ona anında eşlik etti.

Alex tekrar masadaki toplara odaklanmaya çalışırken mavi top dikkatini çekti. 'Defne'nin göz rengiyle aynı' diye düşünürken eli istemsizce topa gitti. Topu tam eline alıyordu ki elini hissettiği acıyla geri çekti.

-"Ahh! Dean, istekayı elimi kırmak için mi kullanmaya karar verdin?"

-"Haklısın. Direk kafana hedef almalıydım. Alex, bilardo da ne zamandır toplara elimizle vuruyoruz."

-"Afedersin. Bu aralar iyi değilim." Genç adam elindeki istekayı bilardo masasına bıraktığında Dean oyunun bittiğini anlamıştı. O da aynı şekilde istekayı masaya bıraktıktan sonra Alex'e döndü.

-"Konuşmak ister misin?" Alex kararsız bir şekilde etrafına bakınmaya başladı. Bu ortam kesinlikle konuşmak için uygun değildi.

-"Hadi sakin bir yere gidelim."

XxxxX

-"Anlat bakalım. Defne ile neler oluyor?"

-"Konunun Defne ile ilgili olduğunu nerden bildin?" Genç adam bunun üzerine alayla en yakın arkadaşına baktı.

-"Seni senden iyi tanıyorum. Ayrıca Türkiye'ye geldiğimizden beri ondan başka bir konuyla ilgilenmiyorsun."

-"Haklısın. Her zaman ki gibi."

-"Anlatmaya başla o zaman."

-"Ben Amerika'ya dönmek istemiyorum. Ve bunun nedeni orada bizi bekleyen ihaleler, sıkıcı toplantılar ya da gündelik yaşam tarzımız değil. Tek bir sebebi var o da Defne... Beni ben yapan insanı bulduğumu hissediyorum. Daha önce hiç böyle hissetmedim. 24 yıldır onsuz yaşadım ama inan bana bu saatten sonra onsuz olmaz." Genç adam Alex'i dinlerken bu duyguların ona çok tanıdık geldiğini farketti. Onun tek sebebi ise Deniz'di.

-"İnanmayacaksın ama seni anlıyorum."

-"Anladığını biliyorum çünkü Deniz'e olan bakışlarını gördüm."

-"Çok mu belli ettim?"

-"Ben anladığımda daha sen bile bilmiyordun Dean ama seni senden daha iyi tanıdığım için anlamak zor olmadı." Bunun üzerine iki arkadaş denizi izlemeye başladılar. Bir kaç dakika sonra Alex alay edercesine

-"Amerika'nın iki gözde bekarı iki Türk kızına aşık oldu."

-"Güzel ve akılda kalıcı bir gazete manşeti oldu ama bu haberin sonrası hiç iyi değil."

-"Hayal mi ettin?"

-"Kısmen. Ben Deniz'i alıp anne ve babamla tanışmaya götürüyorum. Annem gazeteyi okumuş ve bunun yalan haber olduğunu düşünüyor. Babam telefonda avukatıyla konuşup o gazetenin kapatılmasını istiyor. Sonra Deniz'i ve beni fark ediyorlar. Tanıştıktan sonra annem daha fazla dayanamayıp fenalaşıyor ve biz ömrümüzün sonunu hastahanede geçiriyoruz. Nasıl ama?"

-"Bence Elizabeth için fazlasıyla masum bir hikaye. Bence sen onları tanıştırdıktan sonra nerden bulduğunu anlamadığın bir testereyle Deniz'i kovalamaya başlıyor. Sende sevdiğine sadık bir adam olarak onların peşinden gidiyorsun. Sonra sizin evin yakınındaki ormanlık alana kaçıyorsunuz. Orada güvendesiniz çünkü Elizabeth asla ormana giremez. Bu da demek oluyorki ömrünüzün geri kalanını ormanda birlikte geçiriyorsunuz."

-"Peki Polyana sen ve Defne için nasıl olurdu?"

-"Babam istemesede annemi kırmak istemediği için Defneyle tanışmayı kabul ederdi. Tabi ki Defne'nin tüm odak noktası annem olurdu çünkü annem babamın konuşmasına asla izin vermez. Bana gelecek olursak ikisinin de Defne'yi seveceğine emin olduğum için fazlasıyla rahatım tabi ki fakat o da ne annem bir anda Defne'ye sarılıyor ve Defne nefes almakta zorlandığı için..."

-"Hey hey sakin ol. Kızı öldürdün."

-"Annemin severken öldürme gibi bir huyu var bunu sende biliyorsun."

-"Bilmez olur muyum? 15 yıldır her gün o sarılmalara maruz kalıyorum ben. Ama Lily mutluluktan salsa yapacağı için Defne'ye sarılma fırsatı bulamayacak. David ise Lily'i mutlu görünce Defne'yi sevip gelini yerine koyacak ve sonsuza kadar annenin salsa yapmasını izleyeceksiniz." İki genç adam bir süre sonra yaptıkları çocuksu hayallere gülmeye başladılar. Uzun zamandır bu kadar saçmalamamışlardı.

Alex yüzündeki gülümsemeyle en yakın arkadaşına döndü.

-"Bunların aynılarını hatta daha da saçmalarını yaşayacağımızı bilsem bile Defne'den vazgeçmem. Peki ya sen Deniz için savaşmaya hazır mısın?"

-"Alex o kızlar bizim sadece arkadaşımız. Kabul edeceklerini nerden biliyorsun?"

-"O senin sorunun çünkü bu akşam Defne ile konuşup ona açık açık onu sevdiğimi söyleyeceğim."

-"Aldığın tepkiye göre hareket edeceğim ben de. Sonuçta ikimizinde reddedilmesine gerek yok." Alex gözlerini devirirken

-"Olumsuzsun Dean." diye tıslamayı da ihmal etmedi. Dean ise arkadaşının sesindeki tondaki siniri farkettiğinde ellerini yukarı kaldırıp arkadaşına elinden geldiğince şans diledi.

-" Tamam şuna ne dersin? Git ve kap Defne'yi."

XxxxxX

Bir bölümün daha sonuna geldik. Ara bölüm diye tabir ettiğim bölümlerden birisi o yüzden fazla bir olay yok. Umarım okurken zevk almışsınızdır. YORUMLARINIZI ve BEĞENİLERİNİZİ eksik etmezseniz sevinirim...

Yabancı Damat - TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now