-"Seni Amerika'ya getiren nedir peki?" Amanda, bir yandan Deniz ile sohbetine devam ederken diğer yandan asansörün gelmesini bekliyordu. Tam o sırada asansörün açılan kapısı ile birlikte Amanda aceleci bir tavırla asansöre binerken Deniz de aynı şekilde Amanda'yı takip etti. Kızın hızlı bir şekilde 14. kata basmasıyla aynı kata çıkacaklarını anladı. Genç kız, sessiz bir şekilde asansörün 14. kata çıkmasını beklerken kendisine meraklı bakışlar atan kızı farkettiğinde
-"Nişanlım." diye fısıldadı.
-"İş için buraya geldi. Sen de onu yalnız bırakmak istemediğin için peşinden geldin." Amanda'nın yüzündeki tatlı tebessüme karşılık veren genç kız
-"Aslında nişanlım Amerikalı." Asansör 14. kata geldiğinde Deniz ve Amanda aynı anda asansörden indiler.
-"Bir Türk olarak bir Amerikalı'ya aşık oldun demek... Bir dakika bir dakika sen Dean'in nişanlısı olan Deniz'sin. İnanamıyorum. Nasıl anlamam?" Genç kız, koluna girip kendisini çekiştiren kıza ayak uydurmaya çalışırken diğer yandan
-"Dean ile tanışıyor musunuz?" diye sormayı ihmal etmedi.
-"Evet. Bay Brown babamın yakın arkadaşı. Bizde Dean ile tanışalı en fazla birkaç ay oluyor."
-"Anladım... Dean, iş hayatında nasıl? Benimle pek fazla iş hayatıyla ilgili konuşmuyor. Altı aydır birlikteyiz ama bana sadece bir kere iş yemeğine gittiğini söyledi. O da yemek bittikten sonra tabi." Amanda, genç kızın bahsettiği iş yemeğinin aslında ne olduğunu bildiğinden içinde oluşan suçluluk duygusunu engelleyemedi ama yüzündeki tebessümü koruyup
-"Dean, iş konusunda çok titiz aynı zamanda da dakik. Dean ile çalışmak iki taraf için de kazançlı oluyor. Zaman açısından."
-"Demek istediğin işi tam zamanında mı bitiriyor?"
-"Birkaç gün önceden bitirdiği bile oluyor. Gayet çalışkan bir adamla nişanlısın tatlım. Tebrik ederim."
XxxxxX
Alex, kolundaki kol saatine bakıp
-"İnanması güç bir durum ama Amanda geç kaldı."
Dean de saatine baktıktan sonra
-"Geç kalması sıkıntı değil ama Deniz buradayken geç kalması sıkıntı."
-"Kıyamam. Sen nişanlını mı özledin? Arayalım gelsin buraya. Senin o asık suratını çekemem."
-"Sen hiç aynaya bakmaz mısın Alex? Senin suratın benimkinden de beter."
-"Çünkü Defne burada değil."
-"Defne, neden gelmedi? Bu fırsatı kaçırmaz diye düşünüyordum."
-"Bende öyle düşünüyordum ama herşey düşündüğümüz gibi olmuyor. Buse, Çağla ve Defne üçlüsü Buse ve Buğra'nın nişanı için hazırlık yapıyorlar. Tabiki sizin düğün içinde. Aynı zamanda Defne ailesine durumu anlatacak. Annesinin benden haberi var ama babası ne der bilemiyorum." Dean, Alex'in üst üste kurduğu cümleler ve anlattığı olaylara karşılık yarı ciddi yarı alaylı bir şekilde
-"Alex, ayaklı gazete gibisin ve bu beni korkutuyor."
-"Defne sayesinde... Dean, sana birşey sorabilir miyim?" Dean, Alex'in yüzündeki şaşkınlık ifadesini farketsede umursamaz bir şekilde
