Genç kız önündeki kitaba konsantre olmaya çalışsa bile aklı hala telefonundaydı. Neden çalmıyordu ki? Dean neden aramıyordu? En son uçaktan indikten sonra arayıp haber vermişti. Bir daha da hiç aklına gelmemişti beyfendinin. Oysaki kendisi aptal gibi ablasına anlatmıştı olan biteni. İşin kötüsü ablası her gün arayıp aralarının nasıl olduğunu sorup duruyordu. Kitabın yanında duran telefonunu yavaşça eline aldı genç kız. Rehberdeki 'AMERİKALI' isminde kararsız bir şekilde kaldı. Kararsızlığı bir anda öfkeye dönüştüğünde telefonu hızla masaya bıraktı.
-"Aptalsın sen Deniz. Aptal,aptal,aptal..."
-"Kendine daha fazla haksızlık etme Deniz. Sen doğru olanı yaptın." diyen Defne elindeki kupalardan birini Deniz'in yanına koydu.
-"Defne, lütfen bu konuda konuşmayalım. Unutmaya çalışıyorum. Hiç açma bu konuyu."
-"Deniz, konuşmak istersen..." Genç kız masadaki kitaplarını topladıktan sonra hızla yerinden kalkıp evin kapısına doğru ilerlemeye başladı.
-"Konuşmak istemiyorum. Gıcık Necmi'nin dersine yetişmem lazım. Sonra görüşürüz." Deniz, Defne'nin daha fazla ısrar etmeyeceğini bildiği için hızla ceketini alıp kapıyı açtı. Defne ise her zaman ki gibi Deniz'in inadını kıramayacağını bildiği için arkasından seslendi.
-"Tamam. Sonra görüşürüz."
XxxxxX
-"Deniz,bu adam niye bu kadar gıcık."
-"Bilmiyorum Çağla. Ama lakabı hakettiği kesin."
-"Allahım ne olur bitirsin bu dersi. Lütfen bir daha çöpleri yerlere atmayacağım." Deniz ve Çağla şaşkınlıkla yanlarında tavana bakarak dua eden Buse'ye baktılar.
-"Evet. Ders bitmiştir." sesiyle iki genç kızda hızla Buse'ye sarıldığında Buse kahkahalarla gülmeye başladı.
-"Ta...Tamam bırakın beni. Gidip bişeyler yiyelim."
-"Hamburger(!)"
-"Çağla 7/24 hamburger yediğin halde nasıl bu kadar zayıf kalabiliyorsun?"
XxxxxX
-"Eee Dean ile nasıl gidiyor?" Genç kız birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra
-"Gitmiyor."
-"Ayrıldınız mı?" diye soran Buse'ye buruk bir gülümsemeyle baktı genç kız.
-"Hiç başlamadık ki bitsin."
-"Deniz,şunu tam olarak anlatır mısın?" diyen Çağla'ya ne diyeceğini düşünürken çalan telefon sesiyle eli yavaşça telefona gitti. Numarayı tanımasa bile Amerika'nın ülke kodunu gördüğünde kalp atışları hızlanmaya başladı. Tüm vücudu kaskatı kesilmişti genç kızın. Telefonu açacak kadar bile hareket edemiyordu. Yanında oturan Çağla'nın
-"Kızım, Dean galiba açsana telefonu?" demesi bile harekete geçirememişti genç kızı. Buse, Deniz'in halini anlamış olacak ki telefonu hızla kapıp açtıktan sonra genç kızın eline tutuşturdu yine. Deniz telefonu yavaşça kulağına yaklaştırdıktan sonra sessizce fısıldadı.
-"Alo"
-"Deniz. Benim Alex. Defne'ye ulaşamadım da. Yanında mı diye soracaktım?" Genç kız,hayal kırıklığıyla omuzlarını düşürürken
