SENİ SEVİYORUM

8K 456 18
                                    

-"İnanabiliyor musun Deniz? Yarın gidiyorlar."

-"Hayatlarımıza giriş ve çıkışları ne kadar ani oldu böyle."

-"Barda onları gördüğüm ilk günü hatırlıyorum da bunlar Türk olamaz demiştim içimden. Fazla yakışıklıydılar."

-"Alex'in koluna yumruk attığını anlattığın zaman ne eğlenmiştim." Deniz yüzünde bir tebessümle Defne'ye bakmaya başladığında Defne Deniz'e meydan okurcasına

-"Ben de Dean'in yüzüne pasta yapıştırdığında çok eğlenmiştim." İki genç kız bir süre birbirine baktıktan sonra kahkahalarla gülmeye başladılar.

-"O günkü yüz ifadesi gerçekten çok komikti. Keşke hatırlatmasaydın." Defne hazırlamış olduğu kahveyi Deniz'e uzatırken bir yandan da konuya nasıl gireceğini düşünüyordu. Deniz, arkadaşının düşünceli ve kararsız halini farkettiğinde merakla Defne'ye bakmaya başladı. Defne ise bu durum üzerine gözlerini devirip

-"Aklımı okuman hoşuma gitmiyor Deniz."

-"Sormak istediğini sor Defne."

-"Tamam... Biliyorsun yarın gidiyorlar... Ve...eee... Yarın vay be dedirtecek birşey yapacak mısın?"

-"Defne anlamadım."

-"Diyorum ki... Dean'e onu sevdiğinle ilgili..."

-"Hayır. Kesinlikle hayır. Yarın ülkesine dönecek ve benim için bu konu burada kapanacak."

-"Deniz. Bak bence o da sana karşı birşeyler hissediyor. Bakışları... Nasıl desem?"

-"Defne lütfen. Bak ben çok düşündüm. Diyelim ki ona gidip duygularımı söyledim ve o da ne o da benden hoşlanıyor. Sonra ne olacak Defne? Bizim bir sonumuz olamaz."

-"Bu demek oluyor ki Alex ile benim de bir sonumuz yok."

-"Hayır. Ben öyle birşey demedim. Defne siz Alex ile harikasınız. Birbirinizle çok iyi anlaşıyorsunuz ama ben ve Dean öyle değiliz."

-"Ama en büyük aşklar..."

-"...nefretle başlar. Biliyorum ama bu da anca romanlarda olur."

-"Deniz..."

-"Defne ben yatıyorum. Yarın erken kalkacağım. İyi geceler." Defne, yenilgiyle omuzlarını düşürürken en yakın arkadaşının arkasından

-"İyi geceler" diye fısıldamayı ihmal etmedi.

XxxxX

Dean ve Alex havaalanının kafeteryasında Deniz ve Defne'yi beklerken Alex dün akşamdan beri sorduğu soruyu tekrardan yöneltti en yakın arkadaşına.

-"Vazgeçmedin değil mi? Deniz ile konuşacaksın."

-"Alex, dün akşamdan beri dediğim gibi vazgeçmedim. Vazgeçemeyi de düşünmüyorum. Sorup durma artık."

-"Tamam affedersin... Şey konuyu nasıl açacaksın?.. Sormadım say. Çünkü geldiler." Alex yavaşça oturduğu masadan kalkarken Dean'de arkadaşına ayak uydurup kızların yanlarına gelmelerini bekledi.

Alex, Deniz'i başıyla selamladıktan sonra Defne'yi kendine çekip sımsıkı sarıldı. Deniz birkaç saniye onları izledikten sonra yanlış birşey yapmış gibi hızla Alex ve Dean'in az önce oturduğu masaya doğru yöneldi. Dean'in kendisine baktığını gördüğünde ise zoraki bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. Ağlama işini daha sonraya da saklayabilirdi.

-"Gelmene sevindim."

-"Geleceğimi söylemiştim."

-"Deniz, ben sana..."

-"Dean doğruyu söyle Türkiye'yi özleyecek misin?" Defne'nin aniden araya girmesiyle Dean ilk başta ne diyeceğini şaşırsada

-"Tabi ki de özleyeceğim. Ben Türkiye'yi sevdim."

-"Ülkemiz sevilmeyecek gibi değil zaten. Türkiye'den bahsediyoruz. Değil mi Deniz?"

-"Haklısın canım."

XxxxxX

Dean, Defne sayesinde(!) Deniz ile konuşma fırsatı bulamamıştı bir türlü. Bu yetmezmiş gibi uçağın kalkmasına sadece 30 dakika kalmıştı. Dean, Alex'e gözleriyle Defne'yi işaret ettiğinde Alex başını sallayarak hala konuşmakta olan sevgilisinin elini tutup

-"Sana söylemem gereken birşey var. Dean ile olan muhabbetine sonra devam edersin." dedikten hemen sonra Defne'nin konuşmasına izin vermeden masadan kaldırıp gözden kayboldu. Bunun üzerine Dean tüm cesaretini toplayarak

-"Deniz..."

-"İstersen kalkalım uçağınızın kalkmasına az kaldı. Ne söyleyeceksen yürürken de söyleyebilirsin herhalde."

-"Tamam kalkalım." İki genç bir süre yürüdükten sonra Deniz Dean'in sesini son kez duyabilmek için saçma da olsa

-"Ayrılık vakti geldi." diye fısıldadı.

-"Evet."

-"Buraya kadarmış desene."

-"İstersen olmak zorunda değil." Genç kız anlamadığını belli edercesine genç adama bakmaya başladı. Genç adam bunu anlamış olacak ki yüzüne her insanı kendine hayran eden gülümsemesini yerleştirdi. Genç kız bu gülümsemenin verdiği heyecanı atlatamadan genç adamın ellerinin sıcaklığını ellerinde hissetti. Dean bir kaç saniye genç kızın ellerini ellerinden çekmesini beklese de kızın hiçbir harekette bulunmamasının verdiği cesaret ile

-"Deniz, bu üç haftalık süre boyunca senden hiçbir şey istemedim ama şimdi istiyorum. Bana öyle birşey söyle ki Türkiye'ye gelmek için bir nedenim olsun."

Genç kız duyduklarının şokuyla ne diyeceğini bilemedi ilk. Ama daha sonra ablasının, Defne'nin, Buse ve Çağla'nın söyledikleri geldi aklına teker teker. 'Ya şimdi, ya hiç' diye tekrarladı içinden birkaç kez. Sonrada hayatlarını ömürlerinin sonuna kadar bağlayacak olan o sözleri söyledi genç kız.

-"Seni seviyorum..."

XxxxX

ÖNCELİKLE BELİRTMEK İSTİYORUM Kİ BU BÖLÜM HİKAYEM İÇİN KURGULADIĞIM İLK BÖLÜM. O YÜZDEN BENİM İÇİN DEĞERİ ÇOK BÜYÜK. UMARIM SİZ DE OKURKEN KEYİF ALMIŞSINIZDIR...

HER ZAMANKİ GİBİ BEĞENİ VE ÖZELLİKLE YORUMLARLA DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUM...

EN YAKIN ZAMANDA GÖRÜŞMEK ÜZERE...

Yabancı Damat - TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now