İZMİR

13.2K 597 11
                                    

Hiçbir zaman güzel bayram mesajı yazabilen birisi olmadım. Şuan da olduğu gibi ama siz benim neler söylemek istediğimi anlamışsınızdır. Kısaca HAYIRLI BAYRAMLAR...
XxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxX
Genç kız, uçaktan indikten sonra bavulunu alıp seri adımlarla çıkışa doğru ilerledi. Boş taksi arayışları içerisindeyken hayatındaki en değerli insanlardan birini gördü. Bu onu azda olsa rahatlatmıştı. Karşısındaki yüz ise değerlisini gördüğü için mutluydu. İkisi de birbirlerine doğru ilerlemeye başladılar. Ortada buluştuklarında genç adam sıkı sıkı sarıldı değerlisine...

-"Ege."

-"Canım." genç kız sarılmanında vermiş olduğu rahatlamayla birlikte gözyaşlarını serbest bıraktı. Korkuyordu ve içindeki korku her saniye daha da hakim oluyordu gözyaşlarına...

-" Ege, onlar iyi öyle değil mi? Birşeyleri yok. Ablamda, yeğenimde..."

-"Merak etme Deniz. Ablamızda, yeğenimizde gayet iyi. Sen uçaktayken ablam gözlerini açtı. Doktorun dediğine göre yaşamayı çok isteyen bir yeğenimiz varmış." duyduklarıyla birlikte gözlerinden akan yaşlara tezat bir şekilde gülmeye başladı genç kız. İçindeki korku anında silinmişti.

-"Hastahanede mi hala?"

-"Evet ve bu gece de hastahane de kalması gerekiyor. Ne olur ne olmaz diye."

-"Bir an önce gidelim o zaman."

-"Sen nasıl istersen ikizim." 'ikizim' işte bu söz her iki kardeşinde artık rahatladıklarının en büyük göstergesiydi.

XxxxxX

Genç kız, hastahanenin kendine has kokusuyla birlikte istemsizce yüzünü buruşturdu. Oldum olası sevememişti bu kokuyu.

-"Bebeğimle ilgili bir sıkıntı var ve bana söylemiyorsunuz." Yaprak'ın ağlamaklı sesi ile herkes şaşkınlıkla birbirine bakmaya başladı.

-"Hayatım, bunu nereden çıkardın?"

-"Deniz'in surat ifadesine baksana. Şekilden şekle giriyor resmen. Doğruyu söyleyin bana. Nesi var bebeğimin?"

-"Abla lütfen. Deniz'i tanımıyormuş gibi konuşuyorsun. Buranın kokusu onun yüzünü şekilden şekle sokuyor. Yeğenimizle ilgili bir durum yok."

-"Evet hayatım. Doktor bile iyi olduğunuzu söyledi. Rahatla artık." Yaprak kocasının da sakinleştiren ses tonuyla yüzüne bir gülümseme yerleştirdiğinde bu odadaki herkesin derin bir nefes almasını sağladı.
XxxxxxX

Genç kız; annesini, babasını, ikizini ve eniştesini zorlada olsa eve gönderdikten sonra ablasının yanındaki sandalyeye oturdu tekrardan.

-"Ufuk'u nasıl ikna ettin?"

-"Saat başı arayıp haber vereceğimi söyledim." Deniz'in somurtmasıyla birlikte Yaprak kahkahalarla gülmeye başladı. Düşünceli olan kocası genç kadının hamileliğiyle birlikte daha fazla panik yapar olmuştu. Bu genç kadının çok hoşuna gitse de çevresindekiler için aynı şey geçerli değildi.

-"Abla sıkılmıyor musun?" Genç kadın, kardeşinin sorduğu soruya hiç tereddüt etmeden cevap verdi.

-"Hayır. Hatta hoşuma bile gidiyor."

-"Sen çok anormal bir insansın."

-"Anormal değilim. Sadece aşığım. "

-"Aşık olan her insan senin gibiyse asla aşık olmak istemiyorum."

-"Aşkın en güzel yanı nedir biliyor musun?"

-"Morfin görevi görmesi mi?" Genç kadın, kardeşinin alay edercesine kurduğu cümleyle gözlerini devirdi.

-"Hayır salak kardeşim. Bir anda gerçekleşmesi... Yani aşk geliyorum demez. Hiç bir insanla ben buna aşık olacağım diye yola çıkmazsın. Önce arkadaş olursun. Sonra dost sonra da bir bakmışsın ondan başkasını düşünemez olmuşsun."

-"Çok basitmiş."

-"Karmaşık olan aşklar da var tabi ki... Bir anda hayatına girer. Önce hiçbir şey hissetmezsin. O kişiyi umursamazsın bile. Sonra bir nedenden dolayı nefret edersin. Birgün karşına çıkıp senden özür dilediğinde her ne kadar iç sesin süründür desede dayanamayıp özrünü kabul edersin. Sonra da az önce saydığım arkadaşlık,dostluk ve aşk safhalarında bulursun kendini." ablasının anlattıklarıyla birlikte gelen gülme isteğini bastırmaya çalışsa da daha fazla içinde tutamayıp gülmeye başladı. Ablasının şaşkın ve anlamaz bakışları genç kızı daha da güldürürken başını geriye doğru attı.

-"Neden bu kadar güldün ki?" Genç kız kendini sakinleştirdikten sonra derin bir nefes alıp

-"Eğer bu anlattıkların doğruysa ilerde aşık olacağım kişi bir Amerikalı." Genç kadın Deniz'in sesindeki alayı fark etsede hiç oralı olmadı. Çünkü merak ettiği başka şeyler vardı. O yüzden otoriter ses tonunu kullanıp

-"Bana olanları anlatmak için sadece 5 dakikan var Deniz ÖZTÜRK."
XxxxxX
Lütfen yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin...

Yabancı Damat - TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin