SENİ TANIMIYORUM

7.4K 395 16
                                    

KARŞINIZDA DEAN'İN ARABASI...(YAZARINIZIN HAYALİNDEKİ ARABADIR KENDİLERİ...)

XxxxX

-"Anneciğim, Amerika'ya savaşa gitmiyorum ki. Tatile gidiyorum. Niye bu kadar zorluk çıkarıyorsun?"

-"Kızım, bilmediğim yerlere göndermem seni. Unut bu tatili, başka bir yere gidin. Türkiye'nin suyu mu çıktı?"

-"Of anne ya! Ege'yi geçen sene İtalya'ya göndermiştin ama." Genç kız, annesiyle yapmış olduğu görüntülü konuşma sırasında sinir krizi geçirmemek için kendini zor tutuyordu. Ne vardı ki bunda alt tarafı iki haftalığına Amerika'ya gideceklerdi.

-"Ben turizm okuyorum ikiz. Turizm okuyupta yurt dışına çıkmayanı dövüyorlar. Hukukta öyle bir durum olduğunu düşünmüyorum." Deniz canından çok sevdiği ikizine ölümcül bakışlar atarken artık annesini ikna edemeyeceğini anlamıştı. Tam pes edecekken

-"Sen sus küçük Öztürk. Anne, Deniz bu tatili sonuna kadar haketti. Sende bunun farkındasın. Babam bile izin verdi. Sen niye kıza işkence ediyorsun ki?" Görüş alanına karnı daha da büyümüş olan ablasının girmesiyle genç kızın içindeki umut tekrar yeşerdi.

-"Yaprak, ben İstanbul'da diye endişe ediyorum. Bir de Amerika'ya gitmesine izin veremem."

-"Anne, Deniz birkaç ay sonra mezun olacak ve bir daha böyle hayallerini gerçekleştirmesi daha da zorlaşacak. Yani mezun olduktan sonra iş hayatı yüzünden Amerika'yı aklından bile geçiremez. - genç kadın birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra yüzüne tatlı bir gülümseme yerleştirdikten - yani belli de olmaz tabi ama arkadaşlarıyla olamaz."

Deniz, annesinin yüzündeki kararsızlığı gördüğünde

-"Anne, lütfen sadece iki hafta. Söz veriyorum sürekli arayacağım."

-"Anne, ben ikizime güveniyorum. Kimse Deniz'e birşey yapamaz. İzin ver de gezsin arkadaşlarıyla." dedikten sonra kendisine göz kırpan ikizine öpücük attıktan sonra merakla annesine bakmaya başladı. Selma Hanım kendisine merakla bakan üç çocuğunu kıramayacağını bildiği için pes edercesine

-"İyi peki ama telefonun sürekli açık olacak küçük hanım."

XxxxxxxxxxxX

3 GÜN SONRA

-"İnanabiliyor musun? Üç saat sonra New yorktayız Deniz." diyen Defne'ye Çağla canı sıkılmışçasına

-"Üç saat önce de üç saat kalmamış mıydı? Ne bitmez yolmuş ya."

-"Hadi ama Çağla en az 10 saatlik bir uçak yolculuğundan bahsetmiştim sana." diyen Buğra'ya karşılık Buse

-"Sevgilim, Çağla'ya değil, bana söylemiştin." dediğinde Deniz ve Defne gülmeye başlamışlardı. Çünkü her zaman ki gibi 'Çağla kim ki zaten' diye başlayacak olan cümleyi duymayı bekliyorlardı. Birkaç saniye sonra Çağla sinir olmuş bir şekilde

-"Çağla kim ki zaten onu bu durumlardan haberdar edeceksiniz. Bir de seni uyardım diyor. Yalancı. Umurunuzda bile değilim ben..." cümlesiyle gülen ikiliye Buse ve Buğra'da katıldı.

XxxxxxxxxxX

Yolculuğun bitmesine sadece bir saat kaldığında Deniz sessiz bir şekilde dışarıyı izlerken, Defne heyecandan ne yapacağını bilemiyordu. Başını omzuna koyup uyuyakalan Çağla'yı uyandırmamaya çalışarak başını yavaşça Deniz'e doğru çevirdikten sonra

-"Deniz, ben çok heyecanlıyım." Deniz yüzünde bir tebessümle Defne'ye dönüp

-"Farkındayım. Yolculuğun başından beri ayaklarını yere vurup duruyorsun... Bu arada bende çok heyecanlıyım."

Yabancı Damat - TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now