Should Be Hard | Jily • Çapulcular

İki ~ "Geri adım atmayacağım."

★

James's pov:

"INANMAYACAKSINIZ!" diye bağırarak Hastane Kanadının önündeki Sirius ve Peter'in beline atıldım. İçeride Madam Pomfrey olmadığı için şanslıydım, böyle bağırdığım için beni dondurup bir ay ibret olsun diye hastanenin ortasında heykel yerine kullanabilirdi.

"Bağırman zorunlu mu?" dedi Peter sağ kulağını tutarak.

"Neredeydin sen? Belimden in!" diyerek Sirius beni belinden itti.

"Bilmiyorum, Pati," dedim bellerinden inerek, gülümsemem kulaklarımdaydı, "Gryffindor Ortak Salonundan çıktıktan sonra ne yaptığımı bilmiyorum. Bir ara dans ettim, koştum, galiba Mrs Norris'e tekme attım, Filch'e sarılmış olabilirim, sanırsam dışarı çıkıp "BAŞARDIM!" diye bağırdım, Hagrid'in yanına gidip şarkı söyledim - gerçi o McGonagall da olabilir - yolda birini lanetledim yalnış hatırlamıyorsam, Yasak Ormanda marallarla çiftleşmiş bile olabilirim, BİLMİYORUM!" diye bağırdıktan sonra koridorda koşmaya başladım. O zaman söylerken gayet normal gelmişti bana o cümleler, şimdiyse... Merlin.

Çocuklara döndüğümde bana garip garip bakıyorlardı.

"Ne oldu?" dedi sonunda Peter biraz ürkekçe.

"Lily!" dedim en sonunda, "Benden hoşlanıyor!"

Tepki beklediğim gibi değildi.

Sirius, "Elbette." diyerek gözlerini devirdi, keyfi yok gibiydi. Peter ise iç çekerek elini alnına koydu.

"Kendisi söyledi." dediğimde Peter elini indirerek bana döndü, Sirius ise bir "Hıhı." demekle yetindi.

"Neredeyse öpüşecektik." dediğim zaman onun da dikkatini çekebilmiştim.

"Ve bu zaman Evans'ın üzerindeki lanet etkisini yitirdi." dedi Sirius dalga geçerek.

"Üzerinde lanet falan yoktu. Ben geri çekildim." dediğim zaman ikisinin de gözleri fal taşı gibi açıldı. Ben de her şeyi anlattım. Bitirdiğimde Peter'in ağzı yerle bütünleşiyordu.

"Senin amacın ne?" diyebildi sonunda Peter.

"Çatalak, sen manyak mısın? Niye yaptın bunları kıza?" dedi Sirius şaşkınca.

"İlahi adaleti arıyorum, ondan." dedim ciddileşerek, "Neden bana zorken ona kolay olmalı? Kız diye mi?"

"Haklısın ama...-"

"Dört yıl bekledim. Biraz da bekleyebilirim."

"Bak, bu büyük risk. Bunlar kız, özenle bakım yaptırdığı on tırnaktan biri kırılınca diğerlerini koparıp atabilen varlıklar. Ne yapacakları belli olmaz, her an söküp atabilirler." dedi Sirius ciddi-ciddi.

"Kızlar duygusallar, her an söküp atamazlar."

"Ama gururlular!"

"Ve duygusal!"

"Ama o Evans!" dediğinde biraz kendime güvenim sarsılmıştı açıkcası. Ama bu kısa sürmedi, çünkü genel olarak kısa sürmüyor.

"Risksiz hayatın anlamı olmadığını diyen sen değil miydin, Patiayak?" dedim ve ilave ettim, "Aylak'a bir şey söylemek yok." ve ortalarından geçerek Hastane Kanadına girdim. Kapıdan geçerken son anda Peter'in "Çok özlü iksir içmiş biri olabilir mi?" diye sorduğunu duydum ama Sirius'un cevabını duyamadım.

"Aylak! Sevimli arkadaşım, nasılsın?" dedim Hastane Kanadına girerken. Daha on dakika önce içim içime sığmıyordu, ama Sirius'un dediklerinden sonra biraz pişman olmuştum.