Altı ~ "Hiç değilse elini tuttum, değil mi?"

6K 446 488
                                    

James's POV:

Çocuklara dediğimde inanmamıştılar. Elbette inanmamıştılar, ben de olsam inanmazdım.

Ama işin eğlenceli yanı Sirius'a, "Yüce Çorap haklı değilmiş." demekti.

İşin eğlenceli olmayan yanıysa, bunu onlara söyledikten sonra Remus'un arkamda olduğunu keşfetmemdi. Her şeyi anlattıktan sonra ve onun bana kafayı sıyırdığımı söyledikten sonra Quidditch sahası için Koç Parker'den izin almaya gittik. Sürpriz; izin vermedi.

Bununla da, bildiğim tüm küfürleri Drew Gordon için saydırarak bugün öğleden önce ilk dersim olan İksir dersine girmiştim.

Ama Lily'nin arkama geçmesiyle hepisini de unutmuştum.

Kapının açılıp kapanma sesi duyuldu. Pozitif ses tonundan gelenin kim olduğunu anlamak zor değildi, "İyi günler, çocuklar!"

Profesör Slughorn, her zaman olduğu gibi, ceketinin önünü tutarak yüzünde gülümsemeyle tahtanın önüne geçti. Ama ifadesinde minik bir endişe okunuyordu.

"Bugün çok önemli iksirlerden birini işleyeceğiz. Geyik Otu Özü İksiri soyulmuş derinin üzerine yeni deri gelmesinin hızlandırılması, yaranın acısının dinmesi için kullanılan en önemli...-"

"Özür dilerim, Profesör," diyen sese döndü herkes. Mary McDonald kitabın sayfalarını karıştırırken dedi, "Kitapta bu iksiri bulamadım."

Gözler yeniden Slughorn'a çevrildiğinde biraz zor durumda kalmış olduğu belliydi. Her zaman boynuna bağladığı kelebeğini düzeltirken yutkundu, "Dumbledore'a her zaman bu çok önemli iksirin kitapta yer almasını söylerdim zaten," dedi sahte olduğu belli olan bir şekilde gülerek, "Bir sonraki yedinci sınıfların kitaplarında olacak, ama sizin kitaplarda şimdilik olmadığı için dersi kitapsız - notlarınızla öğreneceksiniz."

Doğru söylüyordu elbette. Ama tam doğru bu değildi. Bir şeyler gizliyordu ve tüm sınıftaki herkes bunu biliyordu. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma derslerine daha çok dikkat yetiriliyordu. Patronus büyüsü oldukça ileri büyü olduğundan yalnızca son sınıfta görülüyordu, ancak biz ona altıncı sınıfta çalışmıştık. Biçim Değiştirme dersinde daha çok geri dönüştürme ve kamuflyaj büyülerine çalışıyorduk. İksir derslerinde panzehirlere ve yara iyileştiren iksirlere, Sihirli Yaratıkların Bakımındaysa canavarların etkisizleştirilmesini daha çok öğreniyorduk. Ve bu yalnızca biz değildik. Tüm okul bunlara çalışıyordu.

Üç yıldır bunun sebebini gizlemeye çalışıyordular ama biz aptal değildik. Her gün gazetelerde çıkan haberleri biz de okuyorduk, çoğumuzun ebveyenleri bakanlıkta çalışıyordu. Lord Voldemort yükselişteydi, ve bizi karşıdurmalara hazırlıyordular.

Bu yüzden Profesör'ün üzerine gitmedik ve sihirli kalemin tahtaya yazdıklarını parşömene geçirmeye başladık.

Profesör sessiz sınıfa göz attı. İç geçirdi ve hemen pozititif bir şekilde dersi anlatmaya devam etti.

Dersin ilk bir saati anlatmayla ve sorguyla geçti. İkinci yarısındaysa iksir yapma zamanıydı.

"Rosier ve Mulciber. Son kazadan sonra birlikte iksir yapmanızı yasaklıyorum." Profesör dediği zaman Rosier ve Mulciber söylenerek yerlerini değiştirdiler. Profesör son kez sınıfa göz attıktan sonra her şeyin yerinde olduğunu düşünmüş olacak ki, gülümseyerek bir şey demeye hazırlandı. Ama bir ses onu böldü.

"Profesör!" dedi arkamdan gelen Lily'nin sesi. Arkamı dönmek istediğim zaman Peter kolumdan tuttu ve öne çevirdi.

"Lily senin gibi davranacaksa sen de onun gibi davranmalısın, dostum."

Should Be Hard | Jily • ÇapulcularWhere stories live. Discover now