Yirmi Sekiz ~ "Sen iyi misin?"

3K 268 453
                                    

Bölüm atmak için harika bir saat.

Efsane media: NatRomanova

Tam bu bölümlük ♡

James' Pov:

"Görünmezlik Pelerini?" dedi Dumbledore kaşlarını şaşkınlıkla kaldırarak.

Profesör'ün gözlerinde anlık bir işartı belirdi. Asla Profesör Dumbledore'un yarımay gözlüklerinin ardındaki gözlerinde böyle bir şey görmemiştim, bakışlarında hatta vahşi bile diyebileceğim bir parlaklık vardı. Profesör'ün çoğu zaman bilgeliğini ve gizemini mükemmel bir şekilde koruyan mavi gözlerinde böyle garip bir bakış görmek beni de şaşkına uğrattı. Ama o kadar hızlı oldu ki, bir süre sonra bunu hayal edip etmediğimi düşünmeye başladım.

"Evet," dedim, "Ve söylediğim gibi sahte bir şey değil, yani, Gizilgen Postundan yapılmadı veya herhangi bir büyüyle."

Profesör kaşlarını çatarak bir süre beni süzdü ve nedense bu çok rahatsız hissettirdi. Nihayet Profesör benim üzerimden çekip düşünceli bir şekilde boşluğa dikti gözlerini. Profesör'ün, "Bu gerçekten garip," diye mırıldandığını duydum ayağa kalkarken. "Ve sanırsam Miss Irven'ın Pelerin hakkında nereden öğrenebileceği ve neden Pelerin'i bu kadar istediği hakkında da bir fikriniz yok."

Başımı sallamakla yetindim.

"Gerçekten ilginç bir durum," Profesör yüzünü kitaplığına çevirdiği zaman bunların ne anlama gelebileceğini anlamaya çalışıyordum. Ama ben daha neler olduğu soramadan Profesör yüzünü yeniden bize çevirdi, "Pelerin'in hala sizde olduğuna göre onu güvenli bir şekilde tuttuğunuza inanıyorum, tavsiyem sakladığınız yeri sık sık değiştirmeniz. Mr Lupin'in sırrı hakkında korkmayabilirsiniz, Miss Irven'ın da bir daha okul içi karışıklık yaratmayacağını ve eğer gerçekten de Affedilmez Lanet kullanmışsa cezasını almasını da kesinleştireceğim. Şimdiyse gidebilirsiniz."

Profesör ayağa kalkarak odanın arka kısmına yürümeye başladığında yerimde kuruyup kalmıştım. Konuşmayı bu kadar hızlı bitirdiğinden mi olsa, hafiften normalin dışında olan davranışlarından mı olsa garipsemiştim.

"James?"

Kolumdan çeken Peter'e baktığımda kapıyı işaret ettiğini fark ettim. Bir şey söyleyemeyeceğimi fark ederek onların ardından ofisi terk ettim.

"Bu garipti." dedi Remus merdivenler aşağı inerken, "Sanırım durumda gerçekten bir sıradışılık var."

"Ben sıradışılık görmüyorum," dedim, "Daha çok şımarık bir kızın gördüğü her şeyi istemesine benziyor."

"Sen de gördüğü her şeyi isteyen şımarık bir kızsın ama kimseyi Affedilmez Lanet'le lanetlemiyorsun, Jamesie."

Sirius'a ters bir bakış attım ve yüzümü yeniden Remus'a çevirdim, "Esas soru Pelerin'i neden bu kadar istemesi değil mi? Yani neden bu kadar şeye el atması," merdivenler durunca Gargoyle koridoruna çıktık, "Irven de zaten on altı, olsa olsa on yedi yaşlı çocuk, en kötü ne planlayabilir ki? Bir şey planlıyorsa bile Görünmezlik Pelerin'i o kadar da güçlü bir silah sayılmaz zaten. Pelerin kullanmadan da görünmez olmayı öğrenebilir "

"Her neyse, bu iyi kokmuyor." dedi Remus iç çekerek. "Irven'ın nerede olduğu hakkında bir fikriniz var mı peki?"

"Haritada bulamadık en son." dedi Peter. "Önümüze de çıkmadı hiç uzun zamandır, sanki toz oldu." yüzünü bana çevirdi. "Haritaya baksana yine?"

Should Be Hard | Jily • ÇapulcularWhere stories live. Discover now