Son {Birinci Kısım} ~ "Lycaon tohumu."

3.5K 244 668
                                    

Finalden kaçınmak için her şeyi yapmışım. Çok heyecanlıyım, yalan söyleyemem. SBH bitiyor! Kitaba ruhumu koydum ben, inanamıyorum afuygiayeüfkjsd

Konuşmayı sona falan geçirirsem her şeyi öldürürüm, o yüzden burada halledeceğim. Ama ne diyeceğimi bilmiyorum, bu yüzden sadece teşekkür ederim. Bu kitap, bu kitabı okuyanlar olmasaydı bu bir yılı böylece bitirebilir miydim bilemem. Her birinize Jily kitabı olup dram kitabına dönüşen kitabı çektiğiniz, şans verdiğiniz için teşekkürler!

Veeee finalden sonra bir epilog da var tşk.

Sona yine Jily kitabı yazacak mıyım peki? Aslında aklımda 9353753658745 Jily ve Çapulcu konulu hikaye var, ama seneye TQDK (YGS/LYS karşılığı) sınavım var bu yüzden bu yıl büyük ihtimalle hiçbir projem olamaz. Er, bir hikaye hariç, o da ayın sonuna kadar bitmeli umarım. 

İthaf: Willgisiz'e çünkü waow, kimse beni böyle ilhamlandırmamıştı. Teşekkür ederim, hem de çok *-*

Not: yıldızı bir daha göremezsin littlemarceline.

◈  

Lily's Pov:

Keşke bağcıklarımı bağlamak için yavaşlamasaydım.

Sirius'la ben koridoru tam da dönecekken bizi en en en olmadık kişi fark etmişti - kedi.

Ama bu herhangi bir kedi değildi tabii ki. Hayır, Mrs Norris de değildi, aslında o olsaydı daha çok sevinebilirdim. Kedi Profesör McGonagall'ın ta kendisiydi.

Profesör McGonagall yeniden insana dönüştüğü zaman içinde Sirius belinin arkasına koyduğu elleriyle diğerlerine git işareti yapıyordu. Profesör'ü oyalamak için birkaç adım ileri gittiğimizden, diğerleri gittiler mi, öğrenemedim bile.

"Bu kadarı da fazla," demişti Profesör McGonagall bizi sinirli bakışlarıyla süzerken. "Miss Evans, bir de Öğrenciler Başkanı olacaksınız!"

Gözlerim büyüdü, "Potter da Öğrenciler Başkanı, her on saniyede yeni bir kural bozuyor!"

Profesör ellerini önünde birleştirdi, "Potter pek örnek alınacak biri değil," dedi sert bir sesle, "Üstelik, onun Öğrenciler Başkanı olmasının büyük bir yanlışlık olduğunu siz benden bile iyi biliyorsunuz."

Ne diyeceğimi bilemeyerek sustum. Kalbim gerginlikten iki kat hızlı atmaya başlamıştı.

Profesör McGonagall'ın gözleri bu defa Sirius'un üzerinde durdu, "Black, bu bir haftada ikinci oluyor!"

"Rekor mu?" dedi Sirius gülümseyerek ama Profesörün ifadesi daha da sertleşince (mümkün olabildiğini bilmiyordum) hemen gülümsemesi silindi. Birkaç adım ileri giderek konuşmaya başladı, "Profesör, eğer izin verirseniz bunu açıklayabiliriz, elbette."

Profesör McGonagall kaşlarını kaldırdı, "Geçerli olmayacak bahanenizi dinlemeye hazırım."

Ben Sirius'un bu durumdan nasıl kurtulacağını merak ederken, pislik herif yüzünü bana çevirdi, "Evet, Lily, anlatsana lütfen Profesör'e?"

Gözlerimi inanamayarak büyük büyük açtım ve bir süre şok içinde tamamen normal bir şeymiş gibi bana bakan Sirius'u izledim. İçimden birkaç küfür savurarak ve Sirius'un kafasına piyano düşmesini umarak yüzümü Profesör'e çevirdim.

"Şey, efendim," dedim yaklaşarak, "Biz... eee..."

Aklıma gerçekten hiçbir şey gelmiyordu.

Should Be Hard | Jily • ÇapulcularWhere stories live. Discover now