Dokuz {Birinci Kısım} ~ "Eşcinsel olduğunuzu bilmiyordum, Black."

5.8K 364 473
                                    

Lily's pov:

Odamdaydım. Ağlıyordum. Çünkü, FYBS sonuçlarım "Durmadan James'i düşündüğü için Ifrit." gelmişti. Ardından Mrs Norris gelip benim adımı bağırıyordu...

Evet, görebileceğim en saçma uykuyu görmüştüm. Galiba, gün boyunca ne kadar saçma davranırsan, gece uykuların da o kadar saçma oluyormuş... Garip. Bana tersini söylemiştiler.

Gözlerimi açtığımdaysa adımı bağıran kişinin Mrs. Norris değil, Mary olduğunu farketmiştim.

"Sonunda!" dedi Mary ben doğrulurken, "Kabus görüyordun."

"Evet." dedim başımı bulayarak. "Kabuslar kralını hem de, galiba."

Mary yatağımdan kalkarak üzerini değiştirmek için dolaba doğru gittiği zaman okul cüppesini giyinmekte olduğunu farkettim. Diğerleri odada yoktu. Yatakları toplanmıştı - Psyche'nin kapalı perdelerinin ardında toplu bir yatak bulacağımdan şüpheleniyordum gerçi.

Ancak en büyük kabus, güneşin ışıklarının içeriyi aydınlatmasıydı.

"Olamaz..." dedim ayağa atlayarak. "Uyuya kalmışım..."

Yaptığım muggle işi kağıt uçakları bulmak için eğilip yatağımın altına baktım. Boş yeri gördüğüm zaman göğüsüme bir şey oturduğunu sandım. Dikeldim. Ardından eğilip bir daha baktım. Yine boştu. Onları yatağımın altına koyduğumdan emindim oysaki.

"Olamaz, olamaz, Mary, uçaklarım nerede?" dedim hemen ayağa atlayarak ve sandığımı açtım. Elbette, şansımdan orada da yoktu. En çok korktuğum şey okulun ev cinlerinin onları atmış olmasıydı.

Ayağa kalktığımda Mary gülüyordu.

"Komik olan ne var, Merlin'in sakalı aşkına!" dedim yine etrafıma bakınarak. Paniklemeye başlamıştım. Tüm geceyi uyumamıştım ben onlar için!

"Biz yaptık." dedi Mary gülmesini durdurmaya çalışarak. "Yani, seni uyuyor görünce... Üstelik kaç gündür uyumuyordun! Biz de seni uyandırmaya kıyamadık. Uçakları odaya bıraktık. Veya uçurttuk, artık herneyse."

Bir süre söylediklerini algılamak için Mary'nin küçük yuvarlak suratına baktım. Gözleri her zamanki gibi bordoya benzer bir kahverengiydi, ten renginden biraz koyu. Sevindiğinde olduğu gibi biraz da kızarmıştı.

"Siz kusursuz arkadaşlarsınız." dedim derin bir nefes alarak ve Mary'ye sarıldım. "Siz olmasaydınız ben ne yapardım?"

"Mahvolurdun." dedi Mary gülerek ve o da bana sarıldı.

Zor bir Biçim Değiştirme ve sıkıcı bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin ardından Büyük Salon'da öğlen yemeği vaktiydi. Kızlar yemek yerken ben liste yapıyordum. Listenin esas konusu hem FYBS'lerime mükemmel bir şekilde çalışabilmemin, hem de James'i izlememin nasıl mümkün olabileceğiydi. Aynı zamanda aklıma geldikçe James'in rahatsız olmasını sağlayan şeyleri bir kenara not ediyordum. Şimdilik elimde bunlar vardı:

1. Konuşturmak. (Hastane Kanadındaki konuşmamızdan sonra konuşmaya ne kadar yatkın olduğunun farkına varmıştım. Gerçi, son zamanlarda onun hakkında farketmediğim şeylerin sandığımdan daha çok olduğunun farkına varmıştım ama konu bu değil, tabii ki. Her neyse, James'i konuşturmanın da çok yolu yoktu aslında. Tabii, buradan da bir liste yapmak zorunda kalmıştım. James Nasıl Konuşturulur listesi:

a) Quidditch

b) Şakalar

c) Hogsmeade

d) Yemek

Should Be Hard | Jily • ÇapulcularWhere stories live. Discover now