On Dokuz ~ "Mesela... portakal ve tarçın?"

4.2K 309 408
                                    

Tekniksel sorunlar yüzünden iki kez yükledim ve diğer bölümü okuduysanız bile bunu okuyun çünkü bu daha farklı (sanırsam).

Bir ay sonra 》

Bayıldıktan sonra aklım başıma geldi mi?

HAHAHA

Elbette gelmedi. Eskisi gibi yalnızca Mutfaktan yiyip içiyordum. Tek fark, artık bunu sık sık yapmamdı.

Hafızamda boşlukların yarandığını hissediyordum artık. Bazen neden bir yerde olduğumu hatırlayamıyor, ne yapıyor olduğumu bilmiyor, koyduğum şeyleri yerinde bulamıyordum. Artık normasında (gibi) yemek yememe rağmen düzelmiyordu ve ben artık bunun bende kalan kalıcı bir hasar olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Ama beynim yanmıştı. James benim beynimi benimle birlikte yakmıştı.

Beni sevdiğini zaten biliyorum, ne diye hatırlatıyorsun ki?

Ve beynim yanmıştı.

Ama en azından bu FYBS'lere çalışmam için zemin yaratmıştı. Ders çalışırken beynim James'te ve Beauregardia'dan arınıyordu. Ve tabii Beauregardia hakkında araştırıyordum.

James o gece Hastane Kanadı'nda benim yanıma geldiği zaman defteri hemen kapatmıştım. O benim için endişelenirken benim onu gerçekte sevmediğimin kanıtlarını aramam... Onu bu derecede üzemezdim. Elbette iksiri o vermemişti, hangi şekilde düşünsem tam bir saçmalıktı. Gerçi iksir fikri şimdi bana da saçmalık gibi geliyordu. Bu yüzden bunu bir kenara koydum.

Ama hala Beauregardia aklımın bir ucundaydı ve ihtiyatı elden vermeyerek ev cinlerinin elinden çıkmış yemekleri taze taze yiyordum.

O gecenin üzerinden çok geçmişti (ve bir de noel tatili). Hogsmeade gezileri Hogsmeade'deki hastalık salgını yüzünden iptal olmuştu. Ve gözlerimle görüyordum - James'in vaziyeti gittikçe kötüleşiyordu. Okul ona tavır aldıkça, Quidditch takımı dağıldı dağılacakken daha çok üzülüyordu. Ama bence onu esas üzen şey Sirius'tu - ya da tersi, Sirius'u üzen oydu. Sirius'la arasına mesafe koymuştu.

İşte bu cidden şokediciydi.

Bir süre önce Slytherin ve Hufflepuff maçı olmuştu (Bludger kafasına çarptığından mı olsa yoksa sadece Isis Vermonda kadar iyi olamadığından mı olsa, Black Snitch'i Vermonda'ya kaptırmıştı ve Hufflepuff kazanmıştı) ve bu hafta Gryffindor ve Ravenclaw maçı vardı. Ve ilk kez James maçı sabırsızlıkla beklemiyordu. Oysa ben onun Gordon'ın suratını dağıtmak istediğini biliyordum.

Psyche çökmüştü - bu halde nasıl oynayacağını bilmiyordum. O derece ki, Millington ona oyunda kesinlikle yeri boylayacağını söyleyince onu takmadı bile.

Enerjik olan sadece bir kişi vardı, o da takım Tutucu'su Cale Rodriguez'di. Takımı neşelendirmeye çalışıyordu ama başaramadığı apaçıktı. Bu yüzden Quidditch sahasında aslan Gryffindor eskisi gibi coşmuyordu.

Biz oyuncuların hazırlanmasını beklerken Slytherin ve Ravenclaw (Ne zamandan beri birbirlerini tutuyorlar bunlar? Birbirlerine karşı oynarken göreceğim onları.) binaları bağırışıyordu. Ve Hufflepuff'ın bizi bizden çok tuttuğunu diyebilirdim.

Takım sahaya geldiğinde James'i anlayamıyordum. İlk kez enerjik değildi. Gordon'ın sırıtması umrunda bile değildi. Bilerek mi yapıyordular acaba?

Should Be Hard | Jily • ÇapulcularWhere stories live. Discover now